rahatlatmak - Turkish English Dictionary
History

rahatlatmak



Meanings of "rahatlatmak" in English Turkish Dictionary : 62 result(s)

Turkish English
Common Usage
rahatlatmak relax v.
rahatlatmak relieve v.
rahatlatmak ease v.
General
rahatlatmak let one's hair down v.
rahatlatmak unwind v.
rahatlatmak comfort v.
rahatlatmak relieve v.
rahatlatmak thaw out v.
rahatlatmak disburden v.
rahatlatmak unbend v.
rahatlatmak pacify v.
rahatlatmak relieve one's mind v.
rahatlatmak ease v.
rahatlatmak disembarrass v.
rahatlatmak soothe v.
rahatlatmak facilitate v.
rahatlatmak set somebody's mind at rest v.
rahatlatmak help v.
rahatlatmak thaw v.
rahatlatmak reassure v.
rahatlatmak straighten somebody out v.
rahatlatmak set v.
rahatlatmak lighten v.
rahatlatmak lighten up v.
rahatlatmak salve v.
rahatlatmak de-stress v.
rahatlatmak free v.
rahatlatmak favour v.
rahatlatmak favor v.
rahatlatmak unknot v.
rahatlatmak accoy [obsolete] v.
rahatlatmak addulce [obsolete] v.
rahatlatmak cheer v.
rahatlatmak allegge v.
rahatlatmak easy v.
rahatlatmak encalm [obsolete] v.
rahatlatmak unlax v.
rahatlatmak unsnag v.
rahatlatmak besoothe v.
rahatlatmak heal v.
rahatlatmak liss v.
rahatlatmak debarrass v.
rahatlatmak demulce v.
rahatlatmak lax v.
rahatlatmak disemburden v.
rahatlatmak instimulate v.
rahatlatmak unstrain v.
rahatlatmak dill [dialect] [uk] v.
rahatlatmak dulce v.
rahatlatmak disbend [obsolete] v.
rahatlatmak still v.
Phrasals
rahatlatmak set off v.
rahatlatmak loosen up v.
rahatlatmak clean up v.
rahatlatmak wind down v.
Colloquial
rahatlatmak decompress v.
Idioms
rahatlatmak set at ease v.
rahatlatmak put at ease v.
rahatlatmak lay at rest v.
rahatlatmak steady the ship v.
Archaic
rahatlatmak disburthen v.
Slang
rahatlatmak mellow out v.

Meanings of "rahatlatmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 88 result(s)

