History

growing

Meanings of "growing" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	growing adj.	gelişen
2	Common Usage	growing adj.	büyüyen
3	Common Usage	growing adj.	artan
General
4	General	growing n.	yetiştirme
5	General	growing n.	gelişim
6	General	growing n.	tarım
7	General	growing n.	büyüme
8	General	growing n.	gelişme
9	General	growing adj.	büyümekte olan
10	General	growing adj.	giderek artan
11	General	growing adj.	genişleyen
12	General	growing adj.	sayıca artan
13	General	growing adj.	boyutu büyüyen
14	General	growing adj.	derecesi artan
15	General	growing adj.	büyümeyle ilgili
16	General	growing adj.	büyüyebilir
Trade/Economic
17	Trade/Economic	growing adj.	büyüyen
Computer
18	Computer	growing adj.	büyüyen

Meanings of "growing" with other terms in English Turkish Dictionary : 141 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	growing white n.	ağarma
2	General	fruit growing n.	meyvecilik
3	General	growing fat n.	semirme
4	General	growing worse n.	hastalığın gelişmesi
5	General	growing season n.	üreme mevsimi
6	General	growing worse n.	kötüleşme
7	General	growing grain n.	ekin
8	General	growing crops n.	yetişen ürün
9	General	growing demand n.	artan talep
10	General	growing season n.	vejetasyon mevsimi
11	General	growing season n.	yeşerim mevsimi
12	General	growing technique n.	yetiştirme tekniği
13	General	a growing problem n.	giderek büyüyen problem
14	General	growing old n.	yaşlanma
15	General	growing old n.	ihtiyarlama
16	General	seedling growing n.	fide yetiştiriciliği
17	General	seedling growing n.	fidecilik
18	General	hair growing n.	saç uzaması
19	General	hair growing n.	saç uzatma
20	General	growing criticism n.	artan eleştiri
21	General	growing unemployment n.	artan işsizlik
22	General	growing evidence n.	(giderek) artan kanıt
23	General	plant growing rules n.	bitki yetiştiriciliği kuralları
24	General	plant growing n.	bitki yetiştiriciliği
25	General	growing use n.	artan kullanım
26	General	vegetable growing n.	sebze yetiştiriciliği
27	General	vegetable growing n.	sebzecilik
28	General	growing conditions n.	büyüme koşulları
29	General	growing conditions n.	yetişme koşulları
30	General	growing population n.	artan nüfus
31	General	growing cell n.	mikroskobik oluşumu suda canlı tutmaya yarayan bir cihaz
32	General	growing pains n.	büyüme ağrısı
33	General	growing pains n.	büyüme çağında yaşanan duygusal zorluklar
34	General	growing pains n.	şirketin kuruluş ve büyüme sürecinde yaşanan sorunlar
35	General	fast growing adj.	hızla büyüyen
36	General	growing under ground adj.	yer altında yetişen
37	General	fast-growing adj.	hızla gelişen
38	General	ever-growing adj.	durmaksızın gelişen
39	General	ever-growing adj.	sürekli artan
40	General	ever-growing adj.	durmaksızın büyüyen
41	General	ever-growing adj.	durmadan büyüyen
42	General	ever-growing adj.	sürekli gelişen
43	General	ever-growing adj.	durmadan gelişen
44	General	ever-growing adj.	sürekli büyüyen
45	General	fastest-growing adj.	en hızlı büyüyen
46	General	decreasingly growing adj.	azalarak artan
47	General	tall-growing adj.	ince uzun saplı (bitki)
48	General	fast-growing adj.	hızlı büyüyen (bitki, ağaç)
Phrases
49	Phrases	growing body of evidence n.	giderek artan kanıtlar
50	Phrases	(by) getting/growing stronger expr.	güçlenerek
51	Phrases	a growing body of expr.	sayısı artan
52	Phrases	a growing number of borrowers expr.	sayıları giderek artan borçlular
53	Phrases	a growing number of borrowers expr.	(giderek) artan sayıda borçlu
54	Phrases	a growing number of studies expr.	(giderek) artan sayıda çalışma/araştırma
55	Phrases	a growing number of people expr.	(giderek) artan sayıda kişi
56	Phrases	you could hear the grass growing expr.	kalp atışlarını bile duyabilirsin
57	Phrases	you could hear the grass growing expr.	iğne atsan duyulur
Proverb
58	Proverb	growing youth has a wolf in his belly v.	gençler çabuk acıkır
59	Proverb	growing youth has a wolf in his belly v.	gelişme çağında olan gençler doymak bilmez
60	Proverb	a growing youth has a wolf in his belly	gençler çabuk acıkır
61	Proverb	a growing youth has a wolf in his belly	gelişme çağında olan gençler doymak bilmez
Colloquial
62	Colloquial	low-growing adj.	yavaş büyüyen/gelişen
Idioms
63	Idioms	growing pains n.	çocuklarda büyüme esnasında çekilen eklem/uzuv ağrıları
64	Idioms	growing pains n.	büyüme sancıları
65	Idioms	have growing pains v.	büyüme sancıları çekmek
Speaking
66	Speaking	growing up is watching your younger sibling get taller expr.	büyümek küçük kardeşinin boyunun uzadığına şahit olmandır
67	Speaking	you're growing up so fast expr.	çok hızlı büyüyorsun
68	Speaking	it's growing dusk expr.	hava kararıyor
