olarak kabul edilen - Turkish English Dictionary
History

olarak kabul edilen



Meanings of "olarak kabul edilen" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
General
olarak kabul edilen regarded as adj.
olarak kabul edilen self-acknowledged adj.
olarak kabul edilen declared adj.
Colloquial
olarak kabul edilen meant to be expr.

Meanings of "olarak kabul edilen" with other terms in English Turkish Dictionary : 111 result(s)

Turkish English
General
kişinin kullandığı veya giydiği, yeni veya farklı olarak kabul edilen ve başkalarının o kişiyi fark etmesi için tasarlanmış her türlü şey fashion statement n.
damanın öncüsü olarak kabul edilen eski bir masa oyunu alquerque n.
önceden element olarak kabul edilen ve indirgenmesi zor olan metal oksitler earth n.
birbirine yakın konumlanmış ve grup olarak kabul edilen bir dizi yer vicinage n.
victoria döneminin simgesi olarak kabul edilen değerler victorian values n.
viking özelliği olarak kabul edilen davranışlar vikingism n.
ortak olarak kabul edilen metin vulgate n.
mutlak yaratıcı kudret olarak kabul edilen şey demiurge n.
mutlak güç olarak kabul edilen varlık demiurge n.
bir birim olarak kabul edilen sekiz kişi octet n.
bir birim olarak kabul edilen sekiz benzer şey octette n.
bir birim olarak kabul edilen sekiz kişi octette n.
(tek bir bütün olarak kabul edilen) sıvı hacmi parcel n.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) önemli ilke stamen [obsolete] n.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) hayatta kalma kuvveti stamen [obsolete] n.
kutsal olarak kabul edilen enshrined adj.
yaygın olarak kabul edilen broadly accepted adj.
yaygın olarak kabul edilen widely accepted adj.
kalıcı olarak kabul edilen established adj.
yaygın olarak kabul edilen vulgate adj.
genel olarak kabul edilen modern-day adj.
genel olarak kabul edilen going adj.
resmi olarak kabul edilen established adj.
gerçekleşmiş alakasız bir durumun neticesi olarak kabul edilen post hoc adj.
ikincil bozunma ürünleri olarak kabul edilen çeşitli kimyasal madde sınıflarından birine ait olma anlamı veren ön ek deuter- pref.
ikincil bozunma ürünleri olarak kabul edilen çeşitli kimyasal madde sınıflarından birine ait olma anlamı veren ön ek deutero- pref.
Phrases
doğru veya gerçek olarak görülen ya da kabul edilen bir şey given expr.
yerleşik kanı olarak kabul edilen accepted as given expr.
Idioms
bir toplumun kültürel değerlerinin ya da başarılarının kurucusu olarak kabul edilen kişi culture hero n.
(bir şeyin) yaygın olarak en iyisi/etkileyicisi olarak kabul edilen kimse the uncrowned king/queen of (something) n.
(hristiyan inanışında mucizevi olarak kabul edilen) bir anda bilmediği bir dilde konuşabilme becerisi gift of tongues n.
(bir şeyin) yaygın olarak en iyisi/etkileyicisi olarak kabul edilen kimse olmak be the uncrowned king/queen (of something) v.
Trade/Economic
zarar olarak kabul edilen miktar writeoff n.
Law
diğerlerinden farklı olarak bazı ceza gerektiren suçlarda mevcut olduğu kabul edilen ahlaki kusur moral turpitude n.
Politics
mecliste grup olarak kabul edilen parlamentoya yeni girmiş meclis üyeleri backbench n.
mecliste grup olarak kabul edilen parlamentoya yeni girmiş meclis üyeleri backbenches n.
Marine
genellikle sığınak olarak kabul edilen liman haven n.
Psychology
fiziksel bir olayın gerçek nedeni değil etkeni olarak kabul edilen zihinsel durum occasional cause n.
zihinsel durumun nedeni olarak kabul edilen fiziksel olay occasional cause n.
Gastronomy
sığırların boyun kısmındaki kalitesiz olarak kabul edilen et neckbeef n.
Logic
argümanın öncülü olarak kabul edilen şeye göre hypothetically adv.
