pink - Turkish English Dictionary
History

pink

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "pink" in Turkish English Dictionary : 77 result(s)

English Turkish
Common Usage
pink n. pembe
General
pink n. karanfil
pink n. pembe renk
pink n. ılımlı komünist
pink n. zirve
pink n. en güzel dönem
pink n. tavşanağzı
pink n. pembe
pink n. bir çeşit ufak karanfil
pink n. ufak ışık parıltısı
pink n. kusursuzluk örneği
pink n. vücut bulmuş hali
pink n. elit sınıftan kimse
pink n. şık giyimli kimse
pink n. züppe
pink n. kodaman
pink n. seçkin kimse
pink n. pembe giyim
pink n. pembe giysiler
pink n. saplama
pink n. bıçaklama
pink v. kenarını oyalamak
pink v. saplamak
pink v. süngü ile delmek
pink v. delmek (süngü ile)
pink v. bıçaklamak
pink v. kenarını zikzaklı kesmek
pink v. teklemek
pink v. duygularını incitmek
pink v. süslemek
pink v. donatmak
pink v. yarı kapalı gözlerle bakmak
pink v. çaktırmadan bakmak
pink v. göz kırpmak
pink v. göz kırpıştırmak
pink v. cılız şekilde parıldamak
pink v. zayıflamak
pink v. solmak
pink v. çınlamak
pink v. vızıldamak
pink v. pembeye dönmek
pink v. pembeleştirmek
pink v. (sarı yakutu) ısıtarak pembeleştirmek
pink v. seçmek
pink v. seçip almak
pink v. ayırmak
pink adj. rengi kır karanfilinkine benzeyen
pink adj. pembe olan
pink adj. etkilenmiş
pink adj. sinirlenmiş
pink adj. heyecanlı
Colloquial
pink n. fiş veya faturanın pembe kopyası
pink adj. homoseksüel
Technical
pink n. karanfil
pink n. pembe
pink v. (motor) teklemek
pink v. vuruntulu çalışmak
Textile
pink v. kenarını kertikli kesmek
pink v. (deri veya kumaşı) delikli motiflerle süslemek
Dyeing
pink adj. soluk kırmızı
Marine
pink n. kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi
Marine Biology
pink n. büyük okyanus'a özgü bir somon balığı
Botanic
pink n. karanfil
pink adj. karanfilgiller familyasından olan
Fishery
pink n. hollanda'ya özgü küçük bir balıkçı gemisi
Geography
pink n. oklahoma eyaletinde yerleşim yeri
Military
pink v. mermiyle yaralamak
pink v. füze, kurşun ile vurmak
Hunting
pink n. tilki avcılarının giydiği ceketin kırmızı rengi
pink n. tilki avcılarının giydiği kırmızı ceket
pink n. tilki avcısı
Sport
pink n. snooker oyununda kullanılan renkli toplar
pink v. (eskrim) kılıcı hafifçe batırmak
Ornithology
pink n. bayağı ispinoz
Slang
pink n. orta sınıfın okumamış, kültürsüz ve nispeten varlıklı üyesi
pink adj. ılımlı sol görüşleri benimseyen
pink adj. komünizme meyilli olan

Meanings of "pink" with other terms in English Turkish Dictionary : 436 result(s)

English Turkish
General
a very bright shade of pink n. çingene pembesi
pink elephant n. düş
clove pink n. karanfil çiçeği
purplish pink n. eflatuni pembe
light pink n. tozpembe
light pink n. yavruağzı
salmon pink n. somon rengi
shocking pink n. çingene pembesi
hot pink n. canlı pembe
pink eye n. epidemik konjunktivit
rose pink n. gül pembe
salmon pink n. somon pembesi
pink-footed goose n. küçük tarla kazı
rose-pink n. pembe
violet-pink n. gülkurusu
light pink n. açık pembe
sugar pink n. şeker pembesi
(onions) turn pink n. soğanın pembeleşmesi
pink socks n. pembe çorap
pale pink n. uçuk pembe
pink glasses n. pembe gözlük
clove pink n. bir tür karanfil
the house with pink shutters n. pembe panjurlu ev
pink lake n. pembe göl
pink wool n. pembe yün
candy pink n. şeker pembesi
reddish-pink n. kırmızımsı pembe
black pink n. siyah pembe
pink [obsolete] n. kumaş kenarlarına açılmış fisto deliği
