her birine - Turkish English Dictionary
History

her birine



Meanings of "her birine" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
her birine apiece adv.
her birine each pron.
Phrases
her birine all round [brit] adv.

Meanings of "her birine" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

Turkish English
General
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta median point n.
Phrasals
(birine bir şey) yaptırmak için her türlü çareye başvurmak beguile (someone) into (doing something) v.
(birine bir şey) yaptırmak için her türlü çareye başvurmak beguile someone into something v.
Idioms
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) turned around (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) twisted around (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wound around (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak turn (someone) around (one's) (little) finger v.
birine her şeyini söylemek bare one's heart v.
birine her şeyini söylemek bare one's soul v.
(birine) hayat/her şey kolay olmak have an easy time of it v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) turned around (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) twisted around (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wound around (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wrapped around (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak turn (someone) around (one's) (little) finger v.
birine her şeyi sayıp dökmek give someone the benefit of v.
birine her şeyi vermek give someone the works v.
birine her istediğini yaptırmak have/keep somebody on a string v.
(birine) her şeyi hazır sunmak spoon-feed (someone) v.
(birine) her şey yolunda işareti vermek give (one) the all-clear v.
birine her şey yolunda işareti vermek give somebody the all-clear v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) turned round (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) twisted round (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wound round (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak have (someone) wrapped round (one's) (little) finger v.
her yönüyle birine/bir şeye benzemek have somebody/something written all over it v.
(birine) her istediğini yaptırmak turn (someone) round (one's) (little) finger v.
(birine) her istediğini yaptırmak wrap (someone) round (one's) (little) finger v.
Trade/Economic
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir taahhüt yükleyen akit affirmative covenant n.
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir taahhüt yükleyen akit positive covenant n.
Math
eğrilerin veya yüzeylerin her birine teğet geçen eğri veya yüzey envelope n.
Biochemistry
organik bileşiklerde bulunan karbon, hidrojen, oksijen ve azot elementlerinden her birine verilen ad organogen n.
Astrology
astrolojide gezegenlerin her birine ayrılan 30'ar derecelik burç dilimi term n.
Military
isyan veya ayaklanmalarda her yüz kişiden birine ölüm cezası verilmesi centesimation n.
Wagering
(üç haneli bir sayının) altı permütasyonunun her birine bahiste bulunmak box v.
Latin
her birine ait sing (singulorum) expr.
Engineering
ses örneklemede iki müzikal ses frekansı arasındaki birer oktavlık kısımların her birine verilen ad cent n.
Slang
birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi dick rider n.
birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi meat rider n.
birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi meatrider n.
birine karşı aşırı hayranlık besleyen ve her fırsatta onu öven kişi dickrider n.
(birine) her şeyi anlatmak run it down (to one) v.
(birine) her şeyi anlatmak run it down for (one) v.
birine karşı aşırı derecede hayranlık beslemek ve her fırsatta onu övmek meatride v.
birine karşı aşırı derecede hayranlık beslemek ve her fırsatta onu övmek dickride v.