Physics
standart olarak kabul edilen, renklerin dalga boylarına orantılı olarak yerleştirildiği spektrum normal spectrum n.
doğal yasalara tabi düzenli bir sistem olarak kabul edilen fiziksel evren natural order n.
Chemistry
nitrik asidin anhidriti olarak kabul edilen beyaz kristalli bir azot oksidi nitric anhydride n.
nitrik asidin anhidriti olarak kabul edilen beyaz kristalli bir azot oksidi nitric pentoxide n.
bazı toluen türevlerinin karakteristiği olarak kabul edilen bir hidrokarbon radikali tolylene n.
önceden element olarak kabul edilen alümin ya da zirkonya gibi metal oksitlere verilen ad earth n.
undesilik asidin ayırt edici özelliği olarak kabul edilen kökü undecyl n.
belirli valerik asit türevlerinin temel çekirdeği olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal valeryl n.
mirisinin ana çökeltisi olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal melissyl n.
mirisinin ana çökeltisi olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal myricyl n.
centiyandan elde edilen, glikozit olarak kabul edilen, acı, sarı ve kristal bir madde gentiopikrin n.
oktoik asidin ana tortusu olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal octoyl n.
asit olarak kabul edilen bir kompleks siyanojen türevi cyamellone n.
asit olarak kabul edilen bir kompleks siyanojen türevi hydromellonic acid n.
sülfür bileşiklerinin negatif bileşeni olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal sulphion n.
laktik asit ve ürenin türevi olarak kabul edilen organik bir amido aside ait veya ilgili lacturamic adj.
Biology
transseksüel ve interseks bireyler gibi, ne erkek ne de kadın olarak kabul edilen kimse third gender n.
cansız maddelerden oluşup canlıların atası olarak kabul edilen çoğalabilir varsayımsal birim protogene n.
Biochemistry
müge bitkisinden elde edilip glikozit olarak kabul edilen beyaz, kristalli ve zehirli bir madde convallamarin n.
Marine Biology
salpa cinsinin alt cinsi olarak da kabul edilen, derin deniz bölgelerinde yaşayan bir tulumlu cinsi thalia n.
bazı sınıflandırmalarda ayrı bir cins olarak da kabul edilen bir alabalık altcinsi trutta n.
Zoology
kalıntıları ingiliz mağaralarında bol bulunan, günümüzdeki afrika lekeli sırtlanlarının varyetesi olarak kabul edilen soyu tükenmiş sırtlan cave hyena n.
avrupa mağaralarında fosili bulunan, günümüzdeki afrika aslanının bir türü olarak kabul edilen soyu tükenmiş aslan cave lion n.
cervus'un alt cinsi olarak kabul edilen bir geyik türü rusa n.
Botanic
var olan çiçekli bitkilerin en ilkeli olarak kabul edilen, manolyagiller ve düğün çiçeğigiller dahil 36 familyayı kapsayan üsttakım ranalian complex n.
güney amerika kökenli ve yeni zelanda’da zararlı bir yabani ot olarak kabul edilen bir tür salkım otu nassella tussock (nassella tichotoma) n.
çeşitli taksonomik sistemlerde sınıf ya da şube olarak kabul edilen, içe bakan tohumları olan çiçekli bitkiler angiospermae n.
çeşitli taksonomik sistemlerde sınıf ya da şube olarak kabul edilen, içe bakan tohumları olan çiçekli bitkiler magnoliophyta n.
çeşitli taksonomik sistemlerde sınıf ya da şube olarak kabul edilen, içe bakan tohumları olan çiçekli bitkiler division magnoliophyta n.
çeşitli taksonomik sistemlerde sınıf ya da şube olarak kabul edilen, içe bakan tohumları olan çiçekli bitkiler division anthophyta n.
çeşitli taksonomik sistemlerde sınıf ya da şube olarak kabul edilen, içe bakan tohumları olan çiçekli bitkiler class angiospermae n.
çeşitli taksonomik sistemlerde sınıf ya da şube olarak kabul edilen, içe bakan tohumları olan çiçekli bitkiler anthophyta n.
yenebilen ve zehirli olarak kabul edilen beyaz sporlu mantarların bulunduğu bir cins lepiota n.
Social Sciences
kuzeyli kimselerin karakteristiği olarak kabul edilen tavırlar northernism n.