pink saucer n. iç yüzeyi pembe olan küçük bardak altlığı
prawn pink n. pembe karides
prawn pink n. karides
pink venom n. pembe zehir
be in the pink v. sapasağlam olmak
be in the pink v. turp gibi olmak
pink out v. kenarını zikzaklı kesmek
turn pink v. pembeleşmek
be in the pink v. en güzel halinde olmak
pink out v. kenarını oyalamak
be tickled pink v. iki seksen uzanmak
look in the pink v. yanakları al al olmak
look in the pink v. yanaklarından kan damlamak
be pink-slipped v. işten atılmak
be pink-slipped v. işten çıkarılmak
be pink-slipped v. işten kovulmak
be pink-slipped v. işten çıkartılmak
make pink v. pembeleştirmek
fry the onions until pink in colour v. soğanları pembeleşinceye kadar kavurmak
fry the onions until pink in colour v. soğanları pembeleşinceye kadar kızartmak
pink [obsolete] v. dövme yapmak
pink-slip v. işten çıkardığını bildirmek
pink-slip v. işten kovmak
in the pink adj. bomba gibi
rose-pink adj. pespembe
rose-pink adj. gül pembesi
painted pink adj. pembe boyanmış
painted pink adj. pembeye boyanmış
violet-pink adj. menekşe pembesi
oyster-pink adj. açık pembe renkli
oyster-pink adj. istiridye pembesi olan
in the pink adj. çıplak
pink [dialect] adj. yarı kapalı (göz)
pink [dialect] adj. kırpma hareketi yapan (göz)
pink-eyed adj. küçük gözlü
pink-tinged adj. pembemsi renkte
pink-tipped adj. ucu pembe olan (yaprak)
scarlet-pink adj. kırmızımsı pembe
in the pink of condition expr. sağlığı mükemmel durumda
in the pink of condition expr. mükemmel fiziki koşullarda
Phrasals
pink up v. pembeleşmek
pink up v. kızarmak
pink up v. yüzü/bir yeri pembeleşmek
pink up v. yüzü/bir yeri kızarmak
pink up v. pembeleştirmek
pink up v. kızartmak
pink up v. yüzünü/bir yerini kızartmak
pink up v. yüzünü/bir yerini pembeleştirmek
Colloquial
pink of perfection n. mükemmel ötesi
pink of perfection n. mükemmel üstü
millennial pink n. 2017'de moda olan açık bir pembe tonu
millennial pink n. milenyum pembesi
millennial pink n. milenyum pembe
sky-blue pink n. saçma sapan renk
sky-blue pink n. var olmayan renk
sky-blue pink n. her ne renkse
sky-blue pink adj. saçma sapan renkte olan
sky-blue pink adj. rengi belli olmayan
sky-blue pink adj. garip renkli
in the pink expr. çok sağlıklı
in the pink expr. çok iyi durumda
in the pink expr. sağlığı yerinde
in the pink expr. turp gibi
Idioms
the pink dollar (us) n. eşcinsellerin alım gücü
the pink pound (brit) n. eşcinsellerin alım gücü
pink-collar n. kadınlarla özdeşleştirilen işler
pink elephant n. konuşulmayan bariz durum
the pink dollar (us) n. pembe dolar
pink-collar n. pembe-yaka
the pink pound (brit) n. pembe para
the pink dollar (us) n. pembe para
pink money n. eşcinsel camianın toplu harcama/alım gücü
pink wave [us] n. pembe dalga
pink wave [us] n. bir seçimde çok sayıda kadın aday olması
pink wave [us] n. bir seçimde çok sayıda kadın seçmen olması
pink wave [us] n. bir seçimde kadın adayların/seçmenlerin çok olması
pink elephants n. alkol krizi
pink spiders n. alkol krizi
pink elephants n. sarhoşluktan/alkol krizi esnasında görülen halüsinasyon
pink spiders n. sarhoşluktan/alkol krizi esnasında görülen halüsinasyon
pink spiders n. alkol krizi
pink spiders n. sarhoşluktan/alkol krizi esnasında görülen halüsinasyon
parlor pink n. siyasi görüşünü ele vermeyen kimse
have a pink fit [uk] v. çok sinirlenmek
have a pink fit [uk] v. küplere binmek
have a pink fit [uk] v. tepesi atmak
have a pink fit [uk] v. tepesinin tası atmak
have a pink fit [uk] v. sinirden deliye dönmek
