Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | iyileşen | convalescent adj. |
General | iyileşen | revalescent adj. |
General | iyileşen | improving adj. |
General | iyileşen | perfective adj. |
Medical | ||
Medical | iyileşen | remitter n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | iyileşen bağımlı | recovering addict n. |
General | iyileşen hasta | recovering patient n. |
General | iyileşen hastalar | recovering patients n. |
General | düzenli olarak iyileşen | boomy adj. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | çabuk iyileşen | resilient adj. |
Medical | ||
Medical | sekelsiz iyileşen lezyonlar | lesions healed without any sequela n. |
Medical | dışı iyileşen yara | sursanure [obsolete] n. |
Medical | yalnızca dıştan iyileşen yara | sursanure [obsolete] n. |
Medical | çabuk ve düzgün bir şekilde iyileşen | euplastic adj. |
Pathology | ||
Pathology | aşırı uç konumda yer alması ve varisli damar kapaklarının yetersizliği sebebiyle yavaş iyileşen bir bacak ülseri | gravitational ulcer n. |
Dermatology | ||
Dermatology | ilk olarak yüzde görülen ve yara izi bırakarak iyileşen bir deri hastalığı | lupus vulgaris n. |
Agriculture | ||
Agriculture | (fiziksel durumu) iyileşen | rising adj. |
Sport | ||
Sport | sakatlığı günden güne iyileşen | day-to-day adj. |