oil - Turkish English Dictionary
History

oil

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "oil" in Turkish English Dictionary : 88 result(s)

English Turkish
Common Usage
oil n. yağ
General
oil n. yağlıboya
oil n. gaz
oil n. sıvıyağ
oil n. küspe
oil n. yağ
oil n. petrol
oil n. (makine yağı, gres yağı) bir petrol türevi
oil n. cilde uygulanan koruyucu sıvı
oil n. saça uygulanan koruyucu sıvı
oil n. güzellik yağı
oil n. bakım yağı
oil n. kıvamı yağa benzeyen madde
oil n. pohpohlama
oil n. yağcılık
oil n. yaltaklanma
oil n. pohpohlayarak konuşma
oil n. yağ çekerek konuşma
oil n. yalakaca konuşma
oil n. yalakalık yapma
oil n. yağ çekme
oil v. yağ çekmek
oil v. pohpohlamak
oil v. yağcılık yapmak
oil v. yağlamak
oil v. yağ ile kayganlaştırmak
oil v. yağ temin etmek
oil v. yağ ile kaplamak
oil v. yağ ile cilalamak
oil v. (tereyağı, kalıp yağ) eriterek yağ haline getirmek
oil v. (toprak yola) yağ püskürtmek
oil v. yumuşatmak
oil v. düzleştirmek
oil v. düzlemek
oil v. pürüzsüz hale getirmek
oil v. yağ kıvamına gelmek
oil v. yağlı kısım oluşturarak ayırmak
oil adj. yağa ait
oil adj. yağdan
oil adj. yağ veren
oil adj. yağ üretimine ilişkin
oil adj. yağ kullanımına ilişkin
oil adj. yağ yakan
oil adj. yağ ile çalışan
oil adj. petrolle çalışan
oil adj. petrol yakan
oil adj. petrol üretimine ilişkin
oil adj. petrol kullanımına ilişkin
oil adj. yağ üretimine ilişkin
oil adj. yağ kullanımına ilişkin
oil adj. yağdan elde edilen
oil adj. petrolden elde edilen
oil adj. yağ ile yapılmış
oil adj. petrol ile yapılmış
Colloquial
oil v. çok zenginleşmek
oil v. çok başarılı olmak
oil v. rüşvet vermek
oil v. tüyo vermek
oil v. ipucu vermek
Trade/Economic
oil n. akaryakıt
oil n. petrol
Technical
oil n. yağ
oil v. yağlamak
Computer
oil n. yakıt
Textile
oil n. ince muşambadan yapılmış kıyafet
oil n. gamseleden yapılmış kıyafet
Automotive
oil n. yağ
Petrol
oil n. petrol endüstrisi
oil n. petrol sanayii
oil n. ham petrol
oil adj. petrol
Mining
oil v. petrol sondajında petrol keşfetmek
Food Engineering
oil n. sıvı yağ
oil n. bitkisel yağ
oil n. bitkilerden elde edilen yenebilir sıvı yağ
Chemistry
oil n. petrol
oil n. yakıt yağ
oil n. yağyakıt
oil n. parafin
oil n. gazyağı
oil n. petrol mumu
oil n. nitrogliserin
Biochemistry
oil n. sıvı yağ
Religious
oil v. (bir şeyi) yağ ile kutsamak
oil v. (birini) yağ ile kutsamak
Painting
oil n. boya yapmak için pigmentlerle karıştırılan (keten tohumu yağı) çözücü madde
oil n. yağlıboya
oil n. yağlıboya resim

Meanings of "oil" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
fish oil n. balık yağı
crude oil n. ham petrol
whale oil n. balina yağı
palm oil n. palm yağı
sesame oil n. susam yağı
General
oil meal n. köftün
oil painting n. yağlıboya
rose oil n. gül yağı
sperm oil n. balina yağı
wool oil n. yün yağı
onshore oil gas n. karada gaz petrol
machine oil n. makine yağı
chaulmoogra oil n. şolmgra yağı
oil feeder n. yağdanlık
castor oil plant n. keneotu
train oil n. balina yağı
lack of oil n. yağsızlık
oil company n. petrol şirketi
lard oil n. domuz yağı
animal oil n. hayvani yağ
oil soap n. yağlı sabun
oil market n. petrol pazarı
an oil baron n. petrol kralı
motor oil n. gaz
oil gauge n. yağ basınçölçeri
diesel oil n. mazot
vegetable oil n. nebati yağ
oil pressure n. yağ basıncı
oil tanker n. tanker
palm oil n. rüşvet
oil color n. yağlıboya
sesame oil n. şırlağan
shale oil n. killi şistten elde edilen petrol
oil window n. petrol penceresi
