mass - Turkish English Dictionary
History

mass

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "mass" in Turkish English Dictionary : 72 result(s)

English Turkish
Common Usage
mass n. kitle
mass n. kütle
mass v. yığmak
mass v. kümelemek
General
mass n. külçe
mass n. kilise ayini
mass n. kudas
mass n. yığınak
mass n. cisim
mass n. aşai rabbani ayinine özgü müzik
mass n. avam
mass n. aşai rabbani ayini
mass n. çokluk
mass n. öbek
mass n. parça
mass n. çoğunluk
mass n. küme
mass n. top
mass n. yığın
mass n. kütle
mass n. kitlesel
mass n. seri
mass n. toptan
mass n. kitle
mass n. ayin
mass n. çok sayıda olan şey
mass n. büyük miktar
mass n. büyük ölçü
mass n. büyük oran
mass n. topak
mass n. yumak
mass n. kalabalık
mass n. topluluk
mass n. büyük kısım
mass n. halk kitlesi
mass n. düşük sosyoekonomik statüdeki insanlar
mass n. temel kısım
mass n. ana bölüm
mass n. hacim, yoğunluk veya katılık barındırmayan bir şeyin kesintisiz yayılımı
mass n. bir sürü
mass v. toplanmak
mass v. toplamak
mass v. birikmek
mass v. yığılmak
mass v. bir araya gelmek
mass v. kümelenmek
mass v. bir araya getirmek
mass adj. toplu
mass adj. kütlesel
mass adj. yığınsal
mass adj. tüm
mass adj. eksiksiz
mass adj. topluluktan biri olan
mass adj. topluluktan olan
mass adj. ortalama
mass adj. kitle
Technical
mass n. kütle
mass adj. yoğun
Architecture
mass n. siluet veya biçimsel süsleme yerine üç boyutlu olarak tasarlanan yapı biçimi
Automotive
mass n. kütle
Mining
mass n. damar şeklinde olmayıp düzensiz bulunan maden yatağı
Medical
mass n. massa
Pharmaceutics
mass n. hap haline getirilen yoğun macun kıvamındaki ilaç içeren karışım
Food Engineering
mass n. kütle
Physics
mass n. kütle
Religious
mass n. ekmek ve şarap ayini
mass n. kilise ayininin özellikle kyrie, gloria, credo, sanctus ve agnus dei dualarını içeren bazı bölümlerinde yer alan müzikal düzenleme
Geography
mass n. massachusetts
Military
mass n. muharebe gücünün bir noktada toplanması
mass n. birliklerin normalden daha sık aralıklarla sıralandığı bir askeri düzen
Sport
mass n. özellikle kas hipertrofisi şeklinde görülen aşırı vücut ağırlığı
Art
mass n. resimde aynı ışığa, gölgeye veya renge sahip kısım

Meanings of "mass" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
large mass n. geniş kitle
land mass n. kıta gibi tek parçadan oluşan kara parçası
weapons of mass destruction n. kitle imha silahı
air mass modification n. hava kütlesi farklılaşımı
mass flux n. kütle akışı
mass communication n. kitle iletişim araçları
mass media n. görsel basın
mass meeting n. kitlesel miting
police and mass media n. polis ve kitle iletişim araçları
mass media n. kitlesel medya
law of conservation of mass n. kütlenin korunumu kanunu
land mass n. büyük kara parçası
mass movement n. kitle hareketi
mass culture n. kitle kültürü
mass fraction n. kütle kesiri
weaponry of mass destruction n. kitle imha silahları
mass spectrum n. kütle spektrumu
ice mass n. buz kütlesi
land mass n. kara kütlesi
mass balance n. kütle dengesi
mass meeting n. büyük miting
mass consumption n. kitle tüketimi
mass party n. kitle partisi
black mass n. şeytana tapınma ayini
mass media n. kitle iletişim
mass society n. kitle toplumu
high mass n. katolik kilise seremonisi
mass absorption coefficient n. kütle soğurum katsayısı
mass media in health education n. sağlık eğitiminde televizyon
terrorism in mass media n. kitle iletişim araçlarında terörizm
mass communications n. kitle iletişimi
mass mean diameter n. kütle ortalama çapı
mass deportation n. toplu sınırdışı
mass energy equivalence n. kütle enerji eşitliği
