flaş - Turkish English Dictionary
History

flaş



Meanings of "flaş" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
Common Usage
flaş flash n.
General
flaş photoflash n.
flaş flashlight n.
flaş photo-flash n.
Photography
flaş flashgun n.
flaş flash unit n.

Meanings of "flaş" with other terms in English Turkish Dictionary : 93 result(s)

Turkish English
General
flaş lambası flash bulb n.
elektronik flaş strobe n.
flaş ampulü flash bulb n.
flaş lambası blinker n.
flaş haber news flash n.
flaş haber breaking news n.
flaş haber brief [obsolete] n.
kör edici bir flaş a blinding flash n.
Colloquial
flaş flaş this just in expr.
Idioms
flaş olmak hit the headlines v.
Media
flaş haber breaking news n.
Technical
ark flaş arc flash n.
döner flaş flashcube n.
elektronik flaş electronic flash n.
elektronik flaş lambası electronic flash lamp n.
flaş buhar flash steam n.
flaş lambası flash lamp n.
flaş radyografi flash radiography n.
flaş tabancası flash gun n.
flaş evaporatörü flash evaporator n.
flaş buharlaşması flash vaporization n.
flaş tertibatı yakma flashing n.
flaş lambası flash gun n.
flaş ampülü flash bulb n.
hızla tekrarlanan elektronik flaş strobe light n.
kompakt flaş compact flash n.
flaş ampulünü tutup çalıştırmak için kullanılan ve akü kutusu, duy ve yansıtıcı içeren bir cihaz flashgun n.
tek bir kompakt birim içerisinde hem güç kaynağı hem de elektronik flaş lambası içeren elektronik flaş sistemi flash unit n.
elektronik flaş flashtube n.
flaş etmek flash v.
Computer
flaş bellek flash memory n.
flaş kipi flash mode n.
flaş disk flash disk n.
flaş gücü flash energy n.
flaş disk memory stick n.
flaş modu flash mode n.
flaş bellek flash drive n.
flaş bellek key drive n.
flaş bellek pen drive n.
flaş bellek kullanan hafıza kartı flash card n.
flaş bellek kullanan hafıza kartı flashcard n.
flaş sürücü flash drive n.
mevcut bilginin üzerinde yeni bilgi kaydedebilen (cd, flaş bellek) rewritable adj.
mevcut bilginin üzerinde yeni bilgi kaydedebilen (cd, flaş bellek) rewriteable adj.
flaş kullanıldı mı? flash used? expr.
Electric
elektronik flaş lambası electronic flash lamp n.
elektronik flaş electronic flash n.
flaş buhar santrali flash steam power plant n.
flaş ampulü flash bulb n.
flaş ampulü photoflash bulb n.
flaş radyografi flash radiography n.
flaş buhar santrali flash power plant n.
Lighting
elektronik flaş lambası electronic-flash lamp n.
elektronik flaş lambası flash tube n.
flaş lambası photoflash lamp n.
Automotive
flaş lambası flash lamp n.
Aeronautic
elektronik flaş aydınlatmalı yaklaşma sistemi electronic flash approach light system n.
Medical
flaş körlüğü flash blindness n.
Psychology
flaş bellek flashbulb memory n.
Chemistry
lazer flaş fotolizi laser flash photolysis n.
Environment
flaş körlüğü flashblindness n.
Military
flaş karartıcı flash suppressor n.
flaş bombası flash grenade n.
flaş bombası flashbang n.
flaş bombası stun grenade n.
infilak anında görülen parlak flaş incendiary effect n.
Photography
fotoğraf çekerken flaş kullanan kimse strobist n.
cihaza sabit flaş built-in flash n.
elektronik flaş ekipmanı electronic flash equipment n.
elektronik flaş cihazı electronic flash apparatus n.
flaş ampulü flashbulb n.
flaş yeteneği flashability n.
flaş yuvası hot shoe n.
flaş lambası flashgun n.
flaş aygıtı flash n.
fotoğraf makineleri için flaş ünitesi speedlight n.
küp flaş flash cube n.
yardımcı flaş kızağı accessory shoe n.
yardımcı flaş yuvası accessory shoe n.
yerleşik flaş built-in flash n.
gölgesiz ışık üretmek için ışık kaynağının objektifin etrafına halka şeklinde yerleştirildiği elektronik flaş tipi ring flash n.
flaş lambası flash gun n.
deklanşör açıkken ani ışık parlaması yayan bir elektronik flaş tipi flash gun n.
flaş lambasının icadından önce iç mekan fotoğrafçılığında kullanılan ve magnezyum tozunun yanması ile elde edilen ışık flash light n.
karanlığı veya az ışık alan bir objeyi geçici olarak aydınlatması için flaş lambasının veya elektronik flaş kullanılan fotoğrafçılık flash photography n.
elektronik flaş flashtube n.
flaş lambası flash unit n.
yansıtıcılı flaş lambası flash unit n.
fotoğraf makinesinin tepesinde bulunan ve her çekimde dönen dört adet flaş ampulü içeren plastik küp flashcube n.
döner flaş cube n.
ana flaş lambası deşarj olduğunda fotoseli ile çalıştırılan yardımcı flaş lambası slave n.
bir tür flaş senkronizasyon cihazı synchroflash n.
(flaş için) senkronizasyon mekanizması kullanan synchroflash adj.