English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medical | female genital mutilation n. | kadın sünneti | ||
We debated such an issue in this House only last night, that of female genital mutilation. Daha dün gece bu Mecliste böyle bir konuyu, kadın sünnetini tartıştık. More Sentences |
||||
Medical | female genital mutilation n. | klitorisin çıkartılması | ||
Medical | female genital mutilation n. | kadınlarda genital mutilasyon | ||
Medical | female genital mutilation n. | kadın genital bölgesinin belirli bir bölümünün kesilmesi |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medical | fgm (female genital mutilation) abrev. | kadın sünneti | ||
Fifteen states have already banned FGM, including nine African countries. Dokuz Afrika ülkesi de dahil olmak üzere on beş devlet halihazırda kadın sünnetini yasaklamıştır. More Sentences |