go into - Turkish English Dictionary
History

go into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "go into" in Turkish English Dictionary : 42 result(s)

English Turkish
Common Usage
go into v. girmek
General
go into v. incelemek
go into v. girmek (açıklamaya)
go into v. girmek (tartışmaya)
go into v. araştırmak
go into v. girmek (bir mesleğe)
go into v. atılmak
go into v. varmak
go into v. kurcalamak
go into v. girmek (araştırmaya)
go into v. tutulmak
go into v. (bir iş) için (belirli bir süre) harcanmak
go into v. girmek (konuşmaya)
go into v. -e sığmak
go into v. bir mesleğe girmek
go into v. bir iş için belirli bir süre harcanmak
go into v. mülkiyetine geçmek
Phrasals
go into v. etraflıca araştırmak/tartışmak
go into v. derinlemesine araştırmak/tartışmak
go into v. detaylıca araştırmak/tartışmak
go into v. yatırım yapılmak
go into v. yatırılmak
go into v. sarf edilmek
go into v. harcanmak
go into v. girebilmek
go into v. girmeyi başarmak
go into v. ele almak
go into v. araştırmak
go into v. söz etmek
go into v. değinmek
go into v. bir işi/çalışmayı üstlenmek
go into v. bir işin/çalışmanın altına girmek
go into v. bir sürece girmek
go into v. kullanıma girmek
go into v. işleme girmek
go into v. giyinmek
go into v. (giysilere) bürünmek
go into v. vurmak
go into v. (özellikle geçici olarak) bir yerde yaşamaya gitmek
go into v. (özellikle geçici olarak) bir yere kabul edilmek
go into v. (belirli bir duruma) girmek
Math
go into v. bir sayı başka bir sayıyı bölmek

Meanings of "go into" with other terms in English Turkish Dictionary : 252 result(s)

English Turkish
General
go into more depth v. bir şeyde derinleşmek
go into orbit v. yörüngesine oturmak
go into a skid v. araba kaymaya başlamak
go into liquidation v. kapanmak
go into dry dock v. havuza girmek
go into action v. eyleme geçmek
go into splinters v. dağılmak
go into a rage v. ifrit olmak
go into the army v. askere gitmek
go into a decline v. kuvvetten düşmek
go into detail v. detaya girmek
go into detail v. ayrıntılara girmek
go into action v. faaliyete başlamak
go into splinters v. parçalanmak
go into one's shell v. susup insanlarla konuşmamak
go into details v. ayrıntılara girmek
go into action v. harekete geçmek
go into one's shell v. kabuğuna çekilmek
go into the discard v. unutulmak
go into shock v. şoka girmek
go into politics v. politikaya atılmak
go into retirement v. işten çekilmeyi araştırmak
go into division v. ikiye ayrılmak
go into action v. faaliyete geçmek
go into rapture v. hevesli olmak
go into rapture v. heyecan duymak
go into a frenzy of rage v. afyonu başına vurmak
go into business v. bir işe başlamak
go into operation v. yürürlüğe girmek
go into effect v. yürürlüğe girmek
go into a partnership v. ortaklığa girmek
go into a grave crisis v. ağır krize girmek
go into a trance v. transa geçmek
go down into a hollow v. çukura inmek
go into a change v. değişime girmek
go deep into the v. derine inmek
go into depression v. depresyona girmek
go down into a pit v. çukura inmek
go down into a hole v. çukura inmek
go into depression v. depresyona sürüklemek
go into dialysis v. diyalize girmek
go into (something) wholeheartedly v. dört elle sarılmak
go into harbour v. limana girmek
go into profession v. meslek hayatına başlamak
go into a career v. meslek hayatına atılmak
go into the tunnel v. tünele girmek
go into decline v. inişe geçmek
go into production v. üretime geçmek
(ball) go into the net v. top ağlara gitmek
(for a firm) to go into liquidation v. tasfiyeye gitmek
go into partnership v. ortaklığa girmek
go into partnership v. ortaklığa katılmak
go into politics v. siyasete girmek
go into hibernation v. kış uykusuna yatmak
go into depression v. bunalıma girmek
go into panic v. paniğe kapılmak
go into detail v. ayrıntıya inmek
go into liquidation v. tasfiye edilmek
go into mass production v. seri üretime geçmek
go into hysterics v. sinir krizi geçirmek
go into competition v. rekabete girmek
go into use v. kullanıma girmek
go into hysterics v. isteri krizine girmek
go into a coma v. bilincini kaybetmek
go into service v. hizmete girmek
go into the crowd v. kalabalığa karışmak
go into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
go into more detail v. daha fazla detaya girmek
go into more detail v. daha fazla teferruata girmek
go into the effort of v. çabası içine girmek
go into spasm v. spazma uğramak