Turkish English
General
halka açık alanlarda insanları rahatlatmak için çalınan müzik muzak n.
içini rahatlatmak relieve v.
rahatlatmak (mideyi) settle v.
vicdanını rahatlatmak salve one's conscience v.
birini rahatlatmak set someone's mind at rest v.
birini rahatlatmak set someone at ease v.
(vicdan vb) rahatlatmak unburden v.
içini rahatlatmak reprieve v.
rahatlatmak (vicdan) unburthen v.
maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak bail somebody out v.
maddi olarak destekleyerek kurtarmak/rahatlatmak bail out somebody v.
vicdanını rahatlatmak ease one’s conscience v.
vicdanını rahatlatmak clear one's conscience v.
birini rahatlatmak relieve someone v.
kendini rahatlatmak relieve oneself v.
kendini rahatlatmak relax oneself v.
kendini rahatlatmak set the heart at rest v.
içini rahatlatmak reprive v.
kendini rahatlatmak deliver v.
Phrasals
(birini/kendini) rahatlatmak relieve (someone or oneself) of (something) v.
meşgul olan bir şeyi rahatlatmak free up v.
birini (bir konuda) rahatlatmak ease someone into (something) v.
birini rahatlatmak loosen someone up v.
öperek rahatlatmak kiss away v.
(birini bir konuda) rahatlatmak assure (one) of (something) v.
(birini bir konuda) rahatlatmak console (one) on (something) v.
(birini/kendini bir şeyle) rahatlatmak console (someone or oneself) with (something) v.
(bir konuda) rahatlatmak console on v.
ile rahatlatmak console with v.
birini/bir şeyi rahatlatmak freshen someone or something up v.
birini (bir şeyden/yükten) rahatlatmak/kurtarmak relieve someone of v.
Colloquial
ile içini rahatlatmak console oneself with v.
birinin içini rahatlatmak do one good v.
her hırsızın vicdanını rahatlatmak için bir mazereti vardır every thief has some excuse to ease their conscience expr.
Idioms
ortamı rahatlatmak clear the atmosphere v.
birini rahatlatmak put at one's ease v.
birini rahatlatmak put one at one's ease v.
birinin içini rahatlatmak do somebody the world of good v.
birini rahatlatmak put one at ease v.
birisini rahatlatmak set someone's mind at rest v.
birisini rahatlatmak put somebody at ease v.
birisini rahatlatmak put mind at rest v.
birisini rahatlatmak set mind at rest v.
birisini rahatlatmak put someone's mind at rest v.
içini rahatlatmak ease one's mind v.
içini rahatlatmak do someone's heart good v.
içini rahatlatmak put one at (one's) ease v.
midesini rahatlatmak settle your stomach v.
rahatlatmak (içki, yiyecek, vb. ile) take the edge off v.
(elini tutarak) birini rahatlatmak hold someone's hand v.
ortamı rahatlatmak cut the ice v.
(bir şeyi) yatıştırmak/sakinleştirmek/rahatlatmak lay (something) at rest v.
bir vaizin uyanış toplantısında günahlarını affettirmek, ıslah olmak veya ruhunu rahatlatmak için hristiyanlığa dönmek/hristiyanlığı kabul etmek hit the sawdust trail [us] v.
(birini) rahatlatmak set (one's) mind to rest v.
(birinin) içini rahatlatmak set (one's) mind to rest v.
(birinin) zihnini/içini rahatlatmak take a lot off (of) (one's) mind v.
(birini) rahatlatmak take a lot off (of) (one's) mind v.
öperek acıyı rahatlatmak kiss the pain away v.
öperek birinin acısını rahatlatmak kiss one's pain away v.
öperek ağlayan birinin rahatlatmak/sakinleştirmek kiss (one's) tears away v.
(birini/bir şeyi birinden) alıp onu rahatlatmak/özgür bırakmak take (someone or something) off (one's) hands v.
birini/bir şeyi birinden alıp onu rahatlatmak/özgür bırakmak take someone or something off someone'shands v.
birini/bir şeyi birinden alıp onu rahatlatmak/özgür bırakmak take something/somebody off somebody’s hands v.
birinin/bir şeyin sorumluluğunu üstüne alıp birini rahatlatmak take something/somebody off somebody’s hands v.
(birini) rahatlatmak put (one's) mind to rest v.
kafasını rahatlatmak take a load off somebody's mind v.
kafasını rahatlatmak take a weight off somebody's mind v.
zihnini/kafasını rahatlatmak be a load off (one's) mind v.
zihnini/kafasını rahatlatmak be a weight off (one's) mind v.
zihnini/kafanı rahatlatmak be a weight off your shoulders v.
içini rahatlatmak do heart good v.
(elini tutup) rahatlatmak hold somebody's hand v.
öperek ağlayan birini rahatlatmak/sakinleştirmek kiss (one's) tears away v.
(birinin) içini rahatlatmak put (one's) mind at ease v.
(birinin) içini rahatlatmak put (one's) mind at rest v.
(kendini) rahatlatmak put (oneself) at (one's) ease v.
(birini) rahatlatmak set (one) at (one's) ease v.
(birini) rahatlatmak set (one's) heart at rest v.
(bir şeyi) rahatlatmak set (something) at rest v.
içini rahatlatmak set mind at ease v.
midesini rahatlatmak settle (one's) stomach v.
midesini rahatlatmak settle stomach v.
kafayı rahatlatmak take a load off mind v.
Trade/Economic
piyasaları rahatlatmak relieve the markets v.
Law
vicdanını rahatlatmak için verilen para conscience money n.
Automotive
gaz akışını rahatlatmak relieve v.
Medical
boğulmuş fıtığın yapısını rahatlatmak için yapılan kesme operasyonu celotomy n.
Archaic
(vicdan vb.) rahatlatmak unburthen v.