Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | heyecanlı bir şekilde | inspiredly adv. |
General | heyecanlı bir şekilde | rhapsodically adv. |
General | heyecanlı bir şekilde | hecticly adv. |
General | heyecanlı bir şekilde | emotionally adv. |
General | heyecanlı bir şekilde | excitingly adv. |
General | heyecanlı bir şekilde | burbly adv. |
General | heyecanlı bir şekilde | athrill adv. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak | rant v. | ||
General | (heyecanlı bir şekilde) çok konuşmak | effuse v. | ||
General | hızlı ve heyecanlı bir şekilde konuşmak | burble v. | ||
General | aşırı heyecanlı ve hızlı bir şekilde | sonically adv. | ||
General | heyecanlı bir şekilde onaylama anlamına gelen bir ünlem | olé interj. | ||
Phrases | ||||
Phrases | (bir şeyin) coşkulu/heyecanlı/etkili bir şekilde birden bitmesini anlatan bir söz | elvis has left the building expr. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | heyecanlı/gergin bir şekilde beklemek | sweat it out expr. | ||
Idioms | ||||
Idioms | heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak | tear a cat v. | ||
Idioms | bir şey hakkında coşkulu/heyecanlı bir şekilde konuşmak | wax lyrical about v. | ||
Idioms | bir şeyi heyecanlı bir şekilde anlatmak | wax lyrical about v. | ||
Idioms | bir şey hakkında coşkulu/heyecanlı bir şekilde konuşmak | wax lyrical over v. | ||
Idioms | bir şeyi heyecanlı bir şekilde anlatmak | wax lyrical over v. | ||
Literature | ||||
Literature | heyecanlı bir şekilde yazan veya konuşan kimse | rhapsodist n. | ||