Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
gerçekçi
Meanings of
"gerçekçi"
in English Turkish Dictionary : 29 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
gerçekçi
realist
n.
2
General
gerçekçi
actualist
n.
3
General
gerçekçi
downtoearth
adj.
4
General
gerçekçi
literal
adj.
5
General
gerçekçi
practical
adj.
6
General
gerçekçi
matter of fact
adj.
7
General
gerçekçi
factual
adj.
8
General
gerçekçi
exact
adj.
9
General
gerçekçi
down to earth
adj.
10
General
gerçekçi
realistic
adj.
11
General
gerçekçi
matter-of-fact
adj.
12
General
gerçekçi
down-to-earth
adj.
13
General
gerçekçi
hard-headed
adj.
14
General
gerçekçi
unsentimental
adj.
15
General
gerçekçi
though-minded
adj.
16
General
gerçekçi
hard
adj.
17
General
gerçekçi
hard-boiled
adj.
18
General
gerçekçi
meat-and-potatoes
adj.
19
General
gerçekçi
bottom-line
adj.
20
General
gerçekçi
fanciless
adj.
21
General
gerçekçi
grounded in reality
adj.
22
General
gerçekçi
gritty
adj.
23
General
gerçekçi
realistically
adv.
Colloquial
24
Colloquial
gerçekçi
down-to-earth
adj.
25
Colloquial
gerçekçi
hard-headed
adj.
26
Colloquial
gerçekçi
earthy
adj.
27
Colloquial
gerçekçi
grounded
adj.
Politics
28
Politics
gerçekçi
realistic
adj.
Philosophy
29
Philosophy
gerçekçi
factist
n.
Meanings of
"gerçekçi"
with other terms in English Turkish Dictionary : 136 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
gerçekçi kimse
realist
n.
2
General
iyi niyetli ama gerçekçi olmayan sosyal reformcu
do-gooder
n.
3
General
gerçekçi yaklaşım
realistic approach
n.
4
General
gerçekçi olmayan hedef
unrealistic goal
n.
5
General
gerçekçi ve direkt çözüm
turkey
n.
6
General
gerçekçi olmayan özlem
wishfulness
n.
7
General
gelecekle ilgili gerçekçi olmayan düşünceleri olan
blue sky
n.
8
General
gerçekçi olmayan hayal
chimera
n.
9
General
gerçekçi olmayan düşünce
chimera
n.
10
General
gerçekçi olmayan hayal
chimaera
n.
11
General
gerçekçi olmayan düşünce
chimaera
n.
12
General
gerçekçi kimse
gradgrind
n.
13
General
dünyanın farklı yerlerinin aynalar, lensler ve aydınlatma ile gerçekçi biçimde gösterildiği sergi
cosmorama
n.
14
General
gerçekçi olmama
inverisimilitude
n.
15
General
gerçekçi dil
saltiness
n.
16
General
gerçekçi mizah
saltiness
n.
17
General
grafik şiddet, kan ve vahşetin gerçekçi bir biçimde tasviri
gore
n.
18
General
gerçekçi olma
realism
n.
19
General
gerçekçi olmak
come down to earth
v.
20
General
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek
have both one's feet on the ground
v.
21
General
gerçekçi olarak temsil etmek
actualise
v.
22
General
gerçekçi olarak temsil etmek
actualize
v.
23
General
gerçekçi şekilde tarif etmek
actualise
v.
24
General
gerçekçi şekilde tarif etmek
actualize
v.
25
General
gerçekçi olmayan öngörülere sahip olmak
blue-sky
v.
26
General
kendini sakin ve gerçekçi bir şekilde ifade etmek
deadpan
v.
27
General
gerçekçi olmayan
unrealistic
adj.
28
General
gerçekçi olmayan
nonrealistic
adj.
29
General
gerçekçi olmayan
wild-eyed
adj.
30
General
gerçekçi olmayan
blue-sky
adj.
31
General
aşırı gerçekçi
unsparingly realistic
adj.
32
General
gerçekçi olmayan
non-realistic
adj.
33
General
aşırı gerçekçi
overrealistic
adj.
34
General
gerçekçi ve derinlikli görünen
third-dimensional
adj.
35
General
gerçekçi görünecek şekilde tasarlanmış
three-dimensional
adj.
36
General
aşırı gerçekçi
ultrarealist
adj.
37
General
aşırı gerçekçi
ultrarealistic
adj.
38
General
gerçekçi olmayan
unlifelike
adj.
39
General
gerçekçi olmayan bir hayal gibi
chimeral
adj.
40
General
gerçekçi olmayan hayallerle ilgili
chimeral
adj.
