Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kuvvetli bir şekilde | sappily adv. |
General | kuvvetli bir şekilde | acutely adv. |
General | kuvvetli bir şekilde | stanchly adv. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kuvvetli bir şekilde vurulmuş | hard-hit adj. |
General | daha kuvvetli bir şekilde | superiorily adv. |
Phrasals | ||
Phrasals | kuvvetli bir şekilde kırmak | bust up v. |
Colloquial | ||
Colloquial | (bir şeyi) çok kuvvetli bir şekilde yapmak | let (something) rip v. |
Colloquial | çok kuvvetli bir şekilde yapmak | let her rip v. |
Colloquial | çok kuvvetli bir şekilde yapmak | let it rip v. |
Colloquial | çekebildiğin kadar kuvvetli bir şekilde çek | pull as hard as you possibly can expr. |
Astronomy | ||
Astronomy | yerçekimi alanındaki büyük bir gelgit dalgasının neden olduğu dikey ve yatay nesnelerin kuvvetli bir şekilde gerilmesi | noodle effect n. |
Astronomy | yerçekimi alanındaki büyük bir gelgit dalgasının neden olduğu dikey ve yatay nesnelerin kuvvetli bir şekilde gerilmesi | spaghettification n. |
Music | ||
Music | daha kuvvetli bir şekilde | stark adv. |