girls - Turkish English Dictionary
History

girls

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "girls" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
General
girls n. kız çocukları
girls n. kızlar
Textile
girls n. 7 ile 14 arasındaki bedenler
girls n. bedeni 7 ile 14 arasında olan giysi
Slang
girls n. kadınların kendi memelerinden bahsetme şekli

Meanings of "girls" with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

English Turkish
General
an advanced technical school for girls n. olgunlaşma enstitüsü
drinking party with dancing girls n. oturak alemi
school for girls n. kız okulu
little girls n. küçük kızlar
teenage girls n. genç kızlar
jewish coming of age ceremony for girls n. bat mitzvah
college girls n. liseli kızlar
boys and girls n. erkekler ve kızlar
beautiful girls n. güzel kızlar
high-school girls n. liseli kızlar
one of the girls n. kızlardan birisi
the choice of girls n. kızların tercihi
girls and boys n. kızlar ve erkekler
girls and boys n. kızlar ve oğlanlar
cuban girls n. kübalı kızlar
strong girls n. güçlü kızlar
chat up girls v. kız tavlamak
attract the girls v. kızların ilgisini çekmek
think about the girls v. kızları düşünmek
like all girls adj. bütün kızlar gibi
girls and boys together adv. kızlı erkekli
Phrases
the vast majority of which are girls expr. büyük bir çoğunluğunu kızların oluşturduğu
girls not allowed expr. kızlar giremez
mixed company of girls and boys expr. kızlı erkekli
two-thirds of girls expr. kızların üçte ikisi
girls not allowed expr. kızların girmesi yasaktır
Proverb
whistling girls and crowing hens always come to some bad end kadına yakışık olmaz anlamında atasözü
whistling girls and crowing hens always come to some bad end kadın yerini bilmeli anlamında atasözü
whistling girls and crowing hens always come to some bad end kadının yeri evidir anlamında atasözü
whistling girls and crowing hens always come to some bad end kadınlar maskülen davranışlar sergilememelidir
whistling girls and crowing hens always come to some bad end kadınların erkek gibi davranması uygun değildir
Colloquial
boys and girls in blue n. polis
boys and girls in blue n. polis memurları
boys and girls in blue n. polis gücü
girls in blue n. kadın polisler
girls in blue n. kadın polis memurları
boys and girls in blue n. aynasızlar
boys and girls in blue n. polisler
boys and girls in blue n. polis memurları
girls' bathroom n. kızlar tuvaleti
the girls n. kızlar
the girls n. kadınlar
go out with the girls v. kızlarla dışarı çıkmak
go out with the girls v. kızlarla eğlenmeye gitmek
go out with the girls v. kız grubuyla eğlenmeye gitmek
hang out with girls v. kızlarla takılmak
big boys/girls don't cry expr. koskoca erkek/kız hiç ağlar mı
big boys/girls don't cry expr. büyüyen erkekler/kızlar ağlamaz
big boys/girls don't cry expr. yetişkinler ağlamaz
big boys/girls don't cry expr. koskoca adam/kadın ağlamaz
boys and girls exclam. hanımlar beyler
Idioms
little girls' room n. kızlar/kadınlar tuvaleti
be one of the girls v. grubun bir parçası olmak
be one of the girls v. gruptan biri olmak
be one of the girls v. gruba dahil olmak
be one of the girls v. grubun üyesi olmak
be one of the girls v. gruptan olmak
be one of the girls v. grubun bir parçası/üyesi olmak
be one of the girls v. kızlardan biri olmak
be one of the girls v. gruptan biri olmak
Speaking
where are the girls? expr. kızlar nerede?
I like girls expr. kızlardan hoşlanırım
you're not like the other girls expr. sen diğer kızlara benzemiyorsun
like all girls expr. tüm kızlar gibi
Law
abduction of girls n. kız kaçırma
abduction of girls, women, and men n. kız, kadın ve erkek kaçırma
pimp out girls v. kadın pazarlamak
pimp out girls v. pezevenklik yapmak
Institutes
general directorate of technical education for girls n. kız teknik öğretim genel müdürlüğü
girls' brigade n. öz disiplin ve öz saygıyı geliştirmek için 1893'te irlanda'da kurulan bir kız derneği
Textile
girls' wear n. kız çocuk giyisisi
Botanic
naked girls n. yılan yastığı
naked girls n. avrupa'da yaygın yetişen, mızrak şeklinde dik spatası ve mor çiçeği olan bir ilkbahar bitkisi
boys-and-girls n. yer fesleğeni
boys-and-girls n. avrupa ve afrika'ya özgü olup amerika'da da yetişen, eskiden müshil, idrar söktürücü ve antisifilitik ilaç olarak kullanılan tek yıllık bir bitki
boys-and-girls n. akbaş otu
boys-and-girls n. yer fesleğeni
boys-and-girls n. avrupa ve afrika'ya özgü müshil, idrar söktürücü veya antisifilitik olarak kurutularak kullanılan yıllık bir bitki
boys-and-girls n. parşen
boys-and-girls n. doğu abd'ye özgü, ilkbaharda çiçek açan narin bir ot
Education
anatolian girls' high school n. anadolu kız lisesi
dormitory for girls n. kız öğrenci yurdu
all-girls school n. kız okulu
girls' vocational school n. kız meslek lisesi
girls school n. kız okulu
girls' technical and vocational high school n. kız teknik ve meslek lisesi
girls' dormitory n. kız öğrenci yurdu
vocational school for girls n. kız meslek lisesi
girls high school n. kız lisesi
girls’ institutes n. kız enstitüleri
Basketball
girls’ basketball n. bayan basketbolu
Slang
girls with big tits n. büyük göğüslü kızlar
the girls n. memeler
girls are like buses expr. kızların/kadınların biri gider biri/diğeri gelir