mass media and young adult n. kitle iletişim araçları ve genç yetişkinler
mass media n. kitle iletişim araçları
moral and ethical aspects mass media n. manevi ve ahlaki açıdan kitle iletişim araçları
mass media and public opinion n. kitle iletişim araçları ve kamuoyu
fill mass n. lapa
mass spectrograph n. kütle spektrografı
terrorism and mass media n. terörizm ve kitle iletişim araçları
mass communication n. kitle iletişim
mass culture n. yığın kültürü
social aspects of mass media n. sosyal açıdan kitle iletişim araçları
mass balance n. kütle balansı
mass defect n. kütle eksiği
mass spectrometer n. kütle spektrometresi
mass unit n. kütle birimi
mass housing n. lojman
mass hysteria n. kitle isterisi
determination of mass n. kütle tayini
mass production n. toplu üretim
mass concrete n. kütle betonu
mass media n. medya
mass of cold air n. soğuk hava kütlesi
mass action n. kitle eylemi
weapons of mass destruction n. kitle imha silahları
mass transportation n. toplu taşıma
administered mass organization n. güdümlü kitle örgütü
mass transit n. toplu taşıma
mass resignation n. toplu istifa
midnight mass n. hristiyanların noel arifesinde geleneksel olarak yaptıkları toplu ayin
mass loss n. kütle kaybı
mass transport n. toplu taşıma
mass media in education n. eğitimde kitle iletişim araçları
mass media and minorities n. kitle iletişim araçları ve azınlıklar
mass media and race relations n. kitle iletişim araçları ve ırk ilişkileri
mass media scholars n. kitle iletişim araştırmacıları
mass media policy n. kitle iletişim araçları politikası
mass media and sex n. kitle iletişim araçları ve cinsellik
mass media and women n. kitle iletişim araçları ve kadınlar
mass media and music n. kitle iletişim araçları ve müzik
mass media and technology n. kitle iletişim araçları ve teknoloji
mass media and sports n. kitle iletişim araçları ve spor
mass media and the environment n. kitle iletişim araçları ve çevre
mass media and culture n. kitle iletişim araçları ve kültür
mass media and children n. kitle iletişim araçları ve çocuklar
mass media criticism n. kitle iletişim araçları eleştirisi
mass media specialists n. kitle iletişim uzmanları
mass media and the arts n. kitle iletişim araçları ve sanat
mass media and language n. kitle iletişim araçları ve dil
violence in mass media n. kitle iletişim araçlarında şiddet
local mass media n. yerel kitle iletişim araçları
labor unions and mass media n. işçi sendikaları ve kitle iletişim araçları
ethnic mass media n. etnik kitle iletişim araçları
customer mass n. müşteri kitlesi
mass steel n. kütle çelik
mass market n. kitle pazar
mass grave n. toplu mezar
relative molecular mass n. bağıl molekül kütlesi
people in mass n. büyük halk yığınları
people mass n. büyük halk yığınları
people mass n. büyük halk kitleleri
people in mass n. büyük halk kitleleri
consumer mass n. tüketici kitlesi
a mass protest n. toplu protesto
mass transit n. toplu ulaşım
unit mass n. birim kütle
mass lesion n. kitle lezyonu
mass-transfer flux n. kütle aktarım akışı
mass-murderer n. soykırımcı
mass-transfer coefficient n. kütle aktarım katsayısı
trade-unions and mass media n. sendikalar ve kitle iletişim araçları
mass meeting n. toplu gösteri
mass demonstration n. toplu gösteri
mass movements n. yığın hareketi
mass communication n. kitle haberleşme
mass media n. kitle haberleşme araçları
mass flow rate n. debi
mass suicide n. toplu intihar
the mass n. halk kitlesi
the mass n. güruh
large mass of people n. geniş halk kitlesi
mass migration n. toplu göç
mass migration n. kitlesel göç
mass psychology n. kitle psikolojisi
mass murder n. toplu katliam
