işgal - Turkish English Dictionary
History

işgal



Meanings of "işgal" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

Turkish English
Common Usage
işgal occupation n.
General
işgal tenantship n.
işgal occupancy n.
Trade/Economic
işgal engrossment n.
işgal occupation n.
işgal taking n.
Law
işgal occupancy n.
işgal occupation n.
Biochemistry
işgal occupancy n.
Military
işgal invasion n.
işgal occupation n.
Latin
işgal occupatio n.
Slang
işgal dodge n.

Meanings of "işgal" with other terms in English Turkish Dictionary : 227 result(s)

Turkish English
Common Usage
işgal etmek occupy v.
General
fuzuli işgal eden effractor n.
işgal eden occupier n.
işgal etme holddown n.
yolu işgal eden sürücü road hog n.
tekrar işgal etme reoccupation n.
başkasından evvel işgal etme preoccupancy n.
karşı tarafta aynı yeri işgal eden kimse his opposite number n.
işgal ordusu army of occupation n.
başkasının yerini işgal eden kimse squatter n.
yolu işgal eden sürücü roadhog n.
haksız işgal tazminatı ejectment n.
işgal eden engrosser n.
fuzuli işgal effraction n.
işgal eden kimse occupant n.
işgal eden occupant n.
işgal edilen/edilmiş alan occupied zone n.
işgal alanı occupied area n.
(evi, mekanı) işgal etme tenancy n.
belirli bir yeri işgal etme durumu ubeity n.
belirli bir yeri işgal etme ubication n.
(bir yeri) işgal etme move-in n.
işgal edilme occupancy n.
bir yerin işgal edildiği süre occupation n.
bir diğerinin yasal hakkı bulunan mülkü yasa dışı şekilde işgal eden kimse claim jumper n.
mülk sahibi tarafından işgal edilen daire ownership flat [new zealand] n.
önceden işgal edilmemiş alana giriş intrusion n.
önceden işgal eden kimse prepossessor n.
işgal etme situation [obsolete] n.
kanuna aykırı olarak işgal edilen boş ev/bina squat n.
haksız işgal edilen boş ev/bina squat n.
haksız işgal squatterism n.
işgal etmek (yer) occupy v.
yer işgal etmek occupy a place v.
kafasını bütünüyle işgal etmek engross one's thoughts v.
işgal etmek (makam) hold v.
yolu işgal etmek hog v.
işgal etmek (yer/zaman) take up v.
işgal altında tutmak occupy v.
birinin yerini işgal etmek take someone's place v.
işgal etmek engross v.
işgal etmek engage v.
bir şeyin yerini işgal etmek take something's place v.
işgal etmek absorb v.
işgal etmek take up v.
gündemi işgal etmek become a current issue v.
(dikkat veya zamanını) işgal etmek engross v.
işgal edilmek be invaded v.
işgal edilmek be occupied v.
bir makam işgal etmek hold an office v.
işgal etmek hold down v.
yeniden işgal etmek reoccupy v.
işgal etmek occupate v.
bir makamı (geçici olarak) işgal etmek supply v.
işgal etmek take v.
(bir yeri) ele geçirmek için işgal etmek enter v.
kişisel alanı işgal etmek entrench v.
(manşetleri) işgal etmek make v.
usulsüzce işgal etmek jump v.
(işgal veya istilaya karşı) korumak wear [uk] v.
(işgal veya istilaya karşı) nöbet tutmak wear [uk] v.
(işgal veya istilaya karşı) gözetlemek wear [uk] v.
işgal etmek wrap v.
işgal etmek busy v.
işgal etmek obtain [obsolete] v.
zihni tamamen işgal etmek devour v.
tamamen işgal etmek dissolve v.
(koruma, yol kesme, vb. için) işgal etmek belay [obsolete] v.
(işgal edilen yerin halkına) barış ve huzur getirmek pacify v.
tamamen işgal etmek involve v.
işgal etmek possess [obsolete] v.
(kamu arazisini) önalım hakkı kazanmak için işgal etmek pre-empt v.
herkesten önce işgal etmek preoccupy v.
(makam vb.) işgal etmek hold v.
işgal kuvvetleriyle ilgili occupational adj.
işgal edilmemiş unoccupied adj.
işgal edilebilir invadable adj.
işgal edilmemiş unbusy adj.
işgal edilemez (yer) untenable adj.
işgal edilen occupative adj.
işgal edilmemiş desert adj.
işgal edilebilir occupiable adj.
sahibince işgal edilen owner-occupied adj.