have a pink fit [uk] v. köpürmek
have a pink fit [uk] v. kudurmak
have a pink fit [uk] v. fıttırmak
have a pink fit [uk] v. sigortası atmak
have a pink fit [uk] v. şalterleri atmak
get into the pink of condition [dated] v. çok sağlıklı olmak
get into the pink of condition [dated] v. form kazanmak
get into the pink of condition [dated] v. kuvvetlenmek
get into the pink of condition [dated] v. mükemmel bir kondisyon kazanmak
get into the pink of condition [dated] v. turp gibi olmak
tickle someone pink v. birini eğlendirmek/keyiflendirmek
be in the pink of health v. çok sağlıklı olmak
be in the pink of condition v. çok sağlıklı olmak
be in the pink of condition v. çok iyi durumda olmak
be in the pink of health v. turp gibi olmak
be in the pink of condition v. turp gibi olmak
be tickled pink v. zevkten dört köşe olmak
be tickled pink/to death v. zevkten dört köşe olmak
have a pink fit [uk] v. aşırı sinirlenmek
have a pink fit [uk] v. sigortası atmak
have a pink fit [uk] v. şalteri atmak
have a pink fit [uk] v. tepesinin tası atmak
have a pink fit [uk] v. sinirden deliye dönmek
have a pink fit [uk] v. fıttırmak
have a pink fit [uk] v. kudurmak
have a pink fit [uk] v. köpürmek
have a pink/blue fit [uk] v. aşırı sinirlenmek
have a pink/blue fit [uk] v. sigortası atmak
have a pink/blue fit [uk] v. şalteri atmak
have a pink/blue fit [uk] v. tepesinin tası atmak
have a pink/blue fit [uk] v. sinirden deliye dönmek
have a pink/blue fit [uk] v. fıttırmak
have a pink/blue fit [uk] v. kudurmak
have a pink/blue fit [uk] v. köpürmek
give (one) the pink slip v. (birini) işten kovmak
give (one) the pink slip v. (birini) işten çıkarmak
give (one) the pink slip v. (birini) işten atmak
get into the pink of health v. sağlığını kazanmak
get into the pink of health v. turp gibi olmak
get into the pink of health v. sağlığı yerine gelmek
get into the pink of health v. sağlıklı olmak
get (one's) pink slip v. işten çıkışını almak
get (one's) pink slip v. işine son verilmek
get (one's) pink slip v. işten çıkarılmak
get (one's) pink slip v. işten çıkışı verilmek
get (one's) pink slip v. işten kovulmak
get (one's) pink slip v. işten atılmak
be in the pink v. sarhoş olmak
get a pink slip v. çıkışı verilmek
get a pink slip v. çıkışını almak
get a pink slip v. işine son verilmek
see pink elephants v. alkolün/alkolü bırakmanın etkisiyle halüsinasyon görmek
see pink spiders v. alkolün/alkolü bırakmanın etkisiyle halüsinasyon görmek
tickle pink v. eğlendirmek
tickle pink v. keyiflendirmek
pink-collar adj. kadınlarla özdeşleştirilen işlere dair
pink-collar adj. pembe-yakalı
(as) gay as pink ink adj. ben geyim/homoseksüelim diye bağıran
(as) gay as pink ink adj. gey olduğu her halinden/hareketinden belli
tickled pink adj. zevkten dört köşe
tickled pink adj. çok sevinçli
gay as pink ink expr. belirgin biçimde eşcinsel
as gay as pink ink expr. belirgin biçimde eşcinsel
seeing pink elephants expr. sarhoş
seeing pink spiders expr. sarhoş
in the pink expr. sağlığı yerinde
in the pink of condition [dated] expr. turp gibi
in the pink of condition [dated] expr. çok iyi durumda
in the pink of condition [dated] expr. çok sağlıklı
in the pink of health expr. turp gibi
in the pink of health expr. çok iyi durumda
in the pink of health expr. çok sağlıklı
pink of the evening [dialect] expr. akşama doğru
pink of the evening [dialect] expr. akşamüstü
Speaking
I never wore pink expr. ben hiç pembe giymedim