go into orbit v. yörüngeye girmek
go into orbit v. yörüngesine girmek
go into sepsis v. (yarası) mikrop kapmak
go into the procedure v. ameliyata girmek
go into combat v. çatışmaya girmek
go into debt v. borca girmek
go into the tent v. çadıra girmek
go into mourning v. yas tutmak
go into mourning v. karalar bağlamak
go into a coma v. komaya girmek
go into higher demand v. talep tavan yapmak
go into business v. ticarete atılmak
go deeper into debt v. daha da/daha fazla borçlanmak
go into witness protection v. tanık koruma programına girmek
go into the forest v. ormana girmek
go into the woods v. ormana girmek
go into plan b v. b planına geçmek
go into labor v. doğumun başlaması (gebelikte)
go into space v. uzaya gitmek
go into space v. uzaya uçmak
go into orbit v. yörüngeye girmek
go into orbit v. bir gök cismi etrafında dönmeye başlamak
go into hospital v. hastaneye gitmek
go into hospital v. hastaneye yatmak
go (into) v. dahil olmak
Phrasals
go into (something) v. (bir yere/şeye) girmek
go into (something) v. (bir yerin/şeyin) içine girmek
go into (something) v. (bir mesleğe/alana) girmek
go into (something) v. (bir mesleğe/alana) giriş yapmak
go into (something) v. (bir şeyi) derinlemesine anlatmak
go into (something) v. (bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
go into (something) v. (bir şeyi) uzunca tartışmak/ele almak
go into (something) v. (bir şeyin) detayına girmek
go into (something) v. bir duruma düşmek
go into (something) v. bir durum içerisine düşmek
go into (something) v. bir duruma girmek
go into (something) v. bir sayının faktörü olmak (bölme işleminde)
go into (something) v. içine sığmak
go into (something) v. sığmak
go into (something) v. yanlışlıkla çarpmak
go into (something) v. yanlışlıkla dokunmak
go into (something) v. yanlışlıkla içine girmek
go into [obsolete] v. aynı fikirde olmak
go into [obsolete] v. '-e uymak
go into (something) v. (bir yeri) ziyaret etmek/gezmek
Colloquial
go into a huddle v. baş başa verip konuşmak
go into one's routine v. bilinen şeyleri yinelemek
go into a decline v. düşüşe geçmek
go into action v. harekete geçmek
go into hiding v. gizli bir yere girip beklemek
go into a spin v. eski yaşam dengesini yitirmek
go into a decline v. gerilemek
go into a huddle v. kafa kafaya verip konuşmak
go into a decline v. sağlığı bozulmak
go into hiding v. saklanmak
go into shock v. şoka girmek
go into a spin v. (uçak vb) kontrolden çıkmak
go into abeyance v. (yasa vb) yürürlüğe girmeden önce bir süre için askıya alınmak
go into a decline v. zayıf düşmek
Idioms
go into orbit v. aklı durmak
go into the service v. askere gitmek
go into the service v. askere yazılmak
go into the lion's den v. aslanın inine girmek
go into particulars v. ayrıntıya girmek
go into a tailspin v. bunalıma girmek
go into a nosedive v. burun üstü çakılmak
go into hock v. borca girmek
go into a frenzy of rage v. baharı başına vurmak
go into raptures v. ballandıra ballandıra anlatmak
go into a huddle v. baş başa gelip konuşmak
go into a nose dive v. baş aşağı gitmek
go into the red v. borca girmek
go off into the blue v. buhar olmak
go into heat v. çiftleşme dönemi gelmek
go into the ins and outs v. derinine inmek
go into particulars v. detaya inmek
go into rhapsodies v. göklere çıkarmak
go into a song and dance about something v. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into the same old song and dance about something v. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into the ins and outs v. her yönüyle/bütün detaylarıyla ele almak
go into orbit v. fiyatı hızlıca yükselmek
go into a nosedive v. hızla kötüye gitmek
go into the same old song and dance about something v. ısrarla özür dilemek
go into a song and dance about something v. ısrarla özür dilemek
go off into the blue v. ortadan kaybolmak
go into raptures v. mutluluktan havalara uçmak
go into orbit v. öfkeden çılgına dönmek
go into orbit v. kendini kaybetmek
go into one's shell v. kabuğuna çekilmek
go into overdrive v. kolları sıvamak
go into a rage v. öfkelenmek
go into one's act v. normal haline dönmek
crawl/go/retreat/retire into your shell v. kabuğuna çekilmek
go off into the blue v. kayıplara karışmak
go into raptures v. sevinçten etekleri zil çalmak
go into the red v. para kaybetmek
go off into the blue v. toz olmak
go into freefall v. (fiyatlar) düşüşe geçmek