işgal öncesi pre-invasion adj.
şehir tarafından işgal edilen citied adj.
işgal eden invading adj.
işgal edilmiş preoccupied adj.
bir yeri işgal eden sitting [uk] adj.
Phrasals
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında yer işgal etmek split between (two or more people or things) v.
ile işgal etmek occupy with v.
işgal etmek mop up v.
yer işgal etmek move in v.
Colloquial
(bir şeyi) işgal etmek hog (something) v.
Idioms
hastanede boşa yatak işgal ettiği düşünülen kişi bed blocker n.
hastane tedavisi bitse de çok yaşlı olduğu ve tek başına yaşayamadığı için daha fazla ihtiyacı olanlar yerine hastanede yatak işgal eden kimse bed blocker n.
(birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek live in (one's) head rent-free v.
(birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek live rent-free in (one's) head v.
Trade/Economic
fiili işgal adverse possession n.
işgal parası occupation money n.
özel mülkiyet işgal kuramı occupation theory of private property n.
yükün işgal ettiği yer freight space n.
fazla yer işgal eden bulky adj.
Law
işgal yoluyla mülkiyetin elde edilmesi title by occupancy n.
başkasının arazisini işgal etme purpresture n.
başkasının arazisini işgal eden kimse dispossessor n.
başkasının arazisini işgal eden kimse disseizor n.
başkasının arazisini haksız yere işgal eden kişi disseisor n.
başkasının mülkünü işgal eden kimse squatter n.
başkasına miras yoluyla geçen mülkü işgal eden kimse abator n.
bir yeri kanunsuz işgal etme dispossession n.
fuzuli işgal etme intrusion n.
fuzuli işgal summary possession n.
fuzuli işgal illicit occupation n.
fuzuli işgal forcible detainer n.
fuzuli işgal forcible entry n.
fuzuli işgal davası writ of entry n.
fuzuli işgal deforcement n.
fuzuli işgal private nuisance n.
fuzuli işgal trespass n.
fuzuli işgal intrusion n.
fuzuli işgal unlawful detainer n.
fuzuli işgal breach of close n.
fuzuli işgal pourpresture n.
fuzuli işgal purpresture n.
gereksiz işgal intrusion n.
haksız işgal summary possession n.
haksız işgal forcible detainer n.
haksız işgal unlawful detainer n.
işgal yoluyla mülkiyetin kazanılması occupancy n.
işgal hakkı right of entry n.
işgal ve kullanma use and occupancy n.
kanunsuz işgal unlawful entry n.
sahipsiz şeyleri işgal etme capture n.
fuzulen işgal etme entry n.
fuzuli işgal entry n.
sahipsiz şeyin mülkiyetini işgal ile elde eden kimse occupant n.
haksız işgal tazminatı mesne profits n.
bir araziyi/mülkü işgal etme squatting n.
haksız işgal squatting n.
fuzuli işgal squatting n.
hukuksuz işgal etmek deforce v.
işgal etmek invade v.
işgal etmek enter v.
işgal altına almak enter v.
işgal etmek jump v.
işgal eden occupant adj.
Politics
tekrar işgal etme reinvasion n.
işgal kuvvetleri occupation forces n.
işgal edilmiş devlet occupied state n.
işgal güçleri tarafından kullanılan para spearhead money n.
işgal altındaki topraklar occupied territories n.
işgal altındaki filistin toprakları occupied palestinian territories n.
işgal güçleri occupation forces n.
i̇şgal altındaki devlet occupied state n.
i̇şgal altındaki devlet state under occupation n.
cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir it may be that, by violence and ruse, all the fortresses of your beloved fatherland may be captured, all its shipyards occupied, all its armies dispersed and every part of the country invaded. n.
düşman ülkenin içinde bulundukları ülkeyi işgal etmesi için uğraşan gizli örgüte üye kimse fifth columnist n.
amerikalı sağcılar tarafından solun batı'yı kültürel anlamda işgal ettiğini tanımlamak için kullanılan terim cultural marxism n.
tekrar işgal etmek reinvade v.
işgal etmek occupy v.
