her gelen

Meanings of "her gelen" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

	Category	Turkish	English
Idioms
1	Idioms	her gelen	all comers expr.
2	Idioms	her gelen	all-comers expr.

Meanings of "her gelen" with other terms in English Turkish Dictionary : 107 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	banliyödeki evi ile şehirdeki işyeri arasında her gün gidip gelen kimse	commuter n.
2	General	her gün işe trenle gidip gelen kimse	commuter n.
3	General	elinden her iş gelen	jack of all trades n.
4	General	elinden her iş gelen kimse	all rounder n.
5	General	önüne gelen her şeyi yıkan güç	juggernaut n.
6	General	elinden her iş gelen kimse	jack-of-all-trades n.
7	General	elinden her iş gelen mucit	do-it-all inventor n.
8	General	elinden her iş gelen erkek	handyman n.
9	General	elinden her iş gelen işçi	tinker n.
10	General	elinden her iş gelen kimse	jack-at-all-trades n.
11	General	elden gelen her şey	business n.
12	General	elinden her iş gelen erkek	choreman n.
13	General	elinden her iş gelen kadın	craftswoman n.
14	General	atın her uzun adımı sonrası eyer koltuğunda meydana gelen yükselme	post n.
15	General	elinden her iş gelen	versatile adj.
16	General	elinden her iş gelen	ambidextrous adj.
17	General	elinden her iş gelen	handy adj.
18	General	elinden her iş gelen	dexterous adj.
19	General	elinden her iş gelen	dextrous adj.
20	General	her üç saatte bir meydana gelen	trihoral adj.
21	General	elinden her iş gelen	many-minded adj.
22	General	her an meydana gelen	minutely adj.
23	General	her derde iyi gelen	panacean adj.
Phrasals
24	Phrasals	elden gelen her şeyi yapmak	go all out v.
25	Phrasals	elinden gelen her şeyi yapmak	stick at nothing v.
Proverb
26	Proverb	elinden her iş gelen ama hiç birinde uzman olamayan kimse	a jack of all trades is a master of none
Colloquial
27	Colloquial	elinden gelen her şeyi yapmak	stand on one's head v.
28	Colloquial	elinden gelen her şeyi yapmak	move heaven and earth v.
29	Colloquial	bir şey için elinden gelen her şeyi yapmak	go all out for something v.
30	Colloquial	her yola gelen	not bothered [uk] adj.
Idioms
31	Idioms	elinden her iş gelen kişi	a man/woman of (many) parts n.
32	Idioms	elinden her iş gelen kimse	the whole team and the dog under the wagon [old-fashioned] [us] n.
33	Idioms	elinden gelen her şey	everything humanly possible n.
34	Idioms	elinden her iş gelen kimse	an all-rounder n.
35	Idioms	ne olsa yapan/elinden her iş gelen, hiçbirinde uzman değildir	a jill of all trades is a master of none n.
36	Idioms	her şey olup bittikten sonra yardıma gelen şey	an ambulance at the bottom of a cliff n.
37	Idioms	elinden her iş gelen kimse	an admirable crichton n.
38	Idioms	elinden her iş gelen kimse	a whole team and the dog under the wagon n.
39	Idioms	elinden her iş gelen kimse	a jack of all trades n.
40	Idioms	elinden her iş gelen ama hiç birinde uzman olamayan kimse	a jack of all trades n.
41	Idioms	elinden yarım yamalak her iş gelen kimse	a jack of all trades n.
42	Idioms	elinden her iş gelen kimse	a man/woman of parts n.
43	Idioms	elinden her iş gelen adam/kadın	a man/woman of parts n.
44	Idioms	elinden her iş gelen kimse	a whole team and the dog under the wagon [us] n.
45	Idioms	her önüne gelen	every tom, dick, and harry n.
46	Idioms	her önüne gelen	every tom, dick, or harry n.
47	Idioms	her önüne gelen	any tom, dick, and harry n.
48	Idioms	her önüne gelen	any tom, dick, or harry n.
49	Idioms	elinden her iş gelen ama hiç birinde uzman olamayan kimse	jack of all trades, master of none n.
50	Idioms	elinden her iş gelen fakat hiç birinde uzman olamayan kimse	jack of all trades, master of none n.
51	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak/denemek	bend (one's) efforts v.
52	Idioms	aklına gelen her şeyi denemek/yapmak	bend (one's) efforts v.
53	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak	bend over backwards v.
54	Idioms	elden gelen her şeyi yapmak	go to any extreme v.
55	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak	pull out all the stops v.
56	Idioms	elden gelen her şeyi yapmak	go to great lengths v.
57	Idioms	elden gelen her şeyi yapmak	do absolutely anything v.
58	Idioms	elden gelen her şeyi yapmak	go to any lengths v.
59	Idioms	elinden gelen her şeyi denemek	leave no avenue unexplored v.
60	Idioms	elinden gelen/gücünün yettiği her şeyi yapmak	do everything in one's power v.
61	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak	do one's level best v.
62	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak	go to the ends of the earth v.
63	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmaya çalışmak	try (one's) level best v.
64	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak/yapmaya çalışmak	do/try your level best (to do something) v.
65	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmaya çalışmak	try (one's) utmost v.