mass crimes n. kitle suçları
mass crimes n. kitlesel suçlar
total pile mass per unit area n. birim alan başına toplam hav kütlesi
mass housing n. toplu konut
weapons of mass destruction n. toplu yıkım silahları
mass privatization n. kitlesel özelleştirme
mass stability n. kütlesel stabilite
mass wall n. kütle duvar
mass production system n. kütle üretim sistemi
social aspects of mass media n. kitle iletişim araçlarının toplumsal yönleri
mass mobilization n. halk seferberliği
mass civilization n. kitle medeniyeti
mass-murderer n. kitle katili
proliferation of weapons of mass destruction n. kitle imha silahlarının yaygınlaşması
mass extinction n. kitlesel yok oluş
mass extinction n. birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi
mass message n. toplu mesaj
easter mass n. paskalya ayini
mass wedding n. toplu nikah
mass of snow n. kar kütlesi
mass brawl n. grup döğüşü
mass brawl n. grup kavgası
mass demonstration n. kitlesel gösteri
mass disaster n. kitlesel felaket
mass [obsolete] n. evren
mass [obsolete] n. dünya
mass [obsolete] n. yeryüzü
mass [obsolete] n. sermaye veya paranın tümü
mass murderer n. tek bir olayda birkaç veya çok sayıdaki kişiyi öldüren kimse
mass murderer n. seri katil
mass murderer n. çok sayıdaki insanın ölümünden sorumlu tutulan siyasi veya askeri lider
mass murderer n. soykırımcı
mass murderer n. kitle katili
mass observation [uk] n. gözlem, röportaj gibi yöntemlerle insanların sosyal alışkanlıklarının incelenmesi
mass quarter n. kısa tonun dörtte birine eşdeğer olan kütle birimi
pollen mass n. polinyum
pollen mass n. polen kütlesi
pound-mass n. bir paund-kuvvet değerinde güç uygulayan kütle
commence mass production of v. bir malın seri üretimine geçmek
commence mass production v. seri üretime geçmek
start mass production v. seri üretime geçmek
go into mass production v. seri üretime geçmek
mass-produce v. seri olarak üretmek
mass troops along the border v. sınıra asker yığmak
mass produce v. toplu üretmek
mass [obsolete] v. ekmek ve şarap ayini yapmak
gain mass v. kütle kazanmak
lose mass v. kütle kaybetmek
gain mass v. kütlesi artmak
lose mass v. kütlesi azalmak
mass-produce v. toplu halde üretmek
mass-produce v. toplu üretim yapmak
mass produced adj. topluca üretilmiş
mass produced adj. topluca üretilen
mass-spectrometric adj. kütle spektrometresi ile ilişkili
mass-spectrometric adj. kütle spektrometresi içeren
high-mass adj. büyük kütleli
low-mass adj. düşük kütleli
in the mass adv. külçe halinde
on a mass scale adv. kitlesel ölçekte
in mass adv. kitlesel biçimde
in mass adv. kitlesel olarak
in mass adv. kitlesel şekilde
Idioms
the mass of n. (bir şeyin) ana kısmı
consume mass quantities v. büyük oranlarda tüketmek/içmek/yemek
consume mass quantities v. çok büyük miktarlarda tüketmek/içmek/yemek
be a mass of something v. bir şey yığını olmak
be a mass of something v. bir şeyle kaplı olmak
be a mass of something v. bir şeyle dolu olmak
be a mass of something v. her yanı bir şeyle sarılmış/kaplı olmak
Trade/Economic
mass adoption n. kitlesel benimseme
mass merchandising n. büyük mağazacılık
critical mass n. eşik kütlesi
mass customisation n. hizmetlerin kişiselleştirilmesi
mass customization n. hizmetlerin kişiselleştirilmesi
mass media n. iletişim araçları
labor unions and mass media n. işçi sendikaları ve kitle iletişim araçları
mass communication n. kitle haberleşmesi
mass marketing n. kitle pazarlama
mass production n. kitle üretimi
mass unemployment n. kitlesel işsizlik
mass production n. kitlesel üretim
mass market n. kitle piyasa
mass market n. kitle pazar
