Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | geçim kaynağı | mainstay n. |
General | geçim kaynağı | means of existence n. |
General | geçim kaynağı | livelihood n. |
General | geçim kaynağı | means of living n. |
General | geçim kaynağı | liflode n. |
General | geçim kaynağı | livelode n. |
Colloquial | ||
Colloquial | geçim kaynağı | rice bowl n. |
Idioms | ||
Idioms | geçim kaynağı | bread and butter n. |
Idioms | geçim kaynağı | meal ticket n. |
Idioms | geçim kaynağı | a meal ticket n. |
Idioms | geçim kaynağı | your bread and butter n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | geçim kaynağı | source of living n. |
Trade/Economic | geçim kaynağı | means of existence n. |
Trade/Economic | geçim kaynağı | means of livelihood n. |
Trade/Economic | geçim kaynağı | source of income n. |
Law | ||
Law | geçim kaynağı | means of livelihood n. |
Archaic | ||
Archaic | geçim kaynağı | reliance n. |
British Slang | ||
British Slang | geçim kaynağı | bread and honey n. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | geçim kaynağı balıkçılık olan insanlar | fisherfolk n. | ||
General | geçim kaynağı olarak gemicilik | sea n. | ||
General | geçim kaynağı olan | bread-and-butter adj. | ||
General | geçim kaynağı olarak meslek sürdüren | practical adj. | ||
Social Sciences | ||||
Social Sciences | nüfus artışının geçim kaynağı artışını geride bırakacağını savunan doktrin | malthusian theory n. | ||
Social Sciences | nüfus artışının geçim kaynağı artışını geride bırakacağını savunan doktrin | malthusianism n. | ||
Hunting | ||||
Hunting | spor veya geçim kaynağı olarak avcılık yapan | venatic adj. | ||
Slang | ||||
Slang | kolay, karlı geçim kaynağı | racket n. |