ile birleştirmek - Turkish English Dictionary
History

ile birleştirmek



Meanings of "ile birleştirmek" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
General
ile birleştirmek integrate with v.
ile birleştirmek add with v.
ile birleştirmek combine with v.
ile birleştirmek tie up with v.
Phrasals
ile birleştirmek tie into v.
ile birleştirmek alloy with v.
ile birleştirmek alloy with v.
ile birleştirmek compound with v.
ile birleştirmek intersperse with v.
ile birleştirmek join with v.
ile birleştirmek merge in v.

Meanings of "ile birleştirmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 60 result(s)

Turkish English
General
tire ile birleştirmek hyphenate v.
kurtağzı ile birleştirmek dovetail v.
su ile birleştirmek hydrate v.
bir şey ile sıkıca birleştirmek dovetail with something v.
hava ile birleştirmek aerify v.
kötü niyet ile birleştirmek host v.
üst üste bindirmeden belirli bir açı ile birleştirmek miter v.
siyano-etil grubu ile birleştirmek cyanoethylate v.
dil ve oyuklu bağlantı ile birleştirmek feather v.
su ile birleştirmek slack v.
yumuşak lehim ile birleştirmek soft-solder v.
(bir parçayı) pişmemiş çömlek ile birleştirmek sprig v.
Phrasals
bir şeyleri ip ile birbirlerine birleştirmek/bağlamak string something together v.
eski bir şeyi yeni bir şey ile birleştirmek vamp up v.
(kendini/birini/bir şeyi) ile birleştirmek assimilate (oneself/someone/something) into v.
ile sıkıca birleştirmek dovetail with v.
ile tekrar birleştirmek/bir araya getirmek drive back to v.
Technical
solunum yoluyla kanı oksijen ile birleştirmek air out v.
brom ile birleştirmek brominate v.
fosfor ile birleştirmek veya doyurmak phosphorate v.
geçme parçası ile birleştirmek tenon v.
kükürt ile birleştirmek sulfurize v.
klor ile birleştirmek chlorinate v.
mafsal ile birleştirmek articulate v.
karbon ile birleştirmek ve yüzey sertleştirmek packharden v.
kükürt ile birleştirmek sulphurise v.
solunum yoluyla kanı oksijen ile birleştirmek aerate v.
yiv ile birleştirmek rabbet v.
vida ile birleştirmek screw together v.
yumuşatıp ovarak, yoğurarak veya yuvarlayarak, bir yandan da seyreltici bir madde ile karıştırarak birleştirmek (alçıyı, kili veya hapı) malax v.
alın kaynağı ile birleştirmek jumpweld v.
alın kaynağı ile birleştirmek buttweld v.
alın kaynağı ile birleştirmek butt-weld v.
eski lastik dişlerinin perdahlanmasının ardından yeni kauçuk kaplamayı yıpranmış açık pnömatik lastik yüzeyi ile birleştirmek retread v.
duba köprü ile birleştirmek pontoon v.
birleştirmek (toka ile) buckle expr.
Textile
verev dikiş ile birleştirmek whip v.
Construction
düşey derz ile birleştirmek thorough-bind v.
lamba ve zıvana ile birleştirmek tongue v.
macun ile birleştirmek lute v.
lökün ile birleştirmek lute v.
Automotive
kaynak ile birleştirmek weld through v.
Railway
bağlantı elemanı ile birleştirmek fish-joint v.
Geometry
düz bir çizgi ile birleştirmek join v.
eğri ile birleştirmek join v.
Physics
(frekans incelemede) referans dalgayı ikinci bir dalga ile birleştirmek beat v.
Chemistry
halka oluşturmak için kimyasal bir bileşik ile bir metal iyonunu birleştirmek chelate v.
karbon ile birleştirmek carburet v.
su ile birleştirmek hydrate v.
epoksi ile birleştirmek epoxy v.
cıva veya cıva tuzu ile birleştirmek mercurate v.
cıva ile birleştirmek mercurify v.
metal ile birleştirmek metalize v.
metal ile birleştirmek metalise v.
hidrojen ile birleştirmek hydrogenate v.
hidrojen ile birleştirmek hydrogenize v.
hidrojen ile birleştirmek hydrogenise v.
oksijen ile birleştirmek oxidate v.
(peroksit elde etmek için) oksijen ile birleştirmek suroxidate v.
Biology
(nükleik asit dizilerini) ısı ile ayırdıktan sonra düşük sıcaklıkta yeniden birleştirmek anneal v.