mass-market n. kitle pazar
public welfare in mass media n. kitle iletişim araçlarında kamu refahı
mass customisation n. kitle pazarlamacılığı
mass customization n. kitle pazarlamacılığı
mass marketing n. kitlesel pazarlama
mass-market n. kitle piyasa
mass segment n. kitle segmenti
mass customisation n. kitlesel bireyselleştirme
mass customization n. kitlesel bireyselleştirme
critical mass n. kritik kitle
mass production n. makineleşme
mass index n. kütle endeksi
mass customization n. müşteriye göre üretim
customer mass n. müşteri kitlesi
mass customisation n. müşteri eksenli üretim
mass customization n. müşteri eksenli üretim
mass production n. seri halinde imalat
mass customization n. sipariş usulü kitle pazarlamacılığı
mass production n. seri imalat
mass production n. seri üretim
mass customisation n. sipariş usulü kitle pazarlamacılığı
mass-production car n. seri üretim araba
mass purchase n. toplu alım
mass layoff n. toplu işten çıkarma
mass transportation n. toplu taşıma
mass recruitment n. toplu işe alım
mass housing n. toplu konut
mass housing fund n. toplu konut fonu
mass unemployment n. toplu işsizlik
mass production n. toptan üretim
mass housing administration n. toplu konut idaresi
upper mass n. üst kitle
mass affluent n. yaklaşık 250,000 sterlin değerinde likit varlıklara sahip kitle
mass-market v. kitle pazar ürünü veya hizmeti üretmek
mass-market v. kitle pazar ürünü veya hizmeti pazarlamak
mass-market adj. hem kitapçılarda hem de kitapçı olmayan perakende satış yerlerinde satılmak üzere tasarlanmış
mass-market adj. kitle pazarı kitapları yayınlamaya ait
mass-market adj. kitle pazarı kitapları yayınlama ile ilişkili
Law
mass influx n. kitlesel sığınma
mass-marketing fraud n. kitlesel pazarlama dolandırıcılığı
mass arrest n. toplu gözaltı
mass tort n. toplu dava
mass killing n. toplu katliam
mass killing n. toplu öldürme
mass surveillance n. kitle izleme
mass surveillance n. kitle denetleme
mass shooting n. toplu silahlı saldırı
mass shooting n. toplu katliam
Politics
mass meeting n. büyük toplantı
mass picketing n. büyük çapta protesto gösterisi
democratic mass party n. demokratik kitle partisi
mass sentiment n. kitle duyarlılığı
mass action n. kitle hareketi
mass membership party n. kitlesel üyelik partisi
mass politic n. kitle siyaseti
mass organization n. kitle örgütü
mass line n. kitle çizgisi
mass media n. kitle iletişim araçları
weapons of mass destruction n. kitle imha silahları
mass retaliation doctrine n. kitlesel karşılık doktrini
mass influx n. kitlesel akın
mass transportation services n. toplu taşıma hizmetleri
mass mobilization n. topyekun seferberlik
Institutes
steering committee on the mass media n. kitle iletişim yürütme komitesi
Industry
mass leave [india] n. çok sayıdaki çalışan tarafından aynı anda protesto amaçlı alınan izin
mass-produced adj. makine ile çok sayıda üretilen
Tourism
mass tourism n. kitle turizmi
mass transportation institution n. kitle ulaştırma kurumu
mass communication institution n. kitle iletişim kurumu
critical mass concept n. kritik yoğunluk kavramı
Media
mass medium n. kitle iletişim aracı
mass media n. kitle iletişimi
mass communication n. kitlesel iletişim
mass communication device n. kitle iletişim cihazı
mass media n. kitle iletişim araçları
mass communication n. kitle iletişimi
mass media and the war n. kitle iletişim araçları ve savaş
mass circulation n. yüksek tiraj
mass audience n. geniş seyirci kitlesi
mass audience n. geniş izleyici kitlesi
with mass circulation adj. yüksek tirajlı
Advertising
mass media n. kitlesel mecralar
Technical
