en başarılı - Turkish English Dictionary
History

en başarılı



Meanings of "en başarılı" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
en başarılı top-ranking adj.

Meanings of "en başarılı" with other terms in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
General
en başarılı olunan dönem prime n.
en başarılı noktaya gelmek noon v.
yalnızca en güçlünün başarılı olacağı (rekabet) darwinian adj.
Proverb
en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz the best-laid plans go astray
en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz the best-laid schemes go astray
en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz the best-laid schemes/plans
en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz the best-laid plans
en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz the best-laid plans of mice and men
en dikkatlice yapılmış planlar/tasarımlar/projeler bile her zaman başarılı olmaz the best-laid schemes of mice and men
Colloquial
çok başarılı olacağına inanılan kişilerden/en iyi oyunculardan oluşan takım dream team n.
bir kurumdaki/gruptaki en başarılı kişi top gun n.
birinin en başarılı döneminde in somebody’s day/time expr.
Idioms
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey safest bet n.
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey best bet n.
bir gruptaki en güçlü ya da en başarılı kişi king of the hill (us) n.
bir gruptaki en güçlü ya da en başarılı kişi king of the castle (brit) n.
kişinin hayatında en mutlu/başarılı olduğu zaman/dönem one's finest hour n.
bir şeyin en iyi/başarılı dönemi the golden age of something n.
hayatında en mutlu/başarılı olduğu zaman/dönem your finest hour n.
(başarılı bir aktivitenin) en başarılısı veya başarısızı olmak take the cake v.
en parlak/başarılı döneminde bir engelle karşılaşmak cut (one) down in (one's) prime v.
en parlak/başarılı dönemi yarıda kalmak cut (one) down in (one's) prime v.
birinin en parlak/başarılı dönemini birden yarıda kesmek cut someone off in their prime v.
birinin en parlak/başarılı dönemini birden yarıda kesmek cut someone down in their prime v.
(bir şeyi) en başarılı noktada bırakmak leave (something) on a high note v.
en başarılı döneminde in (one's) pomp [uk] expr.
en başarılı döneminde in your pomp expr.
en parlak/mutlu/başarılı evrede in prime expr.
Law
nypd'de özellikle silahlı bir çatışmada başarılı olmuş polislere verilen ikinci en yüksek onur madalyası combat cross n.
History
en üst ideallerin ve hedeflerin ulaşıldığı altın çağı takip eden, başarılı fakat önceki kadar parlak olmayan dönem silver age n.
Sport
(oyuncu) en başarılı first-string adj.