my life - Turkish English Dictionary

my life

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "my life" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Speaking
my life expr. benim hayatım
This is my life and no one has the right to tell me how to live it.
Bu benim hayatım ve kimsenin bana nasıl yaşayacağımı söylemeye hakkı yok.

More Sentences

Meanings of "my life" with other terms in English Turkish Dictionary : 153 result(s)

English Turkish
Phrases
my whole life expr. tüm hayatım
I've known Tom my whole life.
Tom'u tüm hayatım boyunca tanıyorum.

More Sentences
my entire life expr. tüm hayatım
Tom has more money than I'll ever earn in my entire life.
Tom tüm hayatım boyunca kazanacağım paradan daha çok paraya sahip.

More Sentences
Speaking
all my life expr. hayatım boyunca
All my life, I've been a man of peace.
Hayatım boyunca barış yanlısı bir adam oldum.

More Sentences
General
the love of my life n. hayatımın aşkı
second half of my life n. hayatımın ikinci yarısı
the lowest point in my life n. hayatımın en kötü anı
summary of my life n. hayatımın özeti
at my time of life adv. benim yaşımda
all my life adv. kendimi bildim bileli
in whole of my life adv. bütün yaşamımda
in whole of my life adv. bütün hayatımda
upon my life! interj. allah aşkına!
Phrases
in my whole life expr. bütün hayatımda
in my entire life expr. bütün yaşamımda
in my whole life expr. bütün yaşamımda
in my entire life expr. bütün hayatımda
Colloquial
something to give meaning to my life n. hayatıma anlam katacak bir şey
a big part of my life n. hayatımın büyük bir parçası
story of my life n. hayatımın hikayesi
a great part of my life n. hayatımın büyük bir parçası
in my entire life expr. bütün hayatımda
in whole of my life expr. bütün yaşamımda
in my whole life expr. bütün hayatımda
in my entire life expr. bütün yaşamımda
my life my rules expr. benim hayatım, benim kurallarım
in my whole life expr. bütün yaşamımda
in whole of my life expr. bütün hayatımda
for the first time in my life expr. hayatımda ilk defa
for once in my life expr. hayatımda bir kez olsun
for the first time in my life expr. hayatımda ilk kez
for a large portion of my life expr. hayatımın büyük bir bölümünde
I’d stake my life expr. kalıbımı basarım
for the first time in my life expr. ömrümde ilk kez
in my whole life expr. tüm hayatımda
in my entire life expr. tüm hayatımda
in my whole life expr. tüm yaşamımda
in my entire life expr. tüm yaşamımda
in whole of my life expr. tüm yaşamımda
in whole of my life expr. tüm hayatımda
my life is hanging by a thread expr. hayatım pamuk ipliğine bağlı
(it's the) story of my life expr. işte hayatımın özeti
(it's the) story of my life expr. işte benim kaderim
(it's the) story of my life expr. başıma hep bu geliyor
(ithat's the) story of my life expr. işte hayatımın özeti
(ithat's the) story of my life expr. işte benim kaderim
(ithat's the) story of my life expr. başıma hep bu geliyor
having the time of my life expr. hayatımın en güzel dönemini geçiriyorum
having the time of my life expr. hayatımın en güzel zamanlarını/anlarını yaşıyorum
oh my life exclam. aman allah'ım
oh my life exclam. aman tanrım
oh my life exclam. amanın
oh my life exclam. aman ya rabbi
Idioms
the bane of my life n. başımın belası
I can bet my life bottom dollar expr. bahse girerim
where have you been all my life? expr. bunca zamandır neredeydin?
I can bet my life bottom dollar expr. bahse varım
at my time of life expr. benim yaşımda
on my life expr. kalıbımı basarım
on my life expr. hayatım üzerine yemin ederim
Speaking
it's the story of my life n. hayatımın hikayesi
the rest of my life n. hayatımın geri kalanı
welcome to my life n. hoş geldin hayatıma
the worst moment in my life n. hayatımın en kötü anı
the worst moment of my life n. hayatımın en kötü anı
the real story of my life n. hayatımın gerçek hikayesi
the man of my life n. hayatımın adamı
the shock of my life n. hayatımın şoku
the happiest moment of my life n. hayatımın en mutlu anı
the story of my life n. hayatımın hikayesi
the woman of my life n. hayatımın kadını
that's the story of my life n. hayatımın hikayesi
the most unforgettable moment of my life n. hayatımın en unutulmaz anı
the man of my life n. hayatımın erkeği
the best night of my life n. hayatımın en güzel gecesi
my family is my life expr. ailem hayatımdır
I swear on my mother's life expr. annemin üzerine yemin ederim
this is my life expr. bu benim hayatım
you've been good to me my whole life expr. bana hayatım boyunca iyi davrandın
you saved my life expr. benim hayatımı kurtardın