go out of the frying pan and into the fire v. yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
go into the wide blue yonder v. uzak/bilinmeyen diyarlara gitmek
go into heat v. (kedi/köpek) kızışmak
go into overdrive v. (yoğun bir çalışma) temposuna girmek
go into the wild blue yonder v. uzak/bilinmeyen diyarlara gitmek
go into a nosedive v. yere çakılmak
go into a nosedive v. (işleri vb) tepetaklak olmak
go into heat v. (kedi/köpek) azmak
go into a tailspin v. yere çakılmak
go into freefall v. (kariyeri/sağlığı) hızla kötüye gitmek
go into a huddle v. (spor takımı) bir çember oluşturmak
go out of the frying-pan into the fire v. yağmurdan kaçıp doluya tutulmak
go into overdrive v. yoğun bir (çalışma/kampanya vs.) döneme girmek
go into a tailspin v. (hızla) kötüye gitmek
go off into the blue v. yok olmak
go out of the frying pan into the fire v. yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
go into the red v. zarar etmek
go into orbit v. aşırı sinirlenmek
go into orbit v. çileden çıkmak
go into orbit v. çok gerilmek
go into orbit v. sinirleri zıplamak
go into orbit v. sinirleri ayağa kalkmak
go into orbit v. havasını bulmak
go into orbit v. çok mutlu olmak
go into orbit v. çok keyiflenmek/neşelenmek
go into orbit v. çok keyif almak
go into orbit v. keyfi yerine gelmek
go into reverse v. geri hareket etmek
go into reverse v. ters yöne hareket etmek
go into reverse v. geri gitmek
go into reverse v. ters yöne gitmek
go into reverse v. gerilemek
go into reverse v. tersine dönmek
go into reverse v. tersine dönmek
go into reverse v. tepetaklak olmak
go into free fall v. hızla düşmek
go into free fall v. hızla düşüşe geçmek
go into raptures v. ballandıra ballandıra anlatmak
go into raptures v. mutluluktan havalara uçmak
go into raptures v. sevinçten etekleri zil çalmak
go into raptures (about/over somebody/something) v. (biri/bir şey hakkında) hevesli olmak
go into raptures (about/over somebody/something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) coşmak
go into raptures (about/over somebody/something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) kendinden geçmek
go into a huddle (with somebody) v. (biriyle) kafa kafaya verip konuşmak
go into a huddle (with somebody) v. (biriyle) kendi aralarında konuşmak
get/go into a huddle v. kafa kafaya verip konuşmak
get/go into a huddle v. baş başa verip konuşmak
get/go into a huddle (with somebody) v. (biriyle) kafa kafaya verip konuşmak
get/go into a huddle (with somebody) v. (biriyle) baş başa verip konuşmak
go into a song and dance v. hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek
go into a song and dance v. ısrarla özür dilemek
go into a song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
go into a song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
go into a song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
go into a song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
go into a song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) sürekli başa sarmak
go into act v. normal haline dönmek
go into the same old song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak
go into the same old song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) dönüp dönüp aynı tepkiyi vermek
go into the same old song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) sürekli aynı tepkiyi vermek
go into the same old song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak
go into the same old song and dance (about something) v. (bir şey hakkında) sürekli başa sarmak
go into overdrive v. yoğun bir (çalışma/kampanya) döneme girmek
go into overdrive v. (yoğun bir çalışma) temposuna girmek
go into reverse v. tersine dönmek
go into reverse v. tepetaklak olmak
go into reverse v. gerilemek
Trade/Economic
go into debt v. borca batmak
go into debt v. borca girmek
go into operation v. faaliyete geçmek
go into a partnership v. ortaklığa girmek
go into a partnership v. ortak olmak
go into a partnership v. ortaklık kurmak
go into general circulation v. tedavüle girmek
go into default v. temerrüde düşmek
go into liquidation v. tasfiyeye gitmek
Law
go into effect v. meriyete girmek
go into operation v. yürürlüğe girmek
Politics
go into politics v. siyasete girmek
go into politics v. siyasete atılmak
Aeronautic
go into a nosedive v. baş aşağı düşmek
Football
go into extra-time v. uzatmaya gitmek
go into extra-time v. uzatmaya kalmak