essential oil n. ruh
walnut oil n. ceviz yağı
lineseed oil n. beziryağı
croton oil n. kroton yağı
herbal oil n. bitkisel yağ
salmon oil n. som balığı yağı
hydraulic oil n. hidrolik yağı
olive oil industry n. zeytinyağı endüstrisi
baby oil n. bebek yağı
heavy oil n. ağıryağ
oil tanker n. akaryakıt tankeri
oil slick n. deniz vb üzerinde yüzen yağ tabakası
geranium oil n. ıtır yağı
primrose evening oil n. aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ
oil filter n. yağ süzgeci
coal oil n. gazyağı
oil color n. yağlı boya
oil of peppermint n. naneruhu
essential oil n. bitkilerden elde edilen uçucu yağ
soybean oil n. soya yağı
flaxseed oil n. keten yağı
oil lamp n. gaz lambası
evening primrose oil n. aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ
linseed oil n. bezir yağı
vegetable oil n. sebze yağı
essential oil n. yağ
coconut oil n. hindistancevizi yağı
liability for oil pollution damages n. petrol kirliliği zararlarında sorumluluk
oil tanker n. petrol tankeri
oil paint n. yağlıboya
ministry of oil n. petrol bakanlığı
oil production n. yağ üretimi
motor oil n. motoryağı
oil on canvas n. tuval üzerine yağlıboya
lemon oil n. limon yağı
wormwood oil n. pelinotu yağı
price hikes for oil n. petrol fiyatlarında artış
liquid oil n. sıvıyağ
oil development n. petrol geliştirmeciliği
oil painter n. yağlıboya ressamı
tuna oil n. tuna yağı
oil barrel n. petrol varili
fish oil n. balıkyağı
vegetable oil n. ayçiçeği yağı
rock oil n. petrol
bitter almond oil n. acıbademyağı
oil field n. petrol yatağı
heating oil n. ısıtma yağı
menhaden oil n. ringa yağı
diesel oil n. motorin
oil for food program n. petrol karşılığı gıda programı
peanut oil n. yerfıstığı yağı
lubricating oil pump n. yağ pompası
oil field n. petrol alanı
diesel oil n. dizel yağı
oil well n. kuyu
detergent oil n. temizleyici yağ
oil field discovery n. petrol keşfi
peppermint oil n. nane yağı
fuel oil n. yakıt
olive oil n. zeytinyağı
edible oil n. sofra yağı
absinthe oil n. pelin otu yağı
oil exploration n. petrol aramacılığı
crude oil n. yeryağı
essential oil n. öz
oil painting n. yağlıboya resim
engine oil n. motoryağı
oil of wintergreen n. keklik üzümü yağı
fuel oil n. akaryakıt
sunflower seed oil n. ayçiçeği yağı
oil saturation n. petrol doymuşluğu
lubricating oil n. kalınyağ
corn oil n. mısırözü yağı
hempseed oil n. kendir yağı
palm oil n. hurma yağı
sardine oil n. sardalye yağı
hair oil n. saç yağı
oil lamp n. kandil
linseed oil n. bezir
tallow oil n. mum yağı
oil pan n. yağ deposu
centaury oil n. kantaron yağı
mineral oil n. mineral yağı
heavy oil n. ağır petrol reservi
oil refinery n. rafineri
heavy oil n. ağır yağ
almond oil n. bademyağı
bergamot oil n. bergamot yağı
paraffin oil n. gazyağı
light oil n. hafif yağ
fusel oil n. fuzel yağı
oil gauge n. yağ basınç manometresi
oil cake n. küspe
oil absorbent n. yağ emici
copra oil n. hindistan cevizi yağı
lubricating oil n. motor yağı
lubrication oil n. yağlama yağı
oil field n. petrol sahası
oil rig n. petrol kulesi
oil rig n. sondaj kulesi
oil rig n. petrol kuyusu platformu
cade oil n. ardıç yağı
pumpkinseed oil n. kabak çekirdegi yağı
pumpkin seed oil n. kabak çekirdegi yağı
hazelnut oil n. fındık yağı
linseed oil n. beziryağı
oil of juniper n. ardıç yağı
oil of ben n. ben yağı
sunflower oil n. ayçiçeği yağı
oil of pine n. çam esansı
oil of dill n. dereotu yağı
mustard oil n. hardal yağı
oil of caraway n. karaman kimyonu yağı
oil of cloves n. karanfil yağı