41
General
akla uygun ve gerçekçi düşünceden esinlenen
common-sense
adj.
42
General
akla uygun ve gerçekçi düşünen
common-sense
adj.
43
General
kostüme benzeyip gerçekçi olmayan
costumey
adj.
44
General
gerçekçi ilerleyen
flatfooted
adj.
45
General
gerçekçi olmayan
romantic
adj.
46
General
gerçekçi ve kasvetli
gritty and dark
adj.
47
General
kasvetli ve gerçekçi
dark and gritty
adj.
48
General
aşırı gerçekçi
hyperrealistic
adj.
49
General
gerçekçi bir şekilde
realistically
adv.
50
General
gerçekçi olmayan bir şekilde
unrealistically
adv.
51
General
gerçekçi olarak
realistically
adv.
52
General
gerçekçi olarak
matter-of-factly
adv.
53
General
gerçekçi bir şekilde
unimaginatively
adv.
54
General
gerçekçi bir şekilde
unsentimentally
adv.
55
General
özellikle gerçekçi bir şekilde
vividly
adv.
Phrases
56
Phrases
gerçekçi olma zamanı
time to get real
expr.
Proverb
57
Proverb
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır
an ounce of common sense is worth a pound of theory
58
Proverb
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır
ounce of common sense is worth a pound of theory
Colloquial
59
Colloquial
gerçekçi olmak
get serious
v.
60
Colloquial
gerçekçi ol
get serious
v.
61
Colloquial
gerçekçi ol
get a grip
expr.
62
Colloquial
gerçekçi ol imkansızı iste
be realistic demand the impossible
expr.
63
Colloquial
daha gerçekçi olmak gerekirse
more like (something)
expr.
64
Colloquial
daha doğru/gerçekçi bir açıklamayla
more like (something)
expr.
65
Colloquial
daha gerçekçi olmak gerekirse
more like
expr.
66
Colloquial
daha doğru/gerçekçi bir açıklamayla
more like
expr.
67
Colloquial
daha gerçekçi olmak gerekirse
more like it
expr.
68
Colloquial
daha doğru/gerçekçi bir açıklamayla
more like it
expr.
Idioms
69
Idioms
gerçekçi olmayan beklenti
a counsel of perfection
n.
70
Idioms
gerçekçi olmayan beklenti
a counsel of perfection
n.
71
Idioms
ideal ama gerçekçi olmayan talimat ya da tavsiye
a counsel of perfection
n.
72
Idioms
gerçekçi olmayan bir plan
a bridge too far
n.
73
Idioms
gerçekçi olmayan hayal
a pipe dream
n.
74
Idioms
gerçekçi olmayan cüretkar hevesleri olmak
dream in color
v.
75
Idioms
gerçekçi olmayan cüretkar hevesleri olmak
dream in colour
v.
76
Idioms
gerçekçi olmayan cüretkar hevesleri olmak
dream in technicolor
v.
77
Idioms
gerçekçi olmak
keep one's feet on the ground
v.
78
Idioms
gerçekçi olmak
have one's feet on the ground
v.
79
Idioms
gerçekçi olmak
get real
v.
80
Idioms
gerçekçi olmak
have a hard head
v.
81
Idioms
gerçekçi olmak
have both oars in the water
v.
82
Idioms
gerçekçi yumruk atmak
not pull (one's) punches
v.
83
Idioms
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek
have both feet on the ground
v.
84
Idioms
gerçekçi olmak
have feet on the ground
v.
85
Idioms
gerçekçi olmak
have your feet on the ground
v.
86
Idioms
gerçekçi olmak
have both/your feet on the ground
v.
87
Idioms
gerçekçi olmak
keep both/your feet on the ground
v.
88
Idioms
gerçekçi olmak
keep feet on the ground
v.
89
Idioms
gerçekçi olmak
not be whistling dixie [us]
v.
90
Idioms
dürüst/gerçekçi bir bakış açısı olmak
not be whistling dixie [us]
v.
91
Idioms
gerçekçi (bir şey)
no earthly (something)
adj.
92
Idioms
dürüst ve gerçekçi olarak
on the level
expr.
93
Idioms
dürüst ve gerçekçi bir biçimde
on the level
expr.
94
Idioms
mantıklı, gerçekçi ve pratik düşünen
with both feet on the ground
expr.
95
Idioms
gerçekçi ol
keep your feet on the ground
expr.
Speaking
96
Speaking
gerçekçi ol
be realistic
expr.
97
Speaking
gerçekçi olalım biraz
let's be a little realistic here
expr.
Law
98
Law
gerçekçi inkar
plausible deniability
n.
