moot - Turkish English Dictionary
History

moot

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "moot" in Turkish English Dictionary : 36 result(s)

English Turkish
General
moot n. münazara
moot n. tartışma
moot n. münazara yeri
moot v. öne sürmek (bir fikri)
moot v. tartışmak
moot v. ortaya atmak (bir meseleyi)
moot v. gündeme getirmek
moot v. bahsini açmak
moot v. kuramsal hale getirmek
moot v. teorik hale getirmek
moot v. (konuyu veya sorunu) alakasız kılmak
moot v. dikkatlice düşünmek
moot v. düşünüp tartmak
moot adj. münakaşalı
moot adj. tartışılabilir
moot adj. tartışmalı
moot adj. ilgisiz
moot adj. anlamsız
moot adj. değersiz
moot adj. farazi
moot adj. soyut hale gelmiş
moot adj. kuramsal hale gelmiş
moot adj. varsayımsal bir durumla ilgili
Law
moot n. hukuk öğrencilerinin üzerinde tartıştığı varsayımsal dava
moot n. hukuk öğrencilerinin yürüttüğü uygulama duruşması
Politics
moot n. dava konusu
moot n. çözülmemiş sorun
moot n. ihtilaf konusu
moot n. karara bağlanmamış sorun
moot n. münakaşa konusu
moot n. münazara
moot n. tartışma
moot n. yasal yetkiye sahip idare meclisi
moot v. görüşmek
moot v. müzakere etmek
History
moot n. ilçenin özgür adamlarının temsil edildiği eski bir tür ingiliz toplantısı

Meanings of "moot" with other terms in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

English Turkish
General
moot point n. belirsiz konu
moot court n. münazara meclisi
moot point n. şüpheli nokta
moot point n. ne kadar tartışılırsa tartışılsın bir önemi olmayan, sonuca varılamayan durum
moot an idea v. ortaya bir fikir atmak
moot [dialect] [uk] v. (ağaç kökünü) sökmek
moot [dialect] [uk] v. (ağaç kökünü) yerinden çıkarmak
moot [dialect] [uk] v. (su samuru) toprağı kazmak
Idioms
moot question n. artık tartışmanın bir anlamı olmadığı konu
moot question n. artık sorgulanamayacak bir konu
moot question n. artık üzerinde tartışılamayacak/tartışmasız bir konu
moot question n. rafa kalkmış konu
moot question n. anlamsız/gereksiz soru
moot question n. artık bir önemi olmayan konu
make moot v. tartışmak
be a moot point v. tartışma konusu olmaktan çıkmak
be a moot point v. tartışmanın anlamsız olduğu bir konu olmak
be a moot point v. belirsiz bir konu olmak
be a moot point v. bir muamma olmak
be a moot point v. rafa kalkmış bir konu olmak
be a moot point v. belirsiz bir konu olmak
be a moot point v. bir muamma olmak
be a moot point v. bir anlaşmazlık konusu olmak
be a moot question v. belirsiz bir konu olmak
be a moot question v. bir muamma olmak
be a moot question v. bir anlaşmazlık konusu olmak
be a moot question v. tartışma konusu olmaktan çıkmak
be a moot question v. tartışmanın anlamsız olduğu bir konu olmak
be a moot question v. belirsiz bir konu olmak
be a moot question v. bir muamma olmak
be a moot question v. artık sorgulanmayacak bir konu olmak
be a moot question v. rafa kalkmış bir konu olmak
Law
moot-house n. münazara salonu
moot-hall n. münazara odası
moot-hall n. müzakere salonu
moot-hall n. münazara salonu
moot court n. müzakere meclisi
moot-house n. münazara odası
moot court n. münazara meclisi
moot-house n. müzakere odası
moot-house n. müzakere salonu
moot-hall n. müzakere odası
moot point n. tartışma konusu
moot court n. tartışma meclisi
moot question n. tartışma konusu
moot point n. tartışılacak sorun
moot case n. varsayıma dayanan sorun
moot court n. (hukuk öğrencileri) eğitim mahkemeleri
moot court n. hukuk fakültelerindeki öğrenme amaçlı etkinlik mahkemesi
moot [obsolete] v. hukuk fakültesi öğrencileri olarak varsayımsal bir davayı tartışmak
History
moot-hill n. eskiden ingiltere'de münazara yapmak için buluşma yeri olarak kullanılan tepe