oil of lemon n. limon esansı
oil of pimento n. yenibahar yağı
oil of jasmine n. yasemin esansı
oil of turpentine n. terebentin ruhu
oil of fennel n. rezene yağı
oil of wormwood n. pelin yağı
oil of chamomile n. papatya esansı
oil of rue n. sedefotu yağı
oil of cinnamon n. tarçın yağı
maize oil n. mısırözü yağı
oil of peppermint n. nane ruhu
oil of marjoram n. mercanköşk yağı
oil of thyme n. kekik yağı
patchouli oil n. silhat esansı
drill for oil n. petrol çıkarma
vegetable oil industry n. bitkisel yağ endüstrisi
offshore oil industry n. kıyı petrol endüstrisi
tall oil n. tall yağı
gas oil n. gaz yağı
paint oil n. boya yağı
pine oil n. çam ağacı yağı
pine oil n. çam yağı
oil meal n. küspe
fragrance oil n. aroma yağı
aroma oil n. aroma yağı
vehicle fuel oil n. araç yakıtı
boiled linseed oil n. kaynamış bezir
boiled oil n. kaynamış yağ
burning oil n. gazyağı
castor oil n. hintyağı
oil dripping n. yağ damlama
cod liver oil n. balıkyağı
essential oil n. uçucu bitki yağı
fast oil n. hızlı yağ
oil price surge n. petrol fiyatlarındaki artış
fuel oil n. yağyakıt
fuel oil n. fuel oil
fuel oil n. sıvı yakıt
fuel oil n. fuel-oil
fuel-oil n. fueloil
fuel-oil n. yağyakıt
fuel-oil n. yakıt yağ
fuel-oil n. fuel-oil
fuel-oil tank n. akaryakıt tankı
cod-liver oil n. morino balığı karaciğeryağı
oil-gas chemicals n. petrol-gaz-kimyasal
neat's-foot oil n. sığır ayağı yağı
oil-lamp n. kandil
steam-oil ratio n. buhar-petrol oranı
oil-gas storage-distribution n. petrol-gaz depolama dağıtım
oil-well n. petrol kuyusu
offshore oil-gas n. denizde gaz petrol
orange oil n. portakal esansı
linseed-oil n. beziryağı
linseed oil paint n. beziryağlı boya
linseed-oil n. keten tohumu yağı
linseed oil putty n. bezirli macun
linseed-oil n. bezir
oil lamp n. yağ lambası
rock oil n. madeni yağ
rock oil n. taşyağı
turkey red oil n. türk kırmızısı yağı
vegetable oil n. bitkisel yağ
volatile laurel oil n. defne yağı
sweet bay oil n. defne yağı
sesamum indicum oil n. susam yağı
oil exploration n. petrol araştırma
oil exploration n. petrol arama
hot oil n. kızgın yağ
boiling oil n. kızgın yağ
snake oil n. yılan yağı
oil painting n. yağlı boya resim
oil painting n. yağlı boya tablo
oil painting n. yağlıboya tablo
oil field n. petrol yönünden zengin bölge
olive oil in bulk n. dökme zeytinyağı
bulk olive oil n. dökme zeytinyağı
oil rich n. içerdiği yağ yönünden zengin
oil rich n. petrol yönünden zengin
oil rich n. zengin yağ içeriğine sahip
oil rich n. petrol zengini
cooking oil n. yemeklik yağ
vegetable oil n. bitki yağı
oil paint n. yağlı boya
essential oil n. çiçek özü
neroli oil n. çiçek yağı
garlic oil n. sarımsak yağı
jojoba oil n. jojoba yağı
cohune oil n. kohun yağı
cohune-nut-oil n. kohun yağı
dirt and oil n. kir ve yağ
lamp oil n. kandil yağı
black cumin oil n. çörek otu yağı
tanning oil n. güneş yağı
suntan oil n. güneş kremi
tanning oil n. güneş kremi
suntan oil n. güneş yağı
oil no 10 n. 10 numara yağ
oil slinger n. yağ tutucu
oil depot n. yağ deposu
oil terminal n. petrol terminali
castor oil n. hintyağı
cotton oil n. pamuk çekirdeği yağı
camomile oil n. papatya yağı
daisy oil n. papatya yağı
salmon oil n. somon balığı yağı
oil painting exhibition n. yağlı boya resim sergisi
oil wealth n. petrol zenginliği
oil-free moisturizer n. yağsız nemlendirici
oil-free moisturiser n. yağsız nemlendirici
oil of chamomile n. papatya yağı
teak oil n. tik yağı
palm oil n. palmiye yağı
oil mark n. yağ izi