69	Speaking	our daughter is growing up expr.	kızımız büyüyor
70	Speaking	I'm growing my hair out expr.	saçlarımı uzatıyorum
71	Speaking	I'm growing my hair out expr.	saçımı uzatıyorum
Trade/Economic
72	Trade/Economic	growing debt n.	artan borç
73	Trade/Economic	growing army of unemployed n.	büyüyen işsizler ordusu
74	Trade/Economic	growing deficit n.	büyüyen açık
75	Trade/Economic	horizontal growing n.	bir işletmenin aynı faaliyette bulunan işletmelerle birleşmesi
76	Trade/Economic	diversified conglomerate growing n.	çok yönlü dağılma ile büyüme
77	Trade/Economic	world’s 10 fastest-growing economies n.	dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisi
78	Trade/Economic	vertical growing n.	dikey büyüme
79	Trade/Economic	growing of the economy n.	ekonominin büyümesi
80	Trade/Economic	growing of economy n.	ekonominin büyümesi
81	Trade/Economic	circular growing n.	tamamlayıcı büyüme
82	Trade/Economic	horizontal growing n.	yatay büyüme
83	Trade/Economic	ever-growing adj.	sürekli büyüyen
84	Trade/Economic	ever-growing adj.	sürekli gelişen
85	Trade/Economic	fast-growing adj.	hızlı genişleyen
86	Trade/Economic	fast-growing adj.	hızlı büyüyen
Politics
87	Politics	a growing and developing turkey n.	büyüyen gelişen bir türkiye
Industry
88	Industry	wine-growing n.	şarap yapımı sektörü
89	Industry	wine-growing n.	şarap üretimi sektörü
90	Industry	wine-growing n.	üzüm yetiştiriciliği ve şarap yapımı
Technical
91	Technical	semantic region growing n.	anlambilimsel bölge büyütme
92	Technical	region growing n.	bölge büyütme
93	Technical	crystal growing n.	kristal büyütme
Computer
94	Computer	region growing n.	bölge büyütme
Informatics
95	Informatics	region growing n.	bölge büyütme
Medical
96	Medical	growing uterus n.	büyüyen uterus
97	Medical	growing skull fracture n.	büyüyen kafatası kırığı
98	Medical	slow-growing tumor with low malignant potential n.	düşük malignite potansiyeli taşıyan yavaş büyüyen tümör
99	Medical	rapidly growing mycobacteria n.	hızlı üreyen mikobakteriler
100	Medical	growing of microorganisms n.	mikroorganizmaların büyümesi
101	Medical	a slow-growing painless mass n.	yavaş büyüyen ağrısız bir kitle
102	Medical	slowly growing tumors n.	yavaş büyüyen tümörler
103	Medical	slow-growing tumor n.	yavaş büyüyen tümör
104	Medical	new bone growing n.	yeni kemik oluşumu
Marine Biology
105	Marine Biology	growing pond n.	büyüme havuzu
106	Marine Biology	growing season n.	büyüme sezonu
Botanic
107	Botanic	vigorous growing plant n.	arsız büyüyen bitki
108	Botanic	low-growing adj.	yerde biten
109	Botanic	low-growing adj.	bodur
110	Botanic	flat-growing adj.	yere yakın büyüyen (bitki)
Agriculture
111	Agriculture	under cover and open area vegetable growing n.	açıkta ve örtü altında sebzecilik
112	Agriculture	growing crops n.	mahsul
113	Agriculture	fruit growing n.	meyve yetiştiriciliği
114	Agriculture	fruit growing n.	meyvecilik
115	Agriculture	basic principles in growing crops with organic method n.	organik yöntemle bitki yetiştirme temel kuralları
116	Agriculture	greenhouse growing n.	örtü altı yetiştiriciliği
117	Agriculture	green-house growing n.	örtü altı yetiştiriciliği
118	Agriculture	cotton growing n.	pamuk yetiştirme
119	Agriculture	vegetable growing n.	sebze yetiştiriciliği
120	Agriculture	summer-growing plants n.	sıcak iklim bitkileri
121	Agriculture	green-house growing n.	süs bitkileri yetiştiriciliği
122	Agriculture	greenhouse growing n.	süs bitkileri yetiştiriciliği
123	Agriculture	soil improver and growing media n.	toprak ıslah edici ve gelişme düzenleyici
124	Agriculture	seed growing n.	tohumculuk
125	Agriculture	seed growing n.	tohum yetiştiriciliği
126	Agriculture	growing crops n.	verim
127	Agriculture	growing techniques n.	yetiştirme teknikleri
128	Agriculture	vine-growing n.	üzüm yetiştiriciliği
129	Agriculture	rice growing n.	pirinç yetiştirme
130	Agriculture	rice growing n.	çeltik yetiştirme
131	Agriculture	vine-growing adj.	bağcı
132	Agriculture	vine-growing adj.	üzüm yetiştiriciliği ile ilgili
133	Agriculture	rice-growing adj.	pirinç yetiştiren
134	Agriculture	rice-growing adj.	çeltik yetiştiren
135	Agriculture	rice-growing adj.	pirinç büyüten
Forestry
136	Forestry	growing stock n.	ağaç serveti
137	Forestry	growing forest by sowing n.	ekim yoluyla orman yetiştirme
138	Forestry	growing of seedling n.	fidan üretimi
139	Forestry	growing stock of commercial species n.	ticari türlerin serveti
Meteorology
140	Meteorology	growing season n.	büyüme mevsimi
Entomology
141	Entomology	fungus-growing ant n.	güney amerika, orta amerika ve güney abd'de görülen attina alt kabilesindeki karıncalara verilen ad