maddeler - Turkish English Dictionary

maddeler

Meanings of "maddeler" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Law
maddeler articles n.
State aid based on those Articles 87 and 88.
Devlet yardımı 87 ve 88. Maddelere dayanmaktadır.

More Sentences

Meanings of "maddeler" with other terms in English Turkish Dictionary : 375 result(s)

Turkish English
General
tehlikeli maddeler dangerous substances n.
It is utterly ridiculous that dangerous substances, carcinogenic substances, are permitted in detergents!
Deterjanlarda tehlikeli maddelere, kanserojen maddelere izin verilmesi son derece saçma!

More Sentences
tehlikeli maddeler hazardous substances n.
The 2000 water framework directive classifies them as hazardous substances.
2000 tarihli su çerçeve direktifi bunları tehlikeli maddeler olarak sınıflandırıyor.

More Sentences
maddeler halinde belirtmek itemize v.
The accountant will itemize all the expenses in the financial report.
Muhasebeci, tüm harcamaları mali raporda maddeler halinde belirtecek.

More Sentences
Trade/Economic
ham maddeler raw materials n.
Japan imports various raw materials from abroad.
Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.

More Sentences
Medical
bağımlılık yapan maddeler addictive substances n.
This recommendation does not come down for or against the legalisation of addictive substances.
Bu tavsiye bağımlılık yapan maddelerin yasallaştırılması lehinde ya da aleyhinde değildir.

More Sentences
tehlikeli maddeler hazardous substances n.
The 2000 water framework directive classifies them as hazardous substances.
2000 tarihli su çerçeve direktifi bunları tehlikeli maddeler olarak sınıflandırıyor.

More Sentences
Marine Biology
tehlikeli maddeler hazardous substances n.
The 2000 water framework directive classifies them as hazardous substances.
2000 tarihli su çerçeve direktifi bunları tehlikeli maddeler olarak sınıflandırıyor.