wall street'i işgal et occupy wall street expr.
Tourism
bir geceliğine işgal edilen bir oda room night n.
çok yataklı bir odayı işgal eden tek misafirden alınan özel ücret single occupancy rate n.
koltuk veya diğer konaklama türlerinin işgal edilme yüzdesi load factor n.
Technical
işgal emsali occupancy rate n.
işgal edilen hacim occupied volume n.
kapladığı/kaplana/işgal edilen hacim occupied volume n.
kısmi işgal partial occupancy n.
işgal edilmemiş unoccupied adj.
işgal eden occupant adj.
Traffic
trafikte iki şeridin birden işgal edilmesi straddle lanes n.
hareket halindeki konvoyun işgal ettiği yol uzunluğu column length n.
Pathology
kafa içi yer işgal eden lezyon intracraniai space-occupying lesion n.
Physics
iki cismin aynı anda aynı yeri işgal edememe özelliği impenetrability n.
Biochemistry
belirli bir kromozomda aynı yeri işgal edebilen gen çifti allelomorph n.
Linguistics
mayalıların işgal öncesi kullandıkları yazı sistemi maya n.
History
avrupa'yı 4. ve 5. yy'larda işgal eden savaşçı ve göçebe halkın üyesi hun n.
6. yüzyılda italyanın kuzeyini işgal etmiş olan germanikler langobard n.
(anglo-sakson döneminde) işgal orduları heres n.
doğudan gelip mısır'ı işgal ederek yaklaşık mö. 1700-m.ö. 1550 yılları arasında hüküm sürmüş göçebe bir halkın krallarına verilen ad shepherd kings n.
Military
askeri enkaz/çöp (askeri işgal sonrası bırakılan) military junk n.
askeri işgal idaresi occupation type military government n.
askeri işgal hükümeti occupation type military government n.
askeri işgal military occupation n.
faydalı işgal beneficial occupancy n.
havadan işgal airborne invasion n.
işgal edilmiş topraklar occupied territory n.
işgal parası invasion currency n.
işgal eden occupant n.
işgal şeridi occupation clasp n.
işgal parası occupation currency n.
işgal devresi occupation phase n.
işgal safhası occupation phase n.
işgal güçleri occupying forces n.
işgal parası spearhead money n.
işgal donanması invasion fleet n.
işgal ordusu army of occupation n.
işgal kuvvetleri occupation forces n.
işgal parası military currency n.
işgal parası occupancy currency n.
askerlerin taktiksel nedenlerle işgal ettiği nokta military position n.
anglo-sakson dönemde işgal ordusu here n.
ingiliz birliklerince işgal edilen sahillerden birinin kod adı gold n.
işgal edilen ulus veya bölgeyi kontrol altına alan askeri hükümet occupation n.
işgal altında olma süresi occupation n.
yabancı bir ülkenin askeri kuvvetlerince işgal edilen bir ülkede kullanılmak üzere basılan bir posta pulu occupational n.
işgal eden kimse occupier n.
işgal eden yabancı askeri kuvvetin üyesi occupier n.
işgal edilen alan derinliği depth n.
bir yeri işgal edip elde tutma lodgement n.
işgal eder gibi sahip olma lodgement n.
bir yeri işgal edip elde tutma lodgment n.
işgal eder gibi sahip olma lodgment n.
işgal parası invasion money n.
(askeri hükumeti oluşturan) taarruz, konsolidasyon ve işgal phases of military government n.
işgal etmek garrison v.
düşman kuvvetlerince işgal edilmiş enemy-occupied adj.
Latin
işgal kasti animus capiendi n.
Archaic
belirli bir yeri işgal etme ubiety n.
işgal etmek improve v.
işgal etmek ingross v.
Entomology
açık havada yuvalanıp yiyecek için evleri işgal eden, küçük ve parlak siyah bir karınca little black ant (monomorium minimum) n.
Slang
durumu ağır olup yatağı işgal ettiği düşünülen hasta bed blocker (derogatory) n.
bir yeri işgal etmek bum rush v.
British Slang
işgal döneminde mısırlıları kasteden aşağılayıcı söz wog n.
Anthropology
kuzey rusya'nın ve sibirya'nın bir kısmını işgal eden bir türkistan kabilesi samoyedes n.
Star Wars
imparatorluk gezegensel işgal tesisi imperial planetary occupation facility n.