görevi olan - Turkish English Dictionary
History

görevi olan



Meanings of "görevi olan" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
görevi olan incumbent on adj.
görevi olan incumbent upon adj.

Meanings of "görevi olan" with other terms in English Turkish Dictionary : 56 result(s)

Turkish English
General
özel görevi olan memur envoi n.
görevi hükümet hakkında olumlu yazılar yazmak olan yandaş gazeteci spin-doctor n.
görevi sofrayı hazırlamak/toplamak ve kapıya bakmak olan hizmetçi parlourmaid n.
görevi sofrayı hazırlamak/toplamak ve kapıya bakmak olan hizmetçi parlormaid n.
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse lock operator n.
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse lock tender n.
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse lock keeper n.
görevi siyasi doktrinin uygulanmasını sağlamak olan ve bu amaçla doktrinden ayrılanları belirleyip ilgili makamlara bildiren görevli commissar n.
görevi mum yakmak olan kişi candlelighter n.
görevi belirli sözcükleri veya harfleri kırmızı ile yazmak olan sanatçı miniaturist [obsolete] n.
görevi gece kulübü veya dans salonunda müşteriler ile dans etmek olan kadın hostess n.
son derece tehlikeli bir görevi olan asker perdu [obsolete] n.
son derece tehlikeli görevi olan asker perdue [obsolete] n.
(kare bulmacada) ipucu içerisinde yer alıp gösterge görevi olan ifade signpost n.
özel görevi olan extraordinary adj.
Phrases
(roma katolik kilisesi'nde) görevi azizleştirme veya kutsallaştırmaya karşı çıkmak olan kilise yetkilisi devils advocate n.
Idioms
(eski zamanlarda) asıl görevi gemideki toplara barut taşımak olan delikanlı veya genç erkek powder boy n.
(birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek görevi olan be duty bound to (someone or something) v.
yapmak görevi olan duty bound adj.
Formal
belirli bir görevi olan kimse post-holder n.
Trade/Economic
görevi karı maksimize etmek ve işletmeyi daha verimli hale getirmek olan kimse optimizer n.
Law
kazai bir görevi olan sivil memur magistrate n.
suça muttali olan cumhuriyet savcısının görevi duty of public prosecutor informed of crime n.
(iskoçya) görevi mahkemece alınan kararları uygulamak olan mahkeme görevlisi macer n.
Politics
diplomatik görevi olan kimse holder of diplomatic bag n.
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü ss (secret service) n.
ana görevi lordlar kamarasına ulaklık yapmak olan şövalye gentleman usher of the black rod n.
Institutes
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü united states secret service n.
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü us secret service n.
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü usss (united states secret service) n.
Industry
(görevi) kurum dışından olan çalışanlara atamak outtask v.
Technical
başlıca görevi ikinci derece elektronlar yaymak olan elektrot dynode n.
görevi demiryolu raylarını denetlemek olan işçi lineman n.
görevi konteynerleri veya cihazları kapatmak olan kişi sealer n.
Informatics
asıl görevi veri tabanı oluşturup sürdürmek olan kurum data bank n.
Aeronautic
pilotluk dışında özel görevi olan bir havacılık rütbesi observer n.
Mining
kömür madeninde maden çıkarma işini yapmayıp görevi işçilere destek vermek olan kimse shifter n.
Anatomy
belirli bir görevi olan hücre bölümü organelle n.
Physiology
belirli görevi olan bir grup organ apparatus n.
Botanic
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç gingerbread palm n.
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç doom palm n.
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç hyphaene thebaica n.
yaprak görevi gören sapları olan phyllodial adj.
yaprak görevi gören sapları olan phyllodineous adj.
yaprak görevi gören sapları olan phyllodinous adj.
Military
görevi savaşa katılmaktan çok muharebe dışı destek sağlamak olan bir kara ordusu sınıfı service n.
Sport
(ragbi) temel görevi geriye doğru olan orta forvet oyuncusu hooker n.
ana görevi sayı almak olan oyuncular offense n.
(bisiklet yarışında) görevi takımın başarılı üyelerini desteklemek olan bisikletçi domestique n.
Football
görevi oyun kurup gol atmak olan futbolcu mevkisi trequartista n.
Music
solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan orkestra üyesi ripienist n.
solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan (orkestra üyesi) ripieno adj.
orkestrada solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan (müzik aleti) ripieno adj.
Slang
görevi kapıyı açıp kapamak olan cezaevi görevlisi turnkey n.
görevi yerleri temizlemek ve çöpleri atmak olan mahkumlar range runners n.
British Slang
porno filmlerde görevi erkek oyuncunun ereksiyonu kaybetmemesini sağlamak olan kimse fluffer n.