Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
History
görevi olan
Meanings of
"görevi olan"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
görevi olan
incumbent on
adj.
2
General
görevi olan
incumbent upon
adj.
Meanings of
"görevi olan"
with other terms in English Turkish Dictionary : 56 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
özel görevi olan memur
envoi
n.
2
General
görevi hükümet hakkında olumlu yazılar yazmak olan yandaş gazeteci
spin-doctor
n.
3
General
görevi sofrayı hazırlamak/toplamak ve kapıya bakmak olan hizmetçi
parlourmaid
n.
4
General
görevi sofrayı hazırlamak/toplamak ve kapıya bakmak olan hizmetçi
parlormaid
n.
5
General
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock operator
n.
6
General
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock tender
n.
7
General
görevi baraj kapağının kontrolünü yapıp bakımını yürütmek olan kimse
lock keeper
n.
8
General
görevi siyasi doktrinin uygulanmasını sağlamak olan ve bu amaçla doktrinden ayrılanları belirleyip ilgili makamlara bildiren görevli
commissar
n.
9
General
görevi mum yakmak olan kişi
candlelighter
n.
10
General
görevi belirli sözcükleri veya harfleri kırmızı ile yazmak olan sanatçı
miniaturist [obsolete]
n.
11
General
görevi gece kulübü veya dans salonunda müşteriler ile dans etmek olan kadın
hostess
n.
12
General
son derece tehlikeli bir görevi olan asker
perdu [obsolete]
n.
13
General
son derece tehlikeli görevi olan asker
perdue [obsolete]
n.
14
General
(kare bulmacada) ipucu içerisinde yer alıp gösterge görevi olan ifade
signpost
n.
15
General
özel görevi olan
extraordinary
adj.
Phrases
16
Phrases
(roma katolik kilisesi'nde) görevi azizleştirme veya kutsallaştırmaya karşı çıkmak olan kilise yetkilisi
devils advocate
n.
Idioms
17
Idioms
(eski zamanlarda) asıl görevi gemideki toplara barut taşımak olan delikanlı veya genç erkek
powder boy
n.
18
Idioms
(birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek görevi olan
be duty bound to (someone or something)
v.
19
Idioms
yapmak görevi olan
duty bound
adj.
Formal
20
Formal
belirli bir görevi olan kimse
post-holder
n.
Trade/Economic
21
Trade/Economic
görevi karı maksimize etmek ve işletmeyi daha verimli hale getirmek olan kimse
optimizer
n.
Law
22
Law
kazai bir görevi olan sivil memur
magistrate
n.
23
Law
suça muttali olan cumhuriyet savcısının görevi
duty of public prosecutor informed of crime
n.
24
Law
(iskoçya) görevi mahkemece alınan kararları uygulamak olan mahkeme görevlisi
macer
n.
Politics
25
Politics
diplomatik görevi olan kimse
holder of diplomatic bag
n.
26
Politics
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü
ss (secret service)
n.
27
Politics
ana görevi lordlar kamarasına ulaklık yapmak olan şövalye
gentleman usher of the black rod
n.
Institutes
28
Institutes
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü
united states secret service
n.
29
Institutes
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü
us secret service
n.
30
Institutes
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü
usss (united states secret service)
n.
Industry
31
Industry
(görevi) kurum dışından olan çalışanlara atamak
outtask
v.
Technical
32
Technical
başlıca görevi ikinci derece elektronlar yaymak olan elektrot
dynode
n.
33
Technical
görevi demiryolu raylarını denetlemek olan işçi
lineman
n.
34
Technical
görevi konteynerleri veya cihazları kapatmak olan kişi
sealer
n.
Informatics
35
Informatics
asıl görevi veri tabanı oluşturup sürdürmek olan kurum
data bank
n.
Aeronautic
36
Aeronautic
pilotluk dışında özel görevi olan bir havacılık rütbesi
observer
n.
Mining
37
Mining
kömür madeninde maden çıkarma işini yapmayıp görevi işçilere destek vermek olan kimse
shifter
n.
Anatomy
38
Anatomy
belirli bir görevi olan hücre bölümü
organelle
n.
Physiology
39
Physiology
belirli görevi olan bir grup organ
apparatus
n.
Botanic
40
Botanic
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç
gingerbread palm
n.
41
Botanic
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç
doom palm
n.
42
Botanic
afrika'ya özgü, çöl bölgelerinde toprak stabilize edici görevi olup lifli yaprak sapları ip yapımında kullanılan ve zencefil aromalı meyvesi olan büyük bir ağaç
hyphaene thebaica
n.
43
Botanic
yaprak görevi gören sapları olan
phyllodial
adj.
44
Botanic
yaprak görevi gören sapları olan
phyllodineous
adj.
45
Botanic
yaprak görevi gören sapları olan
phyllodinous
adj.
Military
46
Military
görevi savaşa katılmaktan çok muharebe dışı destek sağlamak olan bir kara ordusu sınıfı
service
n.
Sport
47
Sport
(ragbi) temel görevi geriye doğru olan orta forvet oyuncusu
hooker
n.
48
Sport
ana görevi sayı almak olan oyuncular
offense
n.
49
Sport
(bisiklet yarışında) görevi takımın başarılı üyelerini desteklemek olan bisikletçi
domestique
n.
Football
50
Football
görevi oyun kurup gol atmak olan futbolcu mevkisi
trequartista
n.
Music
51
Music
solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan orkestra üyesi
ripienist
n.
52
Music
solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan (orkestra üyesi)
ripieno
adj.
53
Music
orkestrada solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan (müzik aleti)
ripieno
adj.
Slang
54
Slang
görevi kapıyı açıp kapamak olan cezaevi görevlisi
turnkey
n.
55
Slang
görevi yerleri temizlemek ve çöpleri atmak olan mahkumlar
range runners
n.
British Slang
56
British Slang
porno filmlerde görevi erkek oyuncunun ereksiyonu kaybetmemesini sağlamak olan kimse
fluffer
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of görevi olan
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy