History

maruz kalmış

Meanings of "maruz kalmış" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	maruz kalmış	imposed adj.
2	General	maruz kalmış	undern adj.
Technical
3	Technical	maruz kalmış	exposed adj.

Meanings of "maruz kalmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	güneş ışığına maruz kalmış gibi olmak	sun v.
2	General	maruz kalmış (kimyasal maddeye vb)	exposed adj.
3	General	hakarete maruz kalmış	affronted adj.
4	General	her türlü kötü hava şartlarına maruz kalmış	weather-beaten adj.
5	General	tehlikeye maruz kalmış	periclitate adj.
6	General	yıldırıma maruz kalmış	blitzed adj.
7	General	(bir şeye) maruz kalmış	ridden adj.
8	General	çok fazla maruz kalmış	overexposed adj.
9	General	çok uzun süre maruz kalmış	overexposed adj.
10	General	baskı ve strese maruz kalmış (kimse)	pressured adj.
Law
11	Law	fena muameleye maruz kalmış	subjected to ill treatment adj.
12	Law	işkenceye maruz kalmış	subjected to torture adj.
13	Law	sansüre maruz kalmış	subjected to censorship adj.
Technical
14	Technical	radyoaktiviteye maruz kalmış veya radyoaktif maddenin üzerinde birikmiş kalıntılar	contaminated remains n.
15	Technical	mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz kalmış	over-engineered adj.
16	Technical	radyasyona maruz kalmış	irradiated adj.
17	Technical	teknik sürece gereğinden fazla maruz kalmış	over-engineered adj.
Mining
18	Mining	taşmaya maruz kalmış linyit yatağı	flooded lignite pit n.
19	Mining	taşmaya maruz kalmış maden	flooded mine n.
Medical
20	Medical	pasif sigaraya maruz kalmış çocuklar	children exposed to passive smoke n.
21	Medical	pasif sigara dumanına maruz kalmış çocuklar	children exposed to passive smoke n.
22	Medical	x ışınına maruz kalmış	x rayed adj.
Psychology
23	Psychology	şiddete maruz kalmış çocuk sendromu	battered child syndrome n.
Pathology
24	Pathology	anne karnında veya doğumda bağımlılık yapan ilaçlara maruz kalmış bebekte görülen şiddetli ağlama, titreme, ateş, terleme ve kusma gibi yoksunluk semptomları	neonatal abstinence syndrome n.
Food Engineering
25	Food Engineering	iyonize radyasyona maruz kalmış gıda muhteviyatı	foods and food ingredients treated with ionising radiation n.
26	Food Engineering	iyonize radyasyona maruz kalmış gıda muhteviyatı ile ilgili topluluk listesi oluşturulması	establishment of a community list of foods and food ingredients treated with ionising radiation n.
Physics
27	Physics	manyetik alana maruz kalmış birtakım sıvıların akış özelliklerinde görülen değişimleri çalışan bilim dalı	magnetorheology n.
28	Physics	seçici emmeye maruz kalmış ısı ışınlarına ait	thermochroic adj.
29	Physics	seçici emmeye maruz kalmış ısı ışınlarıyla ilgili	thermochroic adj.
Chemistry
30	Chemistry	kimyasal tersinmeye maruz kalmış	invert adj.
31	Chemistry	flüorür etkisine maruz kalmış	fluorated adj.
History
32	History	15. yüzyılda zulme ve eziyete maruz kalmış, adını bu olaylar sırasında konakladığı tabor adlı tepe ve kaleden alan bohem reformist	taborite n.
Geography
33	Geography	bölgenin yüzey sularının etkisine yeni maruz kalmış olması	topographic infancy n.
Geology
34	Geology	fazla suya maruz kalmış toprak ile ilgili	hydromorphic adj.
Engineering
35	Engineering	radyasyona maruz kalmış nükleer yakıt taşımak için kullanılan konteyner	cask n.
Entomology
36	Entomology	bir tür parazitik mantar enfeksiyonuna maruz kalmış karınca	zombie ant n.
37	Entomology	bir tür dış parazite maruz kalmış örümcek	zombie spider (cyclosa argenteoalba) n.