time-of-flight mass spectroscopy n. farklı kütledeki iyonları ayırmakta kullanılan tayf ölçümü yöntemi
transverse mass n. ivme hareket doğrultusuna dik olduğunda ivmelenme kuvvetinin ivmeye oranı
the mean relative molecular mass of the alkane monosulfonates n. alkan monosülfonatların ortalama bağıl molekül kütlesi
inertial mass n. atalet özelliği bakımından tanımlanan bir cismin kütlesi
mass per unit area of anodic oxidation coatings n. anodik oksit kaplamaların birim alandaki kaplama kütlesi
active mass n. aktif kütle
minimum detectable mass n. algılanabilen en düşük kütle
loss in mass after sub-surface abrasion n. alt yüzeyin aşındırılmasından sonra kütle kaybı
mass air flow sensor (maf) n. ana hava akış sensörü
atomic mass number n. atomik kütle sayısı
mass concentration of nitrogen oxides n. azot oksitlerinin kütle derişimi
mass‐haul diagram n. brükner diyagramı
total mass per unit area n. birim alandaki toplam kütle
examination of dimensions and mass n. boyutların ve kütlenin muayenesi
determination of mass per unit area n. birim alan başına kütle tayini
mass per unit area n. birim alan kütlesi
mass storage n. büyük depolama sistemi
measurement of mass per unit area n. birim alanda kütle ölçümü
coating mass per unit area n. birim alandaki kaplama kütlesi
area per unit mass n. birim kütle başına alan
determination of thickness and mass per unit area n. birim alan kütlesi ve kalınlığının belirlenmesi
mass per unit length n. birim uzunluk kütlesi
mass runoff n. birikmiş akış
mass per unit area n. birim alana düşen kütle
mass per unit time n. birim süreye düşen kütle
mass of fibre per unit area n. birim alandaki elyaf kütlesi
mass per unit volume n. birim oyluma düşen kütle
mass per unit length n. birim uzunluğa düşen kütle
voidless mass n. boşluksuz kütle
examination of dimension and mass n. boyut ve kütle muayenesi
mass air flow n. debi
change in mass and volume after immersion in test fuel n. deney yakıtına daldırıldıktan sonra kütle ve hacimdeki değişim
mass flow rate n. debi
low molecular mass cationic-active matter n. düşük molekül kütleli katyonik aktif madde
rest mass n. duruk kütle
determination of mass concentration of particulate matter at low concentrations n. düşük derişimlerdeki tanecikli maddenin kütle derişiminin tayini
electron rest mass n. elektron durgu kütlesi
electron mass n. elektron kütlesi
electron rest mass n. elektron durum kütlesi
mass of an electron n. elektronun kütlesi
minimum mass fraction n. en düşük kütle oranı
electron rest mass n. elektron serbest kütlesi
elastic mass n. elastik kütle
inertial mass n. eylemsizlik kütlesi
loss mass on stoving n. fırınlama ile kütle kaybı
active mass n. etkin kütle
effective mass n. etkin kütle
mass concentration of gaseous and soluble particulate fluorine-containing compounds n. gaz ve flor ihtiva eden çözünmüş partikül halinde bileşiklerin kütlesel derişimi
porosity of the porous mass n. gözenekli kütlenin gözenekliliği
relative molecular mass n. göreli moleküler kütle
porous mass n. gözenekli kütle
mass air flow sensor n. hava kütlesi akış sensörü
measuring of the standard mass per storage volume of grain n. hububat depolama birim hacmi için standart kütlenin ölçümü
air mass n. hava kütlesi
relativistic mass n. hızı artan bir cismin kütlesi
air mass analysis n. hava kütlesi analizi
loss of mass on hydrogen reduction n. hidrojen indirgemesi ile kütle kaybı
rest mass n. hareketsiz kütle
relative atomic mass n. izafi atomik kütle
loss in mass after heating n. ısıtma sonrası kütle kaybı
secondary-ion mass spectroscopy n. ikincil yükünlü kütle görünge gözlemi
wet mass n. ıslak kütle