More Sentences
General
besleyici maddeler (bir yiyeceğin içindeki) sustenance n.
ana maddeler premises n.
katı maddeler solids n.
ara maddeler excipients n.
içine krem, ilaç gibi maddeler konulan plastik boru cylinder n.
ham maddeler piyasası commodity market n.
patlayıcı maddeler explosives n.
yeni maddeler katılması ile büyüme accretion n.
kontrast maddeler contrast media n.
eriyen maddeler ablating materials n.
yanıcı maddeler combustibles n.
stratejik maddeler strategic materials n.
şekilsiz maddeler amorphous substances n.
suda çözünmeyen maddeler water insolubles n.
patlayıcı maddeler explosive goods n.
eldeki maddeler items on hand n.
insan sağlığına zarar veren maddeler hazardous substances on human health n.
insan sağlığına zararlı maddeler hazardous substances on human health n.
doğaya zarar veren maddeler substances that are harmful to nature n.
doğaya zarar veren maddeler substances that are hazardous to nature n.
doğaya zarar veren maddeler environmentally hazardous substances n.
uluslararası kozmetik maddeler adlandırması international nomenclature cosmetic ingredient (inci) n.
patlayıcı ve yanıcı maddeler explosives and combustibles n.
patlayıcı maddeler ile çalışan işçi chargeman n.
kenevirden elde edilen keyif verici maddeler bang n.
listede bulunan maddeler listing n.
toplamda imha edilmesi gereken hedeflere ilişkin görevde gerekli görülen maddeler mission-oriented items n.
baharatlardan ayıklanan yabancı maddeler garble n.
izomorfizmle birbirine bağlı maddeler isomorph n.
adet dönemi vücuttan atılan maddeler flower [obsolete] n.
koruyucu maddeler yardımıyla bitkiyi hastalıktan koruma protection n.
sentetik maddeler synthetics n.
maddeler halinde sıralamak specify v.
çökelmek (sıvının içindeki katı maddeler) settle v.
maddeler halinde düzenlemek itemise v.
maddeler halinde düzenlemek itemize v.
(maddeler) birbirini tutmak check v.
besleyici maddeler eklemek enrich v.
(kimyasal maddeler veya güneş ışığı ile) rengini almak bleach v.
yabancı maddeler bulaşmamış axenic adj.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen saprophagous adj.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen detritivorous adj.
katılaşmış maddeler üreten concretional adj.
katılaşmış maddeler içeren concretional adj.
katılaşmış maddeler üreten concretionary adj.
katılaşmış maddeler içeren concretionary adj.
(mineral ve diğer kristalli maddeler) izoyapısal isotypic adj.
(mineral gibi kristalli maddeler) izoyapısal isotypical adj.
Colloquial
spor performansını artırmak için düzenli olarak steroid gibi maddeler kullanan kimse juicehead n.
Formal
silinecek maddeler delenda n.
Trade/Economic
ana ham maddeler primary commodities n.
ana maddeler primary commodities n.
başlıca maddeler ticareti staple trade n.
bir işçiye aldığı ücretin dışında sağlanan avantajların belirtildiği maddeler fringe items n.
çok çeşitli gıda maddeleri ve gıda dışı maddeler satan superstore n.
dünya borsa fiyatlarına tabi başlıca maddeler staples n.
dünya borsa fiyatlarına tabi başlıca maddeler staple commodities n.
gümrük giriş tarife cetvelinde yer alan maddeler enumerated articles n.
gümrük tarife cetvelinde yer almayan maddeler not enumerated articles n.
ham maddeler ve işletme malzemeleri raw materials and consumables n.
ilkel maddeler basic crops n.
ithali yasak olan maddeler import-prohibited goods n.
imal edilmiş maddeler manufactures n.
işlenecek maddeler supplies n.
ilkel ham maddeler unprocessed raw materials n.
mamul maddeler manufactures n.
müşterek mamul maddeler joint product n.
narkotik maddeler narcotics n.
plastik maddeler plastic substances n.
patlayıcı maddeler explosive goods n.
referans maddeler reference objects n.
sarf edilebilir maddeler expendable items n.
stratejik maddeler strategical materials n.
stratejik maddeler strategic materials n.
ticaret borsasında işlem gören maddeler exchange commodities n.
tehlikeli maddeler hazardous goods n.
tehlikeli maddeler dangerous goods n.
üretilen malla ilgili olmayan maddeler factory supplies n.
yarı mamul maddeler fabricated materials n.
yarı işlenmiş maddeler semi-manufactures n.
zehirli atık maddeler toxic substances n.
maddeler halinde articled adj.
Law
iş sözleşmelerinde işçinin işveren ve iş aleyhinde konuşmasını yasaklaklayan maddeler gagging clause n.
uyuşturucu maddeler narcotic substances n.
uyuşturucu ve uyarıcı maddeler narcotic drugs and psychotropic substances n.
1925 tarihli mülkiyet yasasındaki bazı kiracı haklarının korunmasına dair maddeler curtain provisions n.
uyuşturucuyla mücadele operasyonlarında el konan maddeler ve nakil araçları seizures n.
Politics
ana maddeler primary commodities n.
bildirimde bulunulan maddeler notified substances n.
ek maddeler additional articles n.
önemli maddeler topic subjects n.
tamamlayıcı maddeler additional articles n.
unodc uyuşturucu maddeler komisyonu unodc commission on narcotic drugs n.
uçucu maddeler volatile substances n.
yarı iletken maddeler semiconductor products n.
zararlı kimyasal maddeler noxious chemical substances n.
uyuşturucu maddeler komisyonu commission on narcotic drugs n.
Institutes
istanbul kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatçıları birliği istanbul chemicals and chemical products exporters association n.
Industry
ürüne farklı maddeler eklenmesi ile elde edilen artış overrun n.
(ürünlere hava, maddeler eklenerek sağlanan) büyüme overrun n.
tekstil endüstrisinde çok amaçlı kullanım için teknik yardımcı maddeler technical auxiliaries for multipurpose use in the textile industry n.
(kağıt yapımında) karışım hamur haline getirilmeden önce çıkarılan yabancı maddeler contraries [uk] n.
Technical
alüminyum üretiminde kullanılan karbonlu maddeler carbonaceous materials used in the production of aluminium n.
asılı katı maddeler suspended solids n.
asıltı maddeler suspended matters n.
askıdaki katı maddeler suspended solids n.
bağlayıcı maddeler binder materials n.
buz çözücü kimyasal maddeler deicing chemicals n.
bitümlü maddeler bituminous materials n.
çökebilen katı maddeler settleable solids n.
çokbiçimli maddeler polymorphic substances n.
cam oluşturan maddeler glass ingredients n.
düşük yoğunluklu esnek gözenekli maddeler low-density flexible cellular materials n.
elmas yerine geçen maddeler diamond subtitutes n.
ekstrakte edilebilir maddeler extractable substances n.
gözenekli esnek polimer maddeler cellular flexible polymeric materials n.
ham maddeler için kontrol işlemleri control procedures for raw materials n.
hava ile taşınan zararlı maddeler airborne hazardous substances n.
ham maddeler ve şekillendirilmemiş ürünler raw materials and unshaped products n.
iyonik olmayan yüzey aktif maddeler non-ionic surface active agents n.
ilave maddeler admixtures n.
kağıt fabrikalarında döngüdeki sularda biriken ve kimyasal ve biyolojik oksijen ihtiyacını arttıran zararlı maddeler detrimental substances n.
karışımı oluşturan maddeler mix ingredients n.
kimyasal maddeler chemicals n.
katrana benzer maddeler tarry substances n.
köpürme önleyici maddeler anti-foaming agents n.
kuru maddeler hacim ölçeği dry measure n.
maddeler arasındaki küçük boşluk interstice n.
mamul maddeler finished goods n.
motor yağındaki yabancı maddeler foreign n.
oksitleyici maddeler oxidizers n.
oksitleyici maddeler oxidisers n.
parçacıklı maddeler pm10 n.
renklendirici maddeler colouring materials n.
sanayide kullanılan patlayıcı maddeler industrial explosives n.
sıvı ve katı kimyasal maddeler liquid and solid chemicals n.
sertifikalı referans maddeler certified reference materials n.
sıvı ve gaz halindeki kimyasal maddeler liquid and gaseous chemicals n.
suda çözünmeyen katı maddeler water insoluble solids n.
stoklanmış maddeler stock items n.
sulu maddeler aqueous materials n.
tehlikeli maddeler taşıyan tanklar tanks transporting dangerous substances n.
takviye edici maddeler için deney metotları methods of test for reinforcements n.
uçucu katı maddeler volatile solids n.
yanıcı maddeler inflammables n.
yanmayan maddeler incombustible matters n.
yangın söndürücü maddeler fire extinguishing media n.
yüzen maddeler floating matters n.
yüksek önem arz eden maddeler substances of very high concern n.
yüzen maddeler floating debris n.
yıpranma derecesi yüksek maddeler high mortality items n.
yüzey aktif maddeler surface active agents n.
zararlı maddeler detrimental substances n.
yapı birimlerini döşemek için kullanılan harç, macun gibi maddeler bedding n.
izomer maddeler arasındaki eşbiçimlilik isomeromorphism n.
sönmüş kireçle tepkimeye girerek çimentolu bileşik oluşturan toz halindeki silisli veya alüminli maddeler pozsony n.
madende istenmeyen yabancı maddeler dirt n.
sızdırmazlığın sağlanması amacı ile tapa gibi maddeler uygulamak blank off v.
tahrip etmek (kimyasal maddeler) corrode v.
Telecom
yasak maddeler listesi list of prohibited articles n.
Electric
listedeki başka bir madde ile sürtüldüğünde pozitif elektriklenen maddeler serisi triboelectric series n.
Automotive
aktif maddeler active materials n.
emici veya soğurucu maddeler absorbents n.
