people with - Turkish English Dictionary
History

people with



Meanings of "people with" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
Phrasals
people with v. birileriyle doldurmak
people with v. birileriyle kalabalıklaştırmak
people with v. birileriyle nüfusunu artırmak
people with v. '-e sahip insanlar

Meanings of "people with" with other terms in English Turkish Dictionary : 69 result(s)

English Turkish
General
people with disabilities n. engelli insanlar
physical education for people with disabilities n. engelliler için beden eğitimi
sports for people with disabilities n. engelliler için spor
people with social disabilities n. sosyal yetersizliği olan insanlar
communication with people n. insanlarla iletişim
people with reduced mobility n. hareketi kısıtlı insanlar
people with special needs n. özel ihtiyaçları olan insanlar
people with poor vision n. görme kusuru olan/kusurlu insanlar
discrimination against people with disabilities n. engellilere karşı ayrımcılık
people with a health problem n. sağlıklı sorunu olan insanlar
people with extraordinary abilities n. olağanüstü yetenekleri olan insanlar
people with mental disabilities n. zihinsel özürlüler
people with mental disabilities n. zihinsel engelliler
people with disabilities n. engelli kişi
social work with people with disabilities n. engellilerle sosyal hizmet
not get along with the people around v. çevresi ile geçinememek
can not get along with the people around v. çevresi ile geçinememek
make friends with all the people he/she work with v. (birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek
build good relationships with people v. insanlarla iyi ilişkiler kurmak
form good relationships with people v. insanlarla iyi ilişkiler kurmak
hang with the wrong people v. yanlış insanlarla takılmak
meet with new people v. yeni insanlarla tanışmak
Phrasals
people (something or some place) with (someone) v. (bir şeyi/yeri birileriyle) doldurmak
people (something or some place) with (someone) v. (bir şeyi/yeri) birileriyle) kalabalıklaştırmak
people (something or some place) with (someone) v. (birileriyle bir yerin/şeyin) nüfusunu artırmak
people (something or some place) with (someone) v. (birileriyle bir yerde/şeyde) bir nüfus yaratmak
people something with someone v. bir şeyi birileriyle doldurmak
people something with someone v. bir şeyi birileriyle kalabalıklaştırmak
people something with someone v. birileriyle bir şeyin nüfusunu artırmak
people something with someone v. birileriyle bir şeyde bir nüfus yaratmak
assimilate with some people v. birileriyle kaynaşmak
assimilate with some people v. birileriyle özdeşleşmek
assimilate with some people v. birileriyle asimile olmak
assimilate with some people v. birilerinin arasına/içine karışmak
assimilate with some people v. birilerinin arasına katılmak
assimilate with some people v. birileri arasında kabul görmek
Phrases
judgment rests with the turkish people expr. takdir türk milletinindir
Colloquial
people she/he hangs out with n. birlikte takıldığı insanlar
Idioms
be alive with (people or things) v. -ile dolu olmak
be alive with (people or things) v. (bir yer) (insan vb.) kaynamak
tar people with the same brush v. aynı kefeye koymak
tar people with the same brush v. aynı şekilde değerlendirmek
alive with (people or things) adj. (insanlarla/bir şeylerle) dolu
alive with (people or things) adj. (insanlarla/bir şeylerle) kaplı
alive with (people or things) adj. (insan/bir şey) kaynıyor
alive with (people or things) adj. (insanlarla/bir şeylerle) dolu
alive with (people or things) adj. (insanlarla/bir şeylerle) kaplı
alive with (people or things) adj. (insan/bir şey) kaynıyor
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland] expr. irlanda usulü bir evlenme teklifi
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland] expr. irlanda usulü "benimle evlenir misin?"
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland] expr. sonsuza kadar ailemin bir parçası olur musun?
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland] expr. ailemle/benim insanlarımla aynı yerde/beraber gömülmek ister misin?
Speaking
the people I hang out with n. benim takıldığım insanlar
don't load down my car with too many people expr. arabama bir sürü insan doldurma
don't load down my car with too many people expr. arabamı bir sürü insanla doldurma
what the hell is wrong with these people? expr. bu insanların derdi ne böyle?
I can connect you with the right people expr. doğru kişilerle tanışmanızı sağlayabilirim
people don't just break up with each other out of nowhere expr. insanlar durup dururken birbirlerinden ayrılmazlar
Law
law on people with disabilities n. özürlüler kanunu
Politics
association of friendship and solidarity with the palestinian people n. filistinle dayanışma ve dostluk derneği
Technical
safety aspects of tests and experiments with people n. insanlarla yapılan deney ve tecrübelerin güvenlik durumları
Medical
people with a history of mental illness n. akıl hastalığı geçmişi olan insanlar
Psychology
people with sleep problems n. uyku sorunu olan insanlar
Social Sciences
the international day of people with disability n. dünya engelliler günü
Slang
opp (sexual encounters with "other people") n. başkalarıyla takılma
opp (sexual encounters with "other people") n. zina yapma
opp (sexual encounters with "other people") n. başkalarıyla düşüp kalkma
opp (sexual encounters with "other people") n. kendi partnerinden başka biriyle cinsel ilişki yaşama
opp (sexual encounters with "other people") n. partnerini aldatma