oil weapon n. petrol silahı
oil tin n. yağ tenekesi
babacu oil n. babasu çekirdeklerinden elde edilen hindistan cevizi yağına benzer bir yağ türü
babacu oil n. babasu yağı
calamus oil n. hazanbel kökünden parfüm olarak kullanılan karsinojenik yağ
camphor oil n. kafur ağacından elde edilen yağ
teel oil n. susam yağı
baby oil n. bebe yağı
safflower oil n. safran yağı
bath oil n. banyo yağı
lemongrass oil n. limon otu yağı
halibut-liver oil n. pisibalığı yağı
midnight-oil n. afyon
midnight-oil n. opyum
midnight-oil n. opium
harness oil n. koşum yağı
hyssop oil n. zufa otundan elde edilip içkilerde kullanılan bir uçucu yağ
grass oil n. hindistan'da yetişen, andropogon gibi cinslere mensup çimlerden elde edilen hoş kokulu uçucu bir yağ
ginger grass oil n. hindistan'da yetişen, andropogon gibi cinslere mensup çimlerden elde edilen hoş kokulu uçucu bir yağ
oil pump n. benzin pompası
coal oil lamp n. gaz lambası
cuscus oil n. vetiver yağı
oil production n. petrol bulmak amacıyla toprağı delme
peppermint oil n. japon nanesi yağı
shark oil n. köpekbalığı yağı
shark oil n. köpekbalığı karaciğeri yağı
shark-liver oil n. köpekbalığı yağı
shark-liver oil n. köpekbalığı karaciğeri yağı
oil state n. petrol zengini ülke
sunflower-seed oil n. ayçiçeği yağı
oil one's palm v. rüşvet vermek
burn the midnight oil v. gece yarısına kadar çalışmak
oil someone's palm v. birine rüşvet vermek
drill an oil well v. petrol kuyusu açmak
oil someone's hand v. birine rüşvet vermek
burn the midnight oil v. geceyi gündüze katmak
pour oil on troubled waters v. ortalığı yatıştırmaya çalışmak
strike oil v. petrol bulmak
oil one's hand v. rüşvet vermek
burn the midnight oil v. gecesini gündüzüne katmak
take out the oil v. petrol çıkarmak
drill oil v. petrol çıkarmak
fill up fuel oil v. yakıt doldurmak
pour oil on troubled waters v. heyecanı yatıştırmak
pour oil on troubled waters v. tartışmayı yatıştırmak
pour oil on troubled waters v. sükuneti sağlamak
find oil v. petrol bulmak
discharge oil v. petrol boşaltmak
change the engine/motor oil of the car v. yağını değiştirmek
change the oil v. yağını değiştirmek
nationalize the oil fields v. petrol sahalarını kamulaştırmak
export olive oil v. zeytinyağı ihraç etmek
add some oil v. biraz yağ eklemek
with too little oil adj. yavan
soaked in oil adj. yağa daldırılmış
oil-rich adj. petrol zengini
oil-free adj. yağsız
oil-coated adj. yağ kaplı
oil-coated adj. yağ ile kaplı
oil-coated adj. petrol ile kaplı
oil-coated adj. üzeri yağ/petrol olmuş
oil-coated adj. üstü yağa/petrole bulanmış
oil-containing adj. yağ içeren
oil-bearing adj. yağlı
oil-bearing adj. yağ içeren
oil-bearing adj. petrol içeren
Phrases
this stain is oil expr. bu yağ lekesidir
oil and water do not mix expr. elmayla armut toplanmaz
oil and water do not mix expr. iki zıt özellikte nesne birbirine karışmaz
Proverb
squeaking wheel gets the oil ağlamayana meme yok
squeaking wheel gets the oil ağlamayan bebeğe meme vermezler
squeaking wheel gets the oil ağlamayan çocuğa meme vermezler
squeaky wheel gets the oil ağlamayan çocuğa meme vermezler
squeaky wheel gets the oil ağlamayana meme yok
squeaky wheel gets the oil ağlamayan bebeğe meme vermezler
Colloquial
oil painting n. (alaycı bir şekilde) güzel kimse
oil painting n. (alaycı bir şekilde) yakışıklı kimse
oil painting n. (alaycı bir şekilde) çekici kimse
oil patch n. petrol endüstrisi
oil patch n. petrol sanayii
oil patch n. doğal gaz endüstrisi
oil patch n. doğal gaz sanayii
