Turkish | English | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | kanından | one's own flesh and blood expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | şehit kanından oy devşirmek | collect vote from the blood of martyr v. |
General | dana kanından | from blood of the calf adv. |
General | sığır kanından | from blood of the calf adv. |
Idioms | ||
Idioms | kanından olan kimse | flesh and blood n. |
Idioms | kanından canından olan kimse | flesh and blood n. |
Idioms | kendi kanından kimse | flesh and blood n. |
Idioms | kendi kanından canından kimse | flesh and blood n. |
Idioms | kanından olmak | be flesh and blood v. |
Idioms | kanından canından olmak | be flesh and blood v. |
Idioms | (biri/bir şey) kanından gelmek/olmak | be descended from (someone or something) v. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | pıhtılaşmış domuz kanından yapılmış sosis | black pudding n. |
Gastronomy | domuz kanından yapılan sosise benzeyen ancak domuz kanı içeremeyen bir tür sosis | white pudding [uk] n. |
Mythology | ||
Mythology | apollo'nun yanlışlıkla öldürdükten sonra kanından sümbül çiçeğini yarattığı güzel bir genç | hyacinthus n. |