havadaki zehirli maddeler air toxics n.
katı maddeler solids n.
kirletici maddeler pollutant n.
uçucu katı maddeler volatile solids n.
Aeronautic
bıçak gibi keskin kenarlı çelik veya diğer sert maddeler knife edge n.
tehlikeli maddeler dangerous goods n.
Marine
askı halindeki organik maddeler organic suspended solids n.
katı maddeler sediment n.
maddeler arasındaki mesafe distance between bodies n.
son derece tehlikeli zehirli maddeler acute toxicant n.
Mining
cevheri kaplayan maddeler deads n.
Medical
adrenerjik bloker maddeler adrenergic blocking agents n.
kimyasal maddeler vasıtasıyla hastalığın (özellikle kanser) önlenmesi chemoprevention n.
nükleozidlerden yapısal olarak farklı olan antiviral maddeler grubu non-nucleoside analog n.
ara maddeler excipients n.
bulaşıcı maddeler transmissible agents n.
çok tehlikeli maddeler highly hazardous substances n.
endojen maddeler endogenous substances n.
farmakope maddeler compendial matters n.
farmasötik yardımcı maddeler pharmaceutical excipients n.
farmasötik yardımcı maddeler pharmaceutical aids n.
hayvansal kaynaklı maddeler içeren bir kullanımlık tıbbi cihaz single-use medical device incorporating materials of animal origin n.
hormon bozucu maddeler hormone-disrupting substances n.
ilaçlar ve tedavi amaçlı maddeler drugs and medicines n.
kanser üreten maddeler carcinogenic agents n.
kan yerine geçen maddeler blood substitutes n.
kiral maddeler chiral substances n.
kimyasal maddeler kullanılarak patojen ajanların tahrip edilmesi disinfection n.
kostik maddeler caustic agents n.
kompendial maddeler compendial matters n.
kolay karbonize olabilen maddeler readily carbonisable substances n.
kontrast maddeler contrast media n.
lokal anestezik maddeler local anesthetics n.
litik maddeler lytic substances n.
psikotrop maddeler psychotropic substances n.
tıbbi ürünlere ilave edilebilecek renklendirici maddeler colouring matters which may be added to medicinal products n.
tiyobarbitürik asit ile reaksiyonlaşan maddeler thiobarbituric acid-reactive substances n.
tiyobarbitürik asit-reaktif maddeler thiobarbituric acid reactive substances n.
temel maddeler core ingredients n.
yeni kimyasal maddeler new chemical entities n.
vücuttaki yağ benzeri maddeler cholesterol n.
izole edilmiş bakteriyel etkin maddeler isolated bacterial agents n.
adrenal korteksin salgıladığı etken maddeler cortin n.
kandaki albüminli maddeler olan paraglobulin ve fibrinijen fibrin factors n.
Physiology
lökositler gibi kendi çevrelerindeki maddeler tarafından uyarılan hücrelerin rastlantısal hareketi chemokinesis n.
sinir hücreleri tarafından salgılanan hormon gibi maddeler neurosecretion n.
insan vücudundan atılan maddeler human waste n.
Pharmaceutics
bağırsak spazmını kontrol etmekte kullanılan, parasempatik sinir uyarılarını bloke eden ilaç veya maddeler anticholinergic drugs n.
kurbağa derisinden elde edilen ve antibakteriyel özellikler taşıyan çeşitli maddeler magainin n.
uyutucu maddeler hypnotics n.
uyuşturucu maddeler hypnotics n.
depresan maddeler depressants n.
bazı gıda maddelerinde bulunan doğal maddeler prebiotics n.
Food Engineering
aşındırıcı maddeler scouring compounds n.
izin verilen tatlandırıcı maddeler permitted flavouring substances n.
kılcal gözenekli maddeler capillary-porous materials n.
kılcal gözenekli maddeler capillary porous materials n.
sitrat ilaveli emülsiyon oluşturan maddeler ve asitlendiriciler added-citrate emulsifying agents and acidifiers n.
suda çözünmeyen katı maddeler water-insoluble solids n.
turunçgillerde yüzeyde kullanılan koruyucu maddeler ve bu koruyucuların kalitatif ve kantitatif analiz metotları use of certain preservatives for the surface treatment of citrus fruit and on the control measures to be used for the qualitative and quantitative analysis of preservatives in and on citrus fruit n.
yağ ve yağ benzeri maddeler lipid n.
zamksı maddeler gums n.
Physics
atomları parçalanabilir maddeler fissionable materials n.
ozon tabakasını incelten maddeler ozone-depleting substances n.
paramanyetik maddeler paramagnetic substances n.
kristalli yapıya sahip amorf katı ve sıvı maddeler condensed matter n.
Chemistry
ağartıcı maddeler chemics n.
fenolün nitro türevleri olan ve asit özelliği taşıyan sarı yağlı veya kristalimsi maddeler serisi nitrophnol n.
tereyağı, domuz yağı, donyağı gibi doğal oluşumdaki yağlı maddeler grubu natural fats n.
avrupa mevcut kimyasal maddeler envanteri european inventory of existing chemical substances (einecs) n.
