sürü halinde - Turkish English