güçlendiren - Turkish English Dictionary
History

güçlendiren



Meanings of "güçlendiren" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

Turkish English
General
güçlendiren restorative adj.
güçlendiren balsamic adj.
güçlendiren rehabilitative adj.
güçlendiren roborating adj.
güçlendiren consolidant adj.
güçlendiren substantiative adj.
Medical
güçlendiren acopic adj.

Meanings of "güçlendiren" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
General
kendi kendini güçlendiren self-reinforcing n.
briçte eli güçlendiren ancak herhangi bir el değerlendirme yönteminde bahsedilmeyen kart filler n.
beyni güçlendiren besin brainfood n.
aşkı güçlendiren iksir love-philter n.
aşkı güçlendiren iksir love-philtre n.
aşkı güçlendiren iksir love-potion n.
sporcuların top, dambıl gibi aletleri tutuşunu güçlendiren yapışkan bir sprey/pudra/macun stickum n.
kağıt torbaların ağız bölümünü güçlendiren kimse sleever n.
güçlendiren destek parçası mount n.
belleği güçlendiren mnemonic adj.
karşılıklı olarak birbirini güçlendiren mutually reinforcing adj.
zihni geliştiren veya güçlendiren menticultural adj.
etkisini güçlendiren synergistical adj.
Politics
imparatorluğu güçlendiren kimse empire builder n.
Textile
ayakkabı sayası ve ucundaki astarı güçlendiren bir tür astar doubler n.
Marine
ahşap taşıtın kıç çerçevelerini güçlendiren yatay paraçol crutch n.
gemi donanımını güçlendiren veya gevşeten halat preventer n.
gemi donanımını güçlendiren veya gevşeten halatlara bağlı olup diğer teçhizatı güçlendiren parçalar preventer bolts n.
gemi donanımını güçlendiren veya gevşeten halat preventer stay n.
Physics
sabit hızda yayılım yaparken şeklini koruyarak kendi kendini güçlendiren tekil dalga soliton wave n.
Bookbindery
ciltli kitapta bir bölümü güçlendiren veya serbest hareketini sağlayan yapı hinge n.
Engineering
elektronik sinyalleri güçlendiren manyetik cihaz transductor n.