I've never seen this book before in my life expr. bu kitabı daha önce hayatımda hiç görmedim
you don't need to ask me about my life expr. bana hayatımla ilgili sorular sormak zorunda değilsin
get out of my life! expr. çık git hayatımdan!
get out of my life expr. çık hayatımdan
get out of my life! expr. defol hayatımdan!
get out of my life expr. çık git hayatımdan
get out of my life! expr. çek git hayatımdan!
get out of my life expr. defol git hayatımdan
he saved my life many times expr. hayatımı pek çok kez kurtardı
through all my life expr. hayatım boyunca
it was the most painful experience of my life expr. hayatımın en acı verici deneyimiydi
I had never seen anything so beautiful in my life expr. hayatımda daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmemiştim
he was the love of my life expr. hayatımın aşkıydı
how much do i owe you for saving my life? expr. hayatımı kurtardığın için sana ne kadar borçluyum?
you saved my life expr. hayatımı kurtardın
thanks for saving my life expr. hayatımı kurtardığın için teşekkürler
my life flashed before my eyes expr. hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti
I have never done homework in my life expr. hayatımda hiç ödev yapmadım
help me change my life expr. hayatımı değiştirmeme yardım et
my life is packed expr. hayatım ... ile dolu
I have never heard such nonsense in my entire life! expr. hayatımda böyle saçmalık duymadım!
never in my life expr. hayatımda hiç/asla
she was the love of my life expr. hayatımın aşkıydı
thanks for saving my life expr. hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim
I had one of the worst days of my life expr. hayatımın en kötü günlerinden birini geçirdim
you are the love of my life expr. hayatımın aşkısın
I dedicate my life to you expr. hayatımı sana adadım
I'm having the time of my life expr. hayatımın en güzel dönemini geçiriyorum
get out of my life! expr. hayatımdan defol!
greatest day of my life expr. hayatımın en büyük günü
my mission in life is to help people expr. hayattaki amacım insanlara yardım etmektir
I've never seen you read a book in my life expr. hayatımda bir kez olsun senin kitap okuduğunu görmedim
the worst moment in my life expr. hayatımdaki en kötü an
my expectations from life expr. hayattan beklentilerim
you gave meaning to my life expr. hayatıma anlam kazandırdın
the best three years of my life expr. hayatımın en güzel üç yılı
the worst moment of my life expr. hayatımdaki en kötü an
you gave meaning to my life expr. hayatıma anlam verdin
all through my life expr. hayatım boyunca
is this really what i want in my life? expr. hayatımda yapmak istediğim şey gerçekten bu mu?
it was the happiest moment of my life expr. hayatımın en mutlu anıydı
I'm having the time of my life expr. hayatımın en güzel zamanlarını/ anlarını geçiriyorum/yaşıyorum
you are the meaning of my life expr. hayatımın anlamı sensin
I seem to spend my life missing you expr. hayatımı seni özlemekle geçiriyor gibiyim
the meaning you bring to my life expr. hayatıma kattığın anlam
when I look at my own life expr. kendi hayatıma baktığımda
I can bet my life on expr. kalıbımı basarım
I swear on my honour and I swear on my life expr. namusum ve şerefim üzerine yemin ederim
I want to live my life expr. kendi hayatımı yaşamak istiyorum
I have a very comfortable life with my wife expr. karımla da çok rahat bir hayatımız var
I have a very comfortable life with my wife expr. karımla da çok rahat bir hayatım var
I've got to make a life of my own expr. kendi ayaklarımın üzerinde durmam lazım
welcome to my boring life expr. sıkıcı hayatıma hoş geldiniz
my honor is my life expr. şerefim hayatımdır
I owe you my life expr. sana hayatımı borçluyum
you are the love of my life expr. sen hayatımın aşkısın
I owe you my life expr. size hayatımı borçluyum
you are the love of my life expr. sen benim hayatımın aşkısın
you are the meaning of my life expr. sen benim hayatımın anlamısın
you make my life beautiful expr. hayatımı güzelleştiriyorsun
my principle in life is hidden in these words expr. hayattaki prensibim şu sözlerde gizlidir
you light up my life expr. hayatımı aydınlatıyorsun
something is lacking in my life expr. hayatımda bir şeyler eksik
Slang
my life is gonna rock expr. benim hayatım harika olacak
fuck my life expr. siktir
fuck my life expr. hay lanet
fuck my life expr. lanet olsun
fuck my life expr. sikeyim
fuck my life expr. sikeyim böyle hayatı
flm (fuck my life) expr. siktir
flm (fuck my life) expr. hay lanet
flm (fuck my life) expr. lanet olsun
flm (fuck my life) expr. sikeyim
flm (fuck my life) expr. sikeyim böyle hayatı