Education
üniversite gibi bir kuruluşa öğrenci olarak kabul edilen kimse matriculate n.
Literature
eleştirel bir analizin konusu olarak kabul edilen edebi eser veya kültürel ürün text n.
Linguistics
izlerine etrüsk alfabesinde yazılmış az sayıdaki yazıtta rastlanmış, falerii kentinde ve kentin bulunduğu etrürya bölgesinde yaşayan halkın kullandığı, bazen latince'den ayrı bir dil olarak kabul edilen latince lehçesi faliscan n.
daha eski bir biçimden daha iyi olarak kabul edilen bir biçime değişme corruption n.
standart olarak kabul edilen ifade coin n.
History
(ingiltere'de) özellikle cinsel ahlak bakımından eğlence düşkünü ve rahat bir dönem olarak kabul edilen 1890'lı yıllar naughty nineties n.
bir ülkenin kabile veya akraba grubundan ayrışan ve siyasi birim olarak kabul edilen halkı demos n.
türünün ilk örneği olarak kabul edilen classical adj.
Religious
önceden ayrı olarak kabul edilen tanrıların özdeşleştirilmesi theocrasy n.
önceden ayrı olarak kabul edilen tanrıların özdeşleştirilmesi theocrasia n.
önceden ayrı olarak kabul edilen tanrıların özdeşleştirilmesi theokrasia n.
yahudiler tarafından sahte tanrı olarak kabul edilen, eski sami halklarının inandığı çeşitli yerel bereket ve doğa tanrıları baal n.
aziz petrus'un halefi olarak kabul edilen piskoposluk makamı apostolic see n.
bazı ülkelerde resmi tatil olarak kabul edilen paskalya'dan sonraki gün easter monday n.
on iki yaşına gelip tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul edilen yahudi kız çocuğu bat mitzvah n.
on iki yaşına gelip tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul edilen yahudi kız çocuğu bath mitzvah n.
japonya'nın resmi dini olarak da kabul edilen bir şintoizm kolu kokka n.
japonya'nın resmi dini olarak da kabul edilen bir şintoizm kolu kokka shinto n.
yeni ahit'in erken hristiyanlık döneminden beri kutsal veya resmi olarak kabul edilen kısımları homologoumena n.
tanrı şiva'nın simgesi olarak kabul edilen penis şekli linga n.
tanrı şiva'nın simgesi olarak kabul edilen penis şekli lingam n.
Philosophy
doğrudan gözlemin sorunu olarak kabul edilen gerçek datum n.
empirik olarak edinilen bilgi ile ilişkili olmasına karşın bu bilginin ötesinde olduğu kabul edilen metempirical adj.
Environment
geçmişe ait günümüz toplumunun mirası olarak kabul edilen kanıt heritage n.
Geology
kuaterner dönemin bir alt dönemi olarak kabul edilen jeolojik dönem champlain period n.
Sport
yarışın başlangıç noktası olarak kabul edilen mekanik bariyer gate n.
Music
piyanonun öncüsü olarak kabul edilen bir tür klavyeli çalgı cembalo n.
Mythology
yunanistan'daki helicon dağı'nda bulunan, ilham perileri için kutsal olup şiirsel ilham kaynağı olarak kabul edilen bir çeşme hippocrene n.
Archaic
eskiden kızılderililerle yapılan ticarette takas birimi olarak kabul edilen geyik derisi buck n.
anne olarak kabul edilen maternal adj.
Ornithology
yerli kümes hayvanlarının atası olarak kabul edilen, güneydoğu asya ormanlarına ait kümes hayvanı red jungle howl (gallus gallus) n.
eskiden takım olarak kabul edilen fakat artık taksonomik geçerliliği kalmamış bir kuş grubu scansores n.
Reptiles
gerçek timsahların ataları olarak kabul edilen eosen döneminden bir timsah cinsi allognathosuchus n.
Entomology
dünya genelinde zararlı olarak kabul edilen bir ekinbiti wheat weevil (sitophilus granarius) n.
Slang
riskli olarak kabul edilen fakat iyi bir yatırım olarak görülen devlet tahvilleri fallen angels n.
Modern Slang
sürekli görülen ve koruyucu meleklerden işaret olarak kabul edilen sayılar angel number n.