kalıtımsal - Turkish English Dictionary
History

kalıtımsal



Meanings of "kalıtımsal" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
General
kalıtımsal hereditary adj.
kalıtımsal genetic adj.
kalıtımsal genealogic adj.
kalıtımsal lineal adj.
kalıtımsal lin. (lineal) abrev.
Idioms
kalıtımsal bred in the bone adj.
Law
kalıtımsal hereditary adj.
Biology
kalıtımsal genetic adj.
Linguistics
kalıtımsal genetic adj.
kalıtımsal genealogical adj.

Meanings of "kalıtımsal" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
General
kalıtımsal davranış behavior genetics n.
kalıtımsal özellik taşıyan gen factor n.
kalıtımsal olmayan noninheritable adj.
kalıtımsal olarak hereditarily adv.
kalıtımsal olarak lineally adv.
Technical
kalıtımsal bellek inherent storage n.
kalıtımsal hata inherited error n.
Computer
kalıtımsal bellek inherent storage n.
kalıtımsal hata inherited error n.
Medical
tümör hücresinin füzyonu ile b hücresinin tek bir klonundan kalıtımsal olarak elde edilen ve ilaç olarak kullanılması hedeflenen bir protein monoclonal antibody n.
Pathology
kalıtımsal nörolojik bir bozukluk charcot-marie-tooth disease n.
kemik yoğunluğundaki artışla karakterize edilen, ağır seyrettiğinde kemik iliği boşluklarının yok olduğu kalıtımsal bir bozukluk marble bones disease n.
bağ dokusundaki bir proteinin üretimini kontrol eden gendeki sorundan kaynaklanıp kalıtımsal olarak aktarılan, uzun kemiklerin aşırı uzaması ile gözde ve dolaşım sisteminde birtakım sorunlarla karakterize edilen bir bağ dokusu bozukluğu marfan's syndrome n.
kas gruplarının klonusu ve giderek ağırlaşan mental bozulma ile karakterize edilen kalıtımsal bir epilepsi myoclonus epilepsy n.
Biology
bireyin vücut dokusunun kalıtımsal kimyasal özellikleri tissue type n.
kalıtımsal olarak nesilden nesile aktarılan hücre çekirdeklerinin değiştirilmesi ile gerçekleştirilen tedavi germline gene therapy n.
kalıtımsal bağışıklık bilimi immunogenetics n.
kalıtımsal yapı genotype n.
kalıtımsal faktörler gene pool n.
ebeveynden gelen kalıtımsal özellik çiftlerinden hangisinin yavruya aktarılacağını olasılık prensiplerinin belirlediğini ifade eden ilke law of independent assortment n.
yavrunun her ebeveynden birer kalıtımsal faktör edinmesi için gamet oluşumunda her bir kalıtsal faktörün iki kopyaya ayrıldığını ortaya koyan ilke law of segregation n.
Biochemistry
tek kalıtımsal haploid adj.
Linguistics
kalıtımsal sınıflama genealogical classification n.