avrupa mevcut ticari kimyasal maddeler envanteri european inventory of existing commercial chemical substances (einecs) n.
acil durumlarda kullanılan kimyasal maddeler chemicals for emergency use n.
basılmış maddeler (broşür, genelge vb) literature n.
çözünmeyen maddeler insolubles n.
deney koşullarında çözünebilen kimyasal maddeler chemical substances soluble under the conditions of the test n.
deney koşullarında çözünebilen kimyasal maddeler chemical substances soluble under the test conditions n.
ekstrakte olabilen maddeler extractable substances n.
fotoğrafçılıkta kullanılan kimyasal maddeler photographic grade chemicals n.
homolog maddeler homologous bodies n.
ince kimyasal maddeler fine chemicals n.
iyonik olmayan yüzey aktif maddeler non-ionic surface active agents n.
kimyasal maddeler chemicals n.
katyonik yüzey aktif maddeler cationic surfactants n.
n-nitrozlanabilen maddeler n-nitrosatable substances n.
reçinemsi maddeler resinous substances n.
renk verici maddeler pigmentary substances n.
sıvı kimyasal maddeler liquid chemicals n.
sıvı veya gaz halindeki kimyasal maddeler liquid or gaseous chemicals n.
tehlikeli kimyasal maddeler hazardous chemicals n.
yağda çözünen emprenye maddeler oil soluble preservatives n.
yağlı maddeler fatty substance n.
yüzey aktif maddeler surface active agents n.
yüzey aktif organik maddeler surface active organic materials n.
elektrolizde eksi kutupta toplanan maddeler electro-positive n.
kimyasal maddeler birbirinin yerini aldığında kristal yapıda meydana gelen değişikliklerin incelenmesi morphotropy n.
hidrojen atomunun organik grup ile yer değiştirmesi sonucu türetilen maddeler sınıfı hydrazine n.
enantaldehitin oksitlenmesiyle elde edilip aroma verici maddeler için ester yapımında kullanılan yağlı asit oenanthic acid n.
(kimyasal maddeler ile) tepkimeye girmeme inertness n.
inorganik maddeler inorganic substances n.
anorganik maddeler inorganic substances n.
organik olmayan maddeler inorganic substances n.
(tuz, su) karbon içermeyen kimyasal maddeler inorganic substances n.
uçucu olmayan yağlı maddeler fixed oils n.
(etanol gibi maddeleri) mide bulandırıcı maddeler ekleyerek tüketime uygun olmayan hale getirmek denaturise [uk] v.
(etanol gibi maddeleri) mide bulandırıcı maddeler ekleyerek tüketime uygun olmayan hale getirmek denaturize [us] v.
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (madde) technical grade adj.
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (kimyevî madde) technical-grade adj.
sıvı ve gaz maddeler ile ilgili hydropneumatic adj.
Biology
kan serumu ve vücut sıvılarında bulunan hücre büyümesini destekleyen maddeler trephone n.
biyolojik artışı sağlayan maddeler bioaccumulant n.
mikroklazik maddeler microclasic substances n.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen canlılar detritus feeders n.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen canlılar saprophages n.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen canlılar detritivores n.
bir organizma ile diğerinin salgıladığı metabolik maddeler arasındaki karşıt ilişki antibiosis n.
buzağı veya başka bir hayvanın midesinde bulunan maddeler rennet n.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen canlı saprophagan n.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen saprophagan adj.
Biochemistry
toplam çözülmüş katı maddeler tds (total dissolved solids) n.
askıda katı maddeler suspended solids n.
çözülmüş katı maddeler dissolved solids n.
kanserojen maddeler carcinogenic materials n.
toplam katı maddeler total solids n.
toplam çözülmüş katı maddeler total dissolved solids n.
toplam askıda katı maddeler total suspended solids n.
yarıgeçirgen donanım ve maddeler semiconductor equipment and materials n.
kolinesterazın etkisini inhibe eden maddeler anticholinesterase n.
vücuda girince antikor üretimini tetikleyen maddeler antigens n.
otoliz sonucu ortaya çıkan maddeler autolysate n.
otoliz sonucu ortaya çıkan maddeler autolyzate n.
idrara rengini veren maddeler urinary pigments n.
kimyasal reaksiyonlarda veya biyolojik süreçlerde rol alan enzim ve hormon gibi aracı maddeler mediator n.
genellikle imalatçılardan para sızdırma amacıyla tüketim mallarına sağlığı tehdit eden maddeler katma consumer terrorism n.
bileşikte belirtilen maddeler ile ilişkili anlamına gelen son ek -meric suf.
Marine Biology
akvaryum tabanında kullanılan çakıl, kum gibi doğal maddeler substrate n.
su yolu üzerindeki organik veya inorganik bütün maddeler seston n.
suda doğal olarak bulunan inorganik maddeler mineral n.
