havasız - Turkish English Dictionary
History

havasız



Meanings of "havasız" in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

Turkish English
Common Usage
havasız stuffy adj.
havasız airless adj.
General
havasız fuggy adj.
havasız close adj.
havasız unaired adj.
havasız unventilated adj.
havasız pokey adj.
havasız stivy adj.
Idioms
havasız like the black hole of calcutta expr.
Technical
havasız flat adj.
havasız airless adj.
havasız air free adj.
havasız anaerobic adj.
havasız air-free adj.
Medical
havasız apneumatic adj.

Meanings of "havasız" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

Turkish English
General
hava sirkülasyonu olmayan havasız alan dead-air space n.
havasız bırakarak söndürmek (yangını) smother v.
havasız kalarak ölmek choke to death v.
havasız bırakmak suffocate v.
(lastik) havasız flat adj.
havasız olmayan unstuffy adj.
havasız kalan stifled adj.
havasız bir şekilde fuggily adv.
havasız bir şekilde stuffily adv.
Law
tutukluların su altında tutularak havasız bırakılmaları yöntemi waterboarding n.
Technical
havasız lastik (lastik) solid tire n.
havasız püskürtme airless injection n.
havasız boya püskürtme airless paint spraying n.
havasız ortam kabini glove box n.
havasız tuğla deaired brick n.
havasız ortamda sertleşen conta bileşikleri anaerobic jointing compounds n.
havasız püskürtme airless spraying n.
havasız kurutma lyopbilization n.
havasız pompa airless pump n.
havasız yapıştırıcı anaerobic adhesive n.
havasız lastik deflated tyre n.
havasız püskürtme airless spray n.
havasız organizmalar anaerobic organisms n.
havasız lastik deflated tire n.
cevherleri eritmeye hazırlamak için havasız ortamda ısıtma burning n.
Automotive
havasız püskürtme airless spraying n.
havasız püskürtme tabancası airless spray gun n.
havasız püskürtme solid injection n.
havasız püskürtmeli dizel airless injection engines n.
havasız lastik deflated tyre n.
hava takviyeli havasız püskürtme air assisted airless spraying n.
havasız jelkot atma donanımı airless gelcoat spray equipment n.
havasız lastik air-free tire n.
havasız plastik kaynağı airless plastic welding n.
havasız püskürtme airless injection n.
havasız püskürtme solid injection n.
Medical
akciğerdeki çökmüş havasız alveollerin açılması lung recruitment n.
havasız pompalı çok dozlu kap multidose container with airless pump n.
havasız yapılan (ameliyat) apneumatic adj.
Chemistry
havasız yaşayan anaerobic adj.
Biology
havasız yerde yaşayabilen anaerobe n.
havasız ortam mikroorganizmaları anaerobic microorganisms n.
havasız yerde yaşayabilen anaerobic adj.
Environment
havasız koşullar anaerobic conditions n.
sülfit indirgeyen havasız ortam bakteri sporları spores of the sulfite-reducing anaerobes n.