English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Gastronomy | ||||
Gastronomy | granola n. | granola | ||
I enjoy having a bowl of granola with yoghurt for breakfast. Kahvaltıda bir kase yoğurtlu granola yemeyi seviyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | granola n. | kuru meyve ve tahıl karışımından yapılan kahvaltı | ||
Gastronomy | ||||
Gastronomy | granola n. | tahıl gevreği ve kuru meyvelerle yapılan kahvaltı | ||
Slang | ||||
Slang | granola adj. | sağlıklı yaşayıp doğal beslenen |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Gastronomy | ||||
Gastronomy | granola | granola n. | ||
I enjoy having a bowl of granola with yoghurt for breakfast. Kahvaltıda bir kase yoğurtlu granola yemeyi seviyorum. More Sentences |
English | Turkish | |
---|---|---|
Food Engineering | ||
Food Engineering | granola bar n. | granoladan yapılmış kurabiye |
Slang | ||
Slang | crunchy granola n. | sağlıklı yaşıyıp doğal beslenen tip |
Slang | crunchy-granola n. | sağlıklı yaşayıp doğal beslenen tip |
Slang | crunchy-granola n. | sağlıklı ve doğal yaşam |
Slang | crunchy-granola n. | sağlıklı beslenme ve doğal yaşam |
Slang | crunchy-granola adj. | basmakalıp liberal sosyal tutumları olan |