oil patch n. yağ üreten bir bölge
oil patch n. yağ üreticisi olan bir bölge
midnight oil n. uyumayıp iş yapma gayreti
midnight oil n. gece çalışma enerjisi
be in the oil business v. petrol işinde olmak
oil (someone or something) up v. (birini/bir şeyi) yağlamak
oil (someone or something) up v. (birini/bir şeyi) yağlayıp kayganlaştırmak
oil up v. yağlamak
oil up v. yağla kaplamak
Idioms
castor oil artist n. doktor
castor oil artist n. müshilcibaşı
castor oil artist n. müshil ustası
castor oil artist n. hekim
snake oil n. aldatmaca
a snake-oil salesman n. madrabaz
snake oil n. sahte/yararsız reçete
a snake-oil salesman n. sağlığa yararlı mucizevi ürünler satan sahtekar kimse
a snake-oil salesman n. üçkağıtçı
snake oil n. yanıltıcı haber
oil field trash n. akaryakıt sektöründe çalışan işçi
oil field trash n. petrol ayrıştırma ve üretim işini yapan işçi
oil field trash n. petrol işçisi
oil trash n. akaryakıt sektöründe çalışan işçi
oil trash n. petrol ayrıştırma ve üretim işini yapan işçi
oil trash n. petrol işçisi
oil of angels n. rüşvet
oil of angels n. el altından verilen para
oil of angels n. yemlik
oil of angels n. rüşvet olarak verilen para
oil of angels n. avanta
banana oil n. lüzumsuz konuşma
banana oil n. fuzuli konuşma
banana oil n. boş/gereksiz konuşma
banana oil n. saçma sapan konuşma
banana oil n. abartılı konuşma
banana oil n. yağcılık
banana oil n. dalkavukluk
banana oil n. yaltaklık
banana oil n. pohpohlama
banana oil [us] n. samimiyetsiz laf
banana oil [us] n. yapmacık konuşma
banana oil [us] n. zırva
banana oil [us] n. boş laf
banana oil [us] n. deli saçması
the good oil [australia/canada] n. güvenilir bilgi
the good oil [australia/canada] n. geçerli bilgi
oil someone's hand v. birine rüşvet vermek
oil someone's palm v. birine rüşvet vermek
be like oil and water v. birbirlerinden gece ile gündüz kadar farklı olmak
oil the wheels v. bir şeyin olmasını/gerçekleşmesini kolaylaştırmak
be no oil painting v. çekici olmamak
strike oil v. çok değerli bir şey bulmak
be no oil painting v. çirkin/tipsiz olmak
burn the midnight oil v. geceyi gündüze katmak
burn the midnight oil v. geç saate kadar ayakta kalmak
pour oil on troubled waters v. fırtınayı dindirmek
burn the midnight oil v. gece geç saatlere kadar çalışmak
pour oil on troubled water v. heyecanı yatıştırmak
strike oil v. istediği bir şeye kavuşmak
oil the wheels v. işleri tıkırına sokmak
be no oil painting v. matah bir şey olmamak
pour oil on troubled waters v. kavga edenleri sakinleştirmek
oil someone's hand v. karşılığını ödemek
pour oil on troubled waters v. ortalığı yatıştırmak
oil the wheels v. kolaylık sağlamak
oil someone's palm v. karşılığını ödemek
strike oil v. şansı yaver gitmek
burn the midnight oil v. sabahlara kadar çalışmak
burn the midnight oil v. (çalışarak) sabahlamak
pour oil on flames v. yangına körükle gitmek
oil the wheels v. yolunu/önünü açmak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. çok tutumlu yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. çok idareli yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. sinekten yağ çıkarmak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. kıt kanaat yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. minimumda yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. yokluk içinde idare etmek
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. sade yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. ucu ucuna idare etmek
