| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Social Sciences | ||||
| Social Sciences | multiethnic adj. | çok etnikli | ||
|
I think we should remember how the multiethnic Macedonian population coped with the conflict in Kosovo. Çok etnikli Makedon nüfusunun Kosova'daki çatışmayla nasıl başa çıktığını hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum. More Sentences |
||||
| Social Sciences | multiethnic n. | çok etnikli bir gruba mensup kimse | ||
| Social Sciences | multiethnic adj. | çeşitli etnik kimliklere sahip insanlardan oluşan | ||
| Social Sciences | multiethnic adj. | farklı etnisitelere ait | ||
| Social Sciences | multiethnic adj. | farklı etnisiteler ile ilişkili | ||
| Social Sciences | multiethnic adj. | farklı etnisiteleri yansıtan | ||
| Social Sciences | multiethnic adj. | farklı etnisitelere uyarlanmış | ||
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Politics | ||
| Politics | multiethnic society n. | çok etnikli toplum |