secondary-ion mass spectroscopy n. ikincil yükünlü kütle spektroskopisi
secondary ion mass spectrometry n. ikincil yükünlü kütle görünge ölçümü/ spektrometrisi
relative molecular mass n. izafi moleküler kütle
magno mass n. kalsiyum magnezyum oksitleri topağı
mass of coating n. kaplama kütlesi
remaining mass n. kalan kitle
mass movement n. kitle hareketi
sliding mass n. kayma kütlesi
sliding mass n. kayan yığın
sliding mass n. kayma yığını
mass thought experiment n. kitle düşünce deneyi
conventional mass per volume n. klasik birim hacim kütlesi
mass famine n. kitlesel kıtlık
mass per unit area of clay geosynthetic barriers n. kil jeosentetik bariyerlerin birim alan kütlesi
sliding mass n. kayan kütle
dry-mass interferometry n. kuru kütle girişim ölçümü
loss on ignition of dry mass n. kuru kütlenin kızdırma kaybı
critical mass n. kritik kütle
dry-mass interferometry n. kuru kütle interferometresi
mass density n. kütle yoğunluğu
concrete-in-mass n. kütle betonu
mass spectrometry n. kütle izge ölçümü
mass spectrometry n. kütle spektrometrisi
mass air flow n. kütle hava akışı
mass concentration of sulfur dioxide n. kükürt dioksitin kütle derişimi
law of conservation of mass n. kütle korunum yasası
falling mass method n. kütle düşürme metodu
measurement of mass increase n. kütle artışının ölçülmesi
determination of change in mass and volume n. kütle ve hacim değişikliği tayini
mass concentration n. kütle derişim
mass measurement technique n. kütle ölçme tekniği
mass concentration n. kütle konsantrasyonu
mass action law n. kütleler tesiri kanunu
melt mass flow rate n. kütlesel erime akış hızı
mass-basis systematic sampling n. kütle esaslı sistematik numune alma
separation efficiency by mass n. kütlece ayrılma etkinliği
mass spectrometer n. kütle spektrometresi
centre of mass n. kütle merkezi
mass balance n. kütle balansı
mass action law n. kütleler etki yasası
mass determination and calculations n. kütle tayini ve hesaplamalar
mass concentration of sulfur dioxide n. kükürt dioksit kütle derişimi
mass flow n. kütle akımı
mass forces n. kütle kuvvetleri
mass ratio n. kütle oranı
mass transfer n. kütle transferi
mass and volume n. kütle ve hacim
law of mass action n. kütle etkisi kanunu
conservation of mass n. kütlenin sakımı
mass concentration of sulfur dioxide n. kükürt dioksidin kütle derişimi
mass spectrophotometer n. kütle spektrofotometresi
loss in mass n. kütle kaybı
mass point n. kütle noktası
mass energy relation n. kütle enerji bağıntısı
mass mean diameter n. kütle ortalama çapı
blue mass n. mavi kütle
magno mass n. magno kütlesi
mass balance n. kütle denkliği
mass radiator n. kütle radyatör
mass transport n. kütle taşıması
measurement of mass flow n. kütlesel debi ölçümü
mass damper n. kütle sönümleyici
mass gain n. kütle artışı
mass energy equivalence n. kütle enerji eşdeğerliği
center of mass (com) n. kütle merkezi
mass velocity n. kütlesel hız
mass loss test n. kütle kaybı deneyi
conservation of mass n. kütlenin korunumu
loss of mass test n. kütle kaybı deneyi
conservation of mass n. madde korunumu
fill mass n. lapa
mass excavation bucket n. kütle kazma kepçesi
mass movement n. kütle hareketi
determining the percentage by mass of matter n. maddelerin kütlece yüzdesinin tayini
determination of mass per unit area using small samples n. küçük numuneler kullanarak birim alan başına kütlenin belirlenmesi
concrete mass n. kütle betonu
mass and polar moment of inertia n. kütle ve polar eylemsizlik momenti
measurement of the loss of mass n. kütle kaybının ölçülmesi
molecule mass n. molekül kütlesi