i have a toy and its color is pink expr. benim bir oyuncağım var ve rengi pembe
my favorite color is pink expr. favori rengim pembe
my favorite color is pink expr. en sevdiğim renk pembe
my favorite color is pink expr. en sevdiğim renk pembedir
fry the onions until pink in colour expr. soğanları pembeleşinceye kadar kızartın
fry the onions until pink in colour expr. soğanları pembeleşinceye kadar kavurun
Trade/Economic
pink sheets n. borsa dışı piyasalar
pink slip n. işten çıkarma bildirimi
pink-slipped adj. işten atılmış
pink-slipped adj. işten kovulmuş
pink-slipped adj. işine son verilmiş
pink-slipped adj. kovulmuş
Industry
pink slime n. sulu kağıt hamurundaki istenmeyen pembe mikrop kitlesi
Technical
chrome-tin-pink n. krom-kalay pembesi
coral pink n. mercan pembesi
pink meal n. pembe yemek
pink salt n. pempe tuz
Telecom
pink noise n. frekansla ters orantılı gürültü
pink noise n. pembe gürültü
Textile
shell pink n. yavruağzı renkte olan (dokuma)
Dyeing
thulite pink n. tülit pembesi
thulite pink n. koyu morumsu pembe
tourmaline pink n. turmalin pembesi
tyrian pink n. parlak morumsu bir kırmızı tonu
almond pink n. açık pembe
amaranth pink n. koyu morumsu pembe
yellowish pink n. kayısı rengi
yellowish pink n. pembemsi sarı bir renk
geranium pink n. bir pembe tonu
venetian pink n. bir pembe tonu
mauve-pink n. orkide renginden daha kırmızı ve koyu olan soluk bir morumsu pembe
salmon pink n. sarımsı pembe
oyster pink n. istiridye mantarı pembesi
oyster pink n. istiridye pembesi
oyster pink n. açık pembe
dutch pink n. genellikle resimde kullanılan sarı bir bitkisel boya
dutch pink n. yeşilimsi açık bir sarı tonu
english pink n. yeşilimsi açık bir sarı tonu
shell pink n. yavruağzı
shrimp pink n. karides rengi
shrimp pink n. karides pembesi
lavender-pink adj. lavanta pembesi
lavender-pink adj. menekşe pembesi
lilac-pink adj. lavanta pembesi
lilac-pink adj. menekşe pembesi
violet-pink adj. lavanta pembesi
violet-pink adj. menekşe pembesi
white-pink adj. beyaza çalan pembe
white-pink adj. açık pembe
grayish-pink adj. gri pembe
grayish-pink adj. grimsi pembe
grayish-pink adj. griye çalan pembe
gray-pink adj. gri pembe
gray-pink adj. grimsi pembe
gray-pink adj. griye çalan pembe
greyish-pink adj. griye çalan pembe renkte
grey-pink adj. griye çalan pembe renkte
pink-lavender adj. pembemsi eflatun renkte
pink-orange adj. pembemsi turuncu renkte
pink-purple adj. pembemsi mor renkte
pink-red adj. pembemsi kırmızı renkte
Automotive
pink slip n. araç ruhsatı
pink slip [australia] n. otomobilin trafiğe çıkabileceğini belirten sertifika
Marine
pink stern n. dar ve çıkıntılı kıç
pink-sterned adj. dar kıçlı (gemi)
Medical
pink frothy secretion n. pembe köpüklü sekresyon
pink disease n. pink hastalığı
pink bubbly phlegm n. pembe köpüklü balgam
pink eye n. pink eye
code pink n. pembe kod
Pathology
pink eye n. bulaşıcı bir göz iltihabı çeşidi
Parasitology
pink bollworm n. pembe kurt
Gastronomy
pink pepper n. pembe biber
pink gin n. genellikle buzsuz servis edilen bir cin kokteyli
pink lady n. cin, konyak, limon suyu, nar şurubu ve yumurta beyazı ile yapılan bir kokteyl
pink wine n. roze şarap
pink wine n. pembe şarap
pink wine n. roze şarap
pink-roasted adj. az kavrulmuş
pink-roasted adj. hafif kızartılmış
pink-roasted adj. pembeletilmiş
Physics
pink noise n. pembe gürültü
Biology
pink disease fungus n. turunçgil, kahve, kauçuk ağaçlarında pink hastalığına neden olan bir mantar
