Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | ortak etmek | make somebody a partner v. |
General | ortak etmek | partner v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | ortak etmek | associate v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | ortak hareket etmek | train v. |
General | ortak hedefe ulaşılmasına yardım etmek | concur v. |
General | ortak kullanım hakkından mahrum etmek | discommon v. |
Phrasals | ||
Phrasals | (belaya) ortak etmek | let in v. |
Phrasals | kara ortak etmek | cut to v. |
Phrasals | (birini bir şeye) ortak etmek | let (one) in on (something) v. |
Idioms | ||
Idioms | şeytanla ortak olmak/ortaklık etmek | be in league with the devil v. |
Law | ||
Law | ortak vekil tayin etmek | assign a co-agent v. |
Military | ||
Military | askeri operasyonlardaki her bir savaş alanı boyutunun etkilerini tasvir etmek için kullanılan savaş alanı ürününe ilişkin ortak bir istihbarat hazırlığı | modified combined obstacle overlay n. |
Military | askeri operasyonlardaki her bir savaş alanı boyutunun etkilerini tasvir etmek için kullanılan savaş alanı ürününe ilişkin ortak bir istihbarat hazırlığı | mcoo (modified combined obstacle overlay) abrev. |
Slang | ||
Slang | kara ortak etmek | cut into v. |