Politics
99
Politics
gerçekçi politikaya inanan kimse
realpolitiker [german]
n.
100
Politics
gerçekçi politika
realpolitik
n.
Computer
101
Computer
video oyunlarında kullanılan fizik kurallarına uygun gerçekçi düşme/ölme efekti
ragdoll physics
n.
102
Computer
foto gerçekçi
photo-realistic
adj.
Psychology
103
Psychology
gerçekçi çatışma teorisi
realistic conflict theory
n.
Literature
104
Literature
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım
nouveau roman
n.
105
Literature
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım
anti-roman
n.
106
Literature
ahlak dersi veya hiciv özelliği taşıyan gerçekçi uzun öykü
nouvelle
n.
107
Literature
eserlerde tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerinin olmadığı bir edebi akım
antinovel
n.
108
Literature
eserlere tutarlı olay örgüsü ve gerçekçi karakter tasviri gibi geleneksel roman öğelerini koymayan bir yazar
antinovelist
n.
109
Literature
film ve edebiyatta birçok konuda yeteneği olan fakat onları gerçekçi bir şekilde elde edebilecek pratiğe/deneyime sahip olmayan idealize edilmiş kadın karakter
mary sue
n.
110
Literature
kapsamlı ve gerçekçi öykülenmiş (eser)
three-dimensional
adj.
111
Literature
gerçekçi (dedektif romanı)
hard-boiled
adj.
Archaeology
112
Archaeology
mö. 500-ms. 600 arasında meksika'nın güneyinde görülüp büyük ve gerçekçi taş figürler ve oyma yeşim heykelcik ve süs eşyaları ile karakterize olan bir kültüre ait veya ilgili
olmec
adj.
Philosophy
113
Philosophy
yeni gerçekçi
neorealist
n.
Art
114
Art
doğal nesnelerin gerçekçi olarak temsil edilmediği soyut resim akımı
nonobjectivism
n.
115
Art
gerçekçi tiyatro
realistic drama
n.
116
Art
gerçekçi veya objektif müzik kompozisyonu stili
verism
n.
117
Art
gerçekçi veya objektif resim stili
verism
n.
118
Art
son derecede gerçekçi grafik gösterimle karakterize bir sanat tarzı
hyperrealism
n.
119
Art
(tiyatro sahnesinin) gerçekçi şekilde resmedilmiş arka planla kaynaşabilmesi için yontulmuş figürlerin ve sahici detayların minyatür şeklinde sergilendiği manzara içeren tasarım
diorama
n.
120
Art
resimli bir arka planın önünde gerçekçi bir doğa ortamı yaratılarak oluşturulan sahnenin ortasına yerleştirilen, gerçek boyutlu bir vahşi yaşam modeli veya sahnesi
diorama
n.
121
Art
doğal nesnelerin gerçekçi olarak temsil edilmediği sanat tarzı ile ilgili veya ait olan
nonobjective
adj.
122
Art
gerçekçi grafik gösterim içeren
hyperreal
adj.
Music
123
Music
duygusal sözler yerine çağdaş ve gerçekçi sözler içeren country müzik tarzı
new country
n.
Painting
124
Painting
20. yüzyılın başlarında abd'de çizilmiş, şehir hayatının gerçekçi sahnelerini tasvir eden bir resim
ash can
n.
125
Painting
20. yüzyılın başlarında abd'de çizilmiş, şehir hayatının gerçekçi sahnelerini tasvir eden bir resim
ashcan school
n.
126
Painting
günlük hayattan sahne veya olayları genellikle gerçekçi bir şekilde betimleyen resim ekolü
genre
n.
127
Painting
günlük hayattan sahne veya olayları genellikle gerçekçi bir şekilde betimleyen resim tarzı
genre
n.
128
Painting
günlük hayattan sahne veya olayları genellikle gerçekçi bir şekilde betimleyen resim türüyle ilgili
genre
adj.
Theatre
129
Theatre
gerçekçi olmayan gösterişli eser
opera
n.
Slang
130
Slang
gerçekçi olmayan toz pembe hayaller kurmak
whistle dixie
v.
131
Slang
gerçekçi olmayan umut verici fanteziler kurmak
whistle dixie
v.
132
Slang
gerçekçi olmak
be not whistling dixie
v.
133
Slang
dürüst/gerçekçi bir bakış açısı olmak
be not whistling dixie
v.
134
Slang
gerçekçi olmayan
woo-woo
adj.
135
Slang
gerçekçi olarak
on the rilla
expr.
Modern Slang
136
Modern Slang
adobe after effects programı ile video veya fotoğraflar üzerinde yapılan gerçekçi düzenlemeler
adobe deepfake
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gerçekçi
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy