duty-free - Turkish English Dictionary

duty-free

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "duty-free" in Turkish English Dictionary : 10 result(s)

English Turkish
Common Usage
duty-free adj. gümrüksüz
Our producers are also concerned about the prospect of duty-free entry from the 48 least-developed countries.
Üreticilerimiz ayrıca en az gelişmiş 48 ülkeden gümrüksüz giriş olasılığı konusunda da endişe duymaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
duty-free adj. gümrüksüz
Our producers are also concerned about the prospect of duty-free entry from the 48 least-developed countries.
Üreticilerimiz ayrıca 48 az gelişmiş ülkeden gümrüksüz giriş yapılması ihtimalinden de endişe duymaktadır.

More Sentences
General
duty-free adj. duty-free
Trade/Economic
duty-free n. gümrükten muaf
duty-free n. uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmeyen yerlerden alınan mallar
duty-free adj. vergiden muaf
duty-free adv. gümrük vergisinden muaf şekilde
duty-free adv. tüketim vergisinden muaf olarak
duty-free adv. gümrüksüz şekilde
Politics
duty-free adj. gümrükten muaf

Meanings of "duty-free" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
duty-free duty-free adj.

Meanings of "duty-free" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
Trade/Economic
duty-free shop n. gümrüksüz satış mağazası
Tom bought a bottle of vodka and some perfume at the duty-free shop.
Tom gümrüksüz satış mağazasından bir şişe votka ve biraz parfüm aldı.

More Sentences
duty free adj. gümrüksüz
Duty free was abolished, to the benefit of the taxpayer, and there was absolutely no disaster.
Vergi mükellefinin yararına olacak şekilde gümrüksüz satış kaldırıldı ve kesinlikle hiçbir felaket yaşanmadı.

More Sentences
General
duty free shop n. gümrüksüz mallar mağazası
Trade/Economic
duty-free allowance n. duty-free limiti
duty-free units n. duty-free üniteleri
duty-free allowance n. duty-free olarak alınan malların bir ülkeye vergi ödenmeden sokulabilecek miktarı
duty free n. gümrükten muaf
delivered duty free n. gümrüğü ödenmiş olarak teslim
duty free n. gümrük vergisinden muaf
duty-free shop n. genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta
duty-free units n. genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta
duty free shop n. uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmemiş malların satıldığı dükkanlar
duty-free shops n. vergisiz satış mağazaları
duty-free shop n. vergisiz/gümrüksüz satış mağazası
duty-free goods n. gümrük vergisinden muaf ticari mallar
duty-free goods n. vergiden muaf şekilde ithal edilen ve yalnızca gümrüksüz satış mağazalarında satılabilen ticari mallar
be cleared duty-free v. gümrüksüz işlem görmek
Law
duty free n. gümrük vergisinden muaf
Tourism
on duty free pass n. pass bilet