tehlikeli ve zararlı maddeler tebliği the dangerous and harmful subtances communication n.
Botanic
genellikle bitki dokusundan çıkan, içinde çeşitli maddeler içeren sıvı transpiration stream n.
genellikle bitki dokusundan çıkan, içinde çeşitli maddeler içeren sıvı transpiration current n.
plastik maddeler plastic substances n.
yanıcı uçucu maddeler içeren çeşitli ağaçlara verilen ad lightwood n.
ölü veya canlı organik maddeler üzerinde yaşayan mantar gibi bir bitki hysterophyte n.
batı hint adaları'nda yetişen, tıpta kullanılabilen tonik ve kanama durdurucu maddeler elde edilen, simaruba cinsi büyük bir ağaç mountain damson (simaruba amarga) n.
bitkilerin ürettiği ve patojenik mantarların büyümesini engelleyen maddeler grubu phytoalexin n.
bekletilen elma ve armutların olgunlaşan dokularının yaydığı uçucu maddeler sebebiyle renklerinin bozulması scalding n.
Agriculture
ticari tohumlardan normal temizleme yöntemleriyle çıkarılabilen atık maddeler dockage n.
Tobacco
dumanda bulunan katı sıvı maddeler crude smoke condensate n.
duman tuzağında toplanan katı sıvı maddeler total particulate matter n.
küf önleyici maddeler anti mould n.
tütüne koku ve tad vermek veya bazı özelliklerini düzeltmek amacıyla kullanılan maddeler additive n.
tütüne rutubet tutma yeteneğini arttırmak amacıylakatılan maddeler humectant n.
tütün dumanında bulunan bazı maddeleri tutmak amacıyla sigara filtresinde kullanılan silikajel alüminyum hidrojelkil maddeler adsorbent n.
uç kağıdının veya sigara kağıdının yapıştırılmasında kullanılan maddeler adhesive n.
Education
çok değerli ölçümlenmiş maddeler polytomously scored items n.
çok kategorili puanlanan maddeler polytomously scored items n.
iki değerli ölçümlenmiş maddeler dichotomously scored items n.
örnek maddeler example items n.
Environment
alkali imalatından doğan atık maddeler alkali waste n.
benzende çözülebilen organik maddeler benzene soluble organics n.
çevreye zararlı maddeler environmentally hazardous substances n.
çevreye zarar veren maddeler environmentally hazardous substances n.
çözünmüş katı maddeler dissolved solids n.
noniyonik yüzey aktif maddeler nonionic surfactants n.
toplam katı maddeler total solids n.
toplam çözünmüş katı maddeler total dissolved solids n.
temas bölgesinde mevcut kirletici maddeler spatially-integrated exposure n.
tehlikeli maddeler hazardous materials n.
zehirli maddeler toxic substances n.
yüzey aktif maddeler anionic surfactants n.
Geography
alt tabakada yer alan kayaçlı maddeler subsurface n.
Geology
benzende çözünebilen organik maddeler benzene soluble organics n.
benzinde çözünebilen organik maddeler benzene soluble organics n.
organik maddeler yığını biostrome n.
organik maddeler yığını hiostronıc n.
tortul resifine benzer maddeler içeren reefy adj.
Military
bozulmaya elverişli maddeler perishables n.
bozulmayan maddeler nonperishable items n.
bozulmaya elverişli maddeler perishable items n.
çabuk bozulabilen maddeler perishables n.
el yapımı patlayıcı maddeler hand made explosives n.
güç seviyesine göre ayarlanmış maddeler level of effort-oriented items n.
göreve göre ayarlanmış maddeler mission oriented items n.
görev ve kuvvet seviyesi birlikte ayarlanmış maddeler combination mission/level of effort oriented items n.
istek yapılmayacak maddeler bildirisi notice of nonavailability n.
ikmalinde yetki genişliği tanınmış maddeler decentralized items n.
kritik maddeler critical materials n.
koruyucu maddeler preservatives n.
müşterek maddeler satın alma direktifi purchase control n.
müşterek hizmete elverişli maddeler combined common user items n.
mühimmat ve zehirli maddeler açık depolama sahası ammunition and toxic material open storage space n.
merkezden idare edilen maddeler centralized items n.
patlayıcı maddeler explosive devices n.
serbest bırakılmış maddeler decentralized items n.
sıraya tabi maddeler slated items n.
sivil tipi maddeler civilian type items n.
tüketilebilen maddeler expendable items n.
yanıcı maddeler deposu flammable storage warehouse n.
Art
boyanmış, oyulmuş veya renklendirilerek altın ve benzeri maddeler serpiştirilmiş lake ile yapılan doğu tarzı süsleme lacwork n.
Painting
(çizimi) şekillendirip modellemek için mürekkep, pastel boya gibi maddeler madde uygulamak render [uk] v.
Photography
fotoğrafçılıkta kullanılan kimyasal maddeler photography-processing chemicals n.
Printery
bağlayıcı maddeler binding agents n.
yapışkan maddeler stickies n.
Latin
maddeler dünyasında in rerum natura adv.
Slang
uyuşturucu maddeler junk n.