molecular mass n. moleküler kütle
mean relative molecular mass n. ortalama bağıl molekül kütlesi
net mass n. net kütle
relative isotopic mass n. nispi izotopik kütle
possible mass change of the sample n. numunenin muhtemel kütle değişimi
probability mass function n. olasılık kütle işlevi
atomic mass n. nötr atomun kütlesi
determination of mass per unit area of a reinforcement or a backing of polyvinyl chloride floor coverings n. polivinil klorürden imal takviyenin veya altlığın birim alan kütlesinin tayini
determination of mass of contained metal in a lot n. partideki metal kütlesinin belirlenmesi
constant mass solid n. sabit kütleli katı
mass-production boring machines n. seri üretim delgi makineleri
commercial mass of consignments n. sevkiyatı yapılan mamullerin ticari kütlesi
mass production n. seri imalat
mass manufacturing n. seri imalat
mass production n. seri üretim
standard mass n. standart kütle
thermal mass-flow controller n. termal kütle akışı kontrol cihazı
mass type soot blower n. travers kurum üfleyici
mass of earth n. toprak kütlesi
mass transportation n. toplu taşıma
earth mass n. toprak yığını
determination of the particle size distribution of fillers by mass n. tane büyüklüğü dağılımının kütleye göre tayini
mass transport n. toplu taşıma
mass of particulate matter n. tanecikli madde kütlesi
mass diagram n. taşıma diyagramı
manual determination of mass concentration of particulate matter n. tanecikli maddenin kütle derişiminin elle tayini
mass‐haul diagram n. toprak taşıma diyagramı
low range mass concentration of dust n. tozun düşük aralıktaki kütle derişimi
flywheel mass n. volanın kütlesi
semi-infinite mass n. yarı sonsuz kütle
spring-mass-damper n. yay kütle sönümleyici
mass air flow sensor n. volumetre
mass memory n. yığın bellek.
tumbling mass n. yuvarlanma kütlesi
soil mass n. zemin kitlesi
charge mass ratio n. yük kütle oranı
superficial mass velocity n. yüzeysel kütle hızı
mass data n. yığın veri
earth mass n. zemin kütlesi
mass storage classes n. yığın depolama sınıfları
earth mass n. yer yığını
superficial mass velocity n. yüzeysel yığın hızı
high-molecular-mass cationic-active matter n. yüksek molekül kütleli katyonik aktif madde
mass loss of bulk material on drying n. yığın malzemenin kurutmada kütle kaybı
critical mass n. yeterli çoğunluk
mass ratio n. tam yakıtlı bir roketin fırlatılma sırasındaki kütlesinin yakıtsız roketin kütlesine oranı
mass-dyed adj. çözelti halindeyken boyanmış
Computer
mass of an electron n. elektronun kütlesi
mass noun n. kütle adı
mass number n. kütle numarası
mass e-mailings n. toplu e-postalamalar
mass e-mailing n. toplu e-mail gönderme
usb mass storage device n. usb yığın depolama aygıtı
mass storage n. yığın bellek
mass storage n. yığınsal bellek
mass data n. yığınsal veri
mass storage n. yığın depolama
mass memory n. yığınsal bellek
mass data n. yığın veri
Informatics
mass memory n. yığınsal bellek
mass storage n. yığın bellek
mass data n. yığınsal veri
mass memory n. yığın bellek
mass storage n. yığınsal bellek
Telecom
mass communication n. kitle iletişimi
mass production n. kitle üretimi
mass production n. seri üretim
mass calling n. toplu arama
mass communication n. toplu iletişim
Electric
mass radiator n. kütle radyatör
Mechanic
mass production n. seri üretim
Textile
mass per unit area of the substrate cloth n. ara kumaşın birim alan kütlesi
net mass per metre n. birim uzunluk başına net kütle
mass of fibre per unit area n. birim alandaki lif kütlesi
mass per unit length n. birim uzunluk başına kütle
total mass per unit area n. birim alan başına toplam kütle