pink disease fungus n. turunçgillerle kahve ve kauçuk ağaçların kabuklarında hastalık yapan bir mantar
Marine Biology
pink dolphin n. amazon'da yaşayan bir nehir yunusu
pink river dolphin n. amazon'da yaşayan bir nehir yunusu
pink dentex n. antenli mercan
pink dentex n. sinagrit
pink dentex n. trança
pink dentex n. tellisinarit balığı
pink [dialect] [uk] n. avrupa'ya özgü bir golyan balığı
pink [uk] n. yumurtadan yeni çıkmış somon
pink [uk] n. yumurtadan yeni çıkmış gölge balığı
pink salmon n. büyük okyanus'a özgü olup soluk pembe eti bulunan somon balıklarına verilen ad
pink salmon n. oncorhynchus cinsi somon balığı
pink salmon n. oncorhynchus cinsi somonun soluk pembe eti
Zoology
pink-footed goose n. gillik
pink fairy armadillo n. pembe armadillo
Botanic
rock pink (talinum calycinum) n. abd'nin batısında dağlık bölgelerde yetişen pembe çiçekli çok yıllık bitki
grass pink n. tek yapraklı genellikle pembe ya da mor renkli bir orkide türü
grass pink n. çayır karanfili
pink paper daisy n. pembe papatya
pink-and-white everlasting n. pembe papatya
pink paper daisy n. pembe beyaz ölmezotu
pink-and-white everlasting n. pembe beyaz ölmezotu
pink shower n. güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı
carolina pink (silene caroliniana) n. amerika kıtasının ormanlık alanlarında yetişen pembe çiçekli bitki
pink shower (cassia grandis) n. pembe yağmur sinamekisi
pink shower (cassia grandis) n. pembe çiçekleri olan, yarı-yaprak dökmeyen, süs olarak kullanılan tropikal amerikan ağacı
pink shower tree n. pembe yağmur sinamekisi
pink shower tree n. pembe çiçekleri olan, yarı-yaprak dökmeyen, süs olarak kullanılan tropikal amerikan ağacı
cheddar pink (diangus gratianopolitanus) n. hoş kokulu pembe ya da kırmızı çiçekli, çok yıllık, orta avrupa'da yetişen bir bitki
pink lady's slipper n. sinir kökü bitkisi
pink lady's slipper n. kuzey amerika’nın doğu bölgelerinde yaygın olarak yetişen pembe bir orman orkidesi
saxifrage pink n. ince, ot gibi sapları olan karanfilgiller familyasından çok yıllık bodur bir bitki
pink porcelain lily n. parlak dikdörtgen yaprakları ve pembe-beyaz renkli çiçekleri olan bir bitki
rose pink n. abd'nin doğusunda yetişen, gerçek kantarona benzeyen pembe çiçekli bir bataklık bitkisi
marsh pink n. abd'nin doğusunda yetişen, gerçek kantarona benzeyen pembe çiçekli bir bataklık bitkisi
rainbow pink n. çin karanfili
grass pink n. çayır karanfili
china pink n. çin karanfili
chinese pink n. çin karanfili
pink of my john n. hercai menekşe
pink vygie n. ikindi çiçeği
pink magic lily n. pembe zıpçıktı
pink calla n. pembe zambak
pink rain lily n. pembe zıpçıktı
hedge pink n. sabun otu
clove pink n. tarla karanfili
swamp pink n. kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide
wild pink n. kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide
pheasant's–eye pink n. kır karanfili
pheasant's–eye pink n. halka desenli pembe-beyaz bir karanfil
garden pink n. kır karanfili
garden pink n. halka desenli pembe-beyaz bir karanfil
pink calla (zantedeschia rehmanii) n. gül rengi yaprakları olan bir kala zambağı
pink calla lily n. gül rengi yaprakları olan bir kala zambağı
japanese pink (dianthus chinensis heddewigii) n. çin karanfili
pink bauhinia n. hollanda ginesi'ne özgü pembe ve mor çiçekli bir çalı veya küçük ağaç
mullein pink (lychnis coronaria) n. yalancı karanfil
button pink (saxifraga urbium) n. çok dallı pembe çiçekli bir bitki