66	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak/yapmaya çalışmak	do/try your utmost (to do something) v.
67	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak/yapmaya çalışmak	do/try your level best v.
68	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak/yapmaya çalışmak	do/try your utmost v.
69	Idioms	(bir şey yapmak için) elinden gelen her şeyi yapmak	go to any lengths to (do something) v.
70	Idioms	(bir şey yapmak için) elinden gelen her şeyi yapmak	go to any length to (do something) v.
71	Idioms	(bir şey yapmak için) elinden gelen her şeyi yapmak	go to any greats to (do something) v.
72	Idioms	(bir şey yapmak için) elinden gelen her şeyi yapmak	go to any great to (do something) v.
73	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak	pull all the stops out v.
74	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak	throw the kitchen sink v.
75	Idioms	elinden gelen her şeyi yapmak	stand on head v.
76	Idioms	elinden her iş gelen fakat hiç birinde uzman olamayan kimse	jack of all trades but master of none expr.
77	Idioms	her önüne gelen	every tom, dick, and harry expr.
78	Idioms	elinden her iş gelen (bayan)	jill of all trades expr.
79	Idioms	elinden her iş gelen fakat hiç birinde uzman olamayan kimse	jack of all trades is a master of none expr.
80	Idioms	her önüne gelen	tom, dick, or harry expr.
Speaking
81	Speaking	elimden gelen her şeyi yaptım	i did everything that i could expr.
Trade/Economic
82	Trade/Economic	paranı her yere götür anlamına gelen abd menşeeli bir atm hizmeti	tyme (take your money everywhere) n.
Medical
83	Medical	her şeye iyi gelen ilaç	diacatholicon n.
84	Medical	yılda her gün yirmilik bir pakete denk gelen sigara hesaplaması	pack-year n.
Anatomy
85	Anatomy	lomber sinirlerden meydana gelen ve uyluğun ön kısmındaki kasları ve deriyi besleyen bir çift sinirden her biri	nervus femoralis n.
86	Anatomy	boyundaki omurilik köklerinden meydana gelen, diyaframı sinir sistemine bağlamak ve nefes alıp vermeyi kontrol etmek için göğüs kafesinden geçen bir çift sinirden her biri	nervus phrenicus n.
87	Anatomy	lomber sinirlerden meydana gelen ve uyluğun ön kısmındaki kasları ve deriyi besleyen bir çift sinirden her biri	anterior crural nerve n.
88	Anatomy	lomber sinirlerden meydana gelen ve uyluğun ön kısmındaki kasları ve deriyi besleyen bir çift sinirden her biri	femoral nerve n.
Pathology
89	Pathology	her dokuz günde bir meydana gelen ateşli hastalık	nonary n.
Math
90	Math	kare matrisin her bir sırasının ona denk gelen sütun ile değiştirilmesi	matrix transposition n.
Statistics
91	Statistics	koordinatlarının her biri, bir frekans dağılımında karşılık gelen frekansa kadar olup buna karşılık gelen tüm frekansların toplamını gösteren bir grafik	ogive n.
Biology
92	Biology	her biri iki kromatide bölünmüş olan eşli homolog kromozomlardan oluşan, mayozun pakiten aşaması sırasında meydana gelen dört sarmallı yapı	tetrad n.
93	Biology	pirozom cinsinin bir üyesinin kök benzeri bir organından meydana gelen ilk dört blastozooitin her biri	tetrazooid n.
Literature
94	Literature	her bir kelimesinin hece sayısı kendisinden önce gelen kelimeninkinden bir fazla olan şiir biçimi örneği	rhopalism n.
95	Literature	her bir kelimesinin hece sayısı kendisinden önce gelen kelimeninkinden bir fazla olan şiir biçimleri yazma	rhopalism n.
96	Literature	her bir kelimesinin hece sayısı kendisinden önce gelen kelimeninkinden bir fazla olan (şiir)	rhopalic adj.
Linguistics
97	Linguistics	genel anlamı ifade etmek yerine kaynak metinde karşılık gelen her kelime için hedef metinde yeni bir kelime kullanan	word-for-word adj.
Sport
98	Sport	her dört yılda bir düzenlenen ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen amatör yarışmacılara ev sahipliği yapan bir spor organizasyonu	olympic n.
Card
99	Card	sırası gelen her oyuncunun ortadaki dağıtılmamış kartlardan veya bir önceki oyuncunun attıklarından bir kart çekerek aynı takımdan üç veya daha fazla kart toplayıp tüm kartlarını masaya açan ilk oyuncu olmaya çalıştığı bir oyun	rum n.
Wagering
100	Wagering	her ikisine de altı nokta gelen iki zar atışı	boxcars n.
Entomology
101	Entomology	önüne gelen her şeyi yiyip bitiren hareket halindeki kalabalık karınca ordusu	marabunta n.
102	Entomology	eklembacaklının petek gözündeki her bir çomak gözün merkezinde bulunan ve mikroviliden meydana gelen çubuk benzeri yapı	rhabdom n.
Slang
103	Slang	elinden her iş gelen kişi	sharp cookie n.
104	Slang	her şeyden hoşlanan manasına gelen bir kız ismi	avin n.
105	Slang	bir oyunda her şeyi yenen/her şeyin üstesinden gelen karakter, silah, hareket	op (overpowered) abrev.
Modern Slang
106	Modern Slang	duyduğu her şeye inandığı/her şeyden bihaber olduğu için kolay hedef haline gelen kimse	a mark n.
107	Modern Slang	alfabetik sıraya göre her gün o güne denk gelen harfle başlayan yemekler yemek suretiyle yapılan 26 günlük beslenme	alphabet diet n.