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. idareli yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. hesaplı yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. ekonomik yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. çok tutumlu yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. çok idareli yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. sinekten yağ çıkarmak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. kıt kanaat yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. minimumda yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v. yokluk içinde idare etmek
add oil v. daha fazla çaba harcamak/göstermek
add oil v. bastırmak
add oil v. tüm gücünü/çabasını ortaya koymak
be as oil and water v. birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak
be as oil and water v. birbiriyle hiç anlaşamamak/kaynaşamamak
be like oil and water v. birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak
be like oil and water v. birbiriyle hiç anlaşamamak/kaynaşamamak
be like oil and water v. taban tabana zıt olmak
be like oil and water v. birbirine aykırı olmak
like oil and water expr. gece ile gündüz kadar farklı
oil and water expr. birbirlerinden gece ile gündüz kadar farklı
oil and water expr. birbiriyle hiç anlaşamayan/kaynaşamayan
oil and water expr. birbirine aykırı
oil and water expr. taban tabana zıt
oil and water expr. yağ ve su gibi
Speaking
put some oil in the pan expr. tavaya bir miktar yağ koyuyoruz
fry with oil expr. yağ ile birlikte kavurun
Trade/Economic
oil fuel n. akaryakıt
fuel-oil n. fuel oil
price per barrel of crude oil n. ham petrolün varil fiyatı
crude oil price n. ham petrol fiyatı
price per barrel of crude oil n. ham petrol varil fiyatı
oil fuel n. mazot
machine oil n. makine yağı
mineral oil n. madeni yağ
retail sell of motor vehicles and fuel oil n. motorlu araçlar ve yakıtlarının perakende satışı
mineral oil n. mineral yağ
orel-bulk-oil carrier n. obo
oil well n. petrol kuyusu
oil monopoly n. petrol tekeli
slump in oil revenues n. petrol gelirlerindeki ani gerileme/düşüş
oil trust n. petrol tröstü
oil price n. petrol fiyatı
oil pipeline n. petrol hattı
oil industry n. petrol endrüstrisi
oil search fund n. petrol arama fonu
oil revenues n. petrol gelirleri
oil market n. petrol piyasası
oil tanker n. petrol tankeri
oil dock n. petrol iskelesi
oil rig n. petrol kulesi
oil spike n. petrol fiyatlarında yaşanan ani artış
oil company n. petrol şirketi
oil port n. petrol limanı
bring up oil n. petrol çıkarma
oil shock n. petrol krizi
oil prices n. petrol fiyatları
oil shares n. petrol hisseleri
price per barrel of oil n. petrol varil fiyatı
oil refinery n. petrol rafinerisi
oil field n. petrol sahası
oil shares petrol n. şirketi aksiyonu
oil terminal n. yağ üretme tesisi
oil factory n. yağ fabrikası
oil production plant n. yağ üretim yeri
oil terminal n. yağ üretim yeri
oil production plant n. yağ terminali
oil consumption n. yağ sarfiyatı
oil consumption n. yağ tüketimi
oil terminal n. yağ terminali
oil consumption n. yakıt tüketimi
oil production plant n. yağ üretme tesisi
Law
oil law n. petrol yasası
oil product n. petrol ürünü
Politics
interstate oil and gas transport to europe program n. avrupa'ya devletlerarası petrol ve gaz taşımacılığı programı
food and oil prices n. gıda ve petrol fiyatları
indigenous crude oil not yet extracted n. henüz çıkarılmamış yerel ham petrol