maiden pink (dianthus deltoides) n. avrasya'da yetişen, ortasında kızıllık bulunan pembe çiçekli bodur ve yer örtücü bir bitki
pink box n. avustralya'ya özgü yaprak dökmeyen bir ağaç
indian pink n. yıldız çadırı
indian pink n. servi sarmaşığı
pink of my john n. yaygın bahçe hercailerinin türetildiği bir avrupa bitkisi
marsh pink n. amerikan kantaronu
rose pink n. amerikan kantaronu
marsh pink n. abd'nin doğusunda yetişen, gerçek kantarona benzeyen pembe çiçekli bir bataklık bitkisi
rose pink n. abd'nin doğusunda yetişen, gerçek kantarona benzeyen pembe çiçekli bir bataklık bitkisi
meadow pink n. kuzey amerika'da yetişen ve saçaklı morumsu çiçekleri olan habenaria cinsi bir orkide
meadow pink n. büyük ve saçaklı soluk mor çiçekleri olan habenaria cinsi orkide
meadow pink n. avrupa ve batı asya'da yetişen, pembe çiçekli çok yıllık bir bitki
pink milkwort (polygala incarnata) n. abd'ye özgü dar yapraklı ve pembe-mor çiçekli yıllık bir ot
cushion pink n. yastık karanfil
cushion pink n. kuzey yarımkürede yetişen küçük, düz yaprakları ve morumsu çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
carpet pink n. yastık karanfil
carpet pink n. kuzey yarımkürede yetişen küçük, düz yaprakları ve morumsu çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
moss pink n. alev çiçeği
moss pink n. abd'ye özgü iğne benzeri yaprakları ve pembe veya beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
moss pink n. güney kaliforniya'ya özgü tele benzer dalları ve pembe çiçekleri olan bir ot
fringed pink n. güney kaliforniya'ya özgü tele benzer dalları ve pembe çiçekleri olan bir ot
fringed pink n. avrasya'ya özgü leylak veya gül kokulu pembe çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
ground pink n. güney kaliforniya'ya özgü tele benzer dalları ve pembe çiçekleri olan bir ot
moss pink n. alev çiçeği
moss pink n. abd'ye özgü, pembe veya beyaz çiçekleri olan, bodur kümeler halinde yetişen çok yıllık bir floks
ground pink n. polemoniaceae familyasına mensup çiçekli bir bitki
bunch pink n. pembe hüsnüyusuf
cottage pink n. pembe karanfil
grass pink n. avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetiştirilen, dianthus cinsi pembe çiçekli bir bitki
cottage pink n. hoş kokulu pembe çiçekleri için yetiştirilen, avrupa'ya özgü bir karanfil
deptford pink (dianthus armeria) n. avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetiştirilen, dianthus cinsi pembe çiçekli bir bitki
ground pink n. alev çiçeği
ground pink (gilia dianthoides) n. yerpembesi
ground pink (gilia dianthoides) n. kaliforniya'da yetişen bir ot
pink sand verbena (abronia umbellata) n. abronya
pink disease n. bazı tropik ağaçların kabuğunda görülen ağır bir hastalık
pink family n. karanfilgiller familyası
pink family n. çeşitli otları ve çok yıllık odunsu bitkileri içeren büyük bir familya
pink fivecorner n. güneybatı avustralya'ya özgü funda benzeri bir çalı
pink fritillary n. pembe-mor çiçekleri olan, kaliforniya'ya özgü bir ot
pink needle n. turnagagası
pink needle n. güneybatı abd ile meksika'da yetiştirilebilen bir avrupa bitkisi
pink root n. soğan ve sarımsakta köklerin kızarması şeklinde belirti veren, çeşitli mantarların sebep olduğu bir hastalık
sea pink n. kuzey ılıman kuşağın deniz kenarı ve dağlık bölgelerinde görülen püsküllü bir bitki
sea pink n. avrupa, asya ve kuzey amerika'da yetişen dar yapraklı ve yuvarlak pembe- beyaz çiçekli çok yıllık bodur bir bitki
fire pink (silene virginica) n. kuzey amerika'nın doğusuna özgü kırmızı çiçekli bir bitki
fire pink n. kuzey amerika'nın doğusunda yetişen kırmızı çiçekli çok yıllık bir ot
pink poplar (euroschinus falcatus) n. sakız ağacıgillerden bir yağmur ormanı ağacı
Geography
pink hill n. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
Music
pink floyd n. efsane ingiliz rock grubu
Cinema
pink panter n. pembe panter
Ornithology
pink cockatoo (kakatoe leadbeateri) n. pembe kakadu
pink cockatoo (kakatoe leadbeateri) n. avustralya'ya özgü pembemsi tüyleri olan beyaz bir kakadu
pink cockatoo (lophochroa leadbeateri) n. pembe kakadu
pink cockatoo (lophochroa leadbeateri) n. avustralya'ya özgü sarı ve kırmızı çizgili geniş ve gösterişli sorgucu bulunan pembe ve beyaz tüylü bir papağan
pink cockatoo (cacatua leadbeateri) n. pembe kakadu
pink cockatoo (cacatua leadbeateri) n. avustralya'ya özgü sarı ve kırmızı çizgili geniş ve gösterişli sorgucu bulunan pembe ve beyaz tüylü bir papağan
Entomology
pink bollworm n. pembe kurt larvası
Slang
pink toe n. beyaz kadınlar için kullanılan aşağılayıcı bir ifade
pink slime n. et ürünlerine karıştırılan düşük kalite et parçaları/harcı
pink slime n. et ürünlerinde dolgu malzemesi olarak kullanılan düşük kalite et karışımı
pink slime n. pembe balçık
pink slime n. hayvanın kemikleri ve tüm organları kıyma haline getirilerek et ürünlerinde dolgu malzemesi olarak kullanılan pembe balçık kıvamında madde
pink tax n. kadınlar için olan hizmet ya da ürünlerde uygulanan erkeklerinkine oranla daha yüksek fiyat
pink tax n. pembe vergi
pink tax n. erkeklerinkiyle aynı işleve sahip ürünlerde kadınlar için üretildiğinde uygulanan yüksek fiyat
dutch pink n. kan
park the pink plymouth (in the garage of love) v. cinsel ilişkiye girmek (erkek)
park the pink plymouth (in the garage of love) v. biriyle seks yapmak (erkek)
park the pink plymouth (in the garage of love) v. birini düdüklemek
park the pink plymouth v. seks yapmak
park the pink plymouth v. sevişmek
pink it and shrink it expr. pembeleştir ve küçült
pink it and shrink it expr. pembesini ve küçüğünü yap
pink it and shrink it expr. pembeleştir, küçült, sat
pink it and shrink it expr. kadınlar için yapılan ürünlere ait bir pazarlama yöntemi
pink it and shrink it expr. (erkekler için) var olan bir ürünün küçüğünü ve pembesini üretmek suretiyle bir kadın ürününe dönüştürüp pazarlama yöntemi
shrink it and pink it expr. küçült ve pembeleştir
shrink it and pink it expr. küçüğünü ve pembesini yap
shrink it and pink it expr. küçült, pembeleştir, sat
shrink it and pink it expr. kadınlar için yapılan ürünlerin bir üretim ve pazarlama yöntemi
shrink it and pink it expr. (erkekler için) var olan bir ürünün küçüğünü ve pembesini üretmek suretiyle bir kadın ürününe dönüştürüp pazarlama
British Slang
pink oboe n. penis
pink cigar n. penis
pink oboe n. alet
pink cigar n. alet
camp as a row of pink tents n. gey
camp as a row of pink tents n. homo
camp as a row of pink tents n. homoseksüel
easy pink n. önden seks
smoke a pink cigar v. ağzına almak
play the pink oboe v. otuzbir çekmek
play the pink oboe v. mastürbasyon yapmak
play the pink oboe v. oral çekmek
smoke a pink cigar v. oral çekmek
smoke a pink cigar v. sakso çekmek
play the pink oboe v. saksafon çekmek
strike me pink! expr. hadi canım!
strike me pink! expr. hadi be!
camp as a row of pink tents expr. nonoş
strike me pink! expr. yapma be!
Dye
magenta pink n. pembeye çalan bir magenta tonu
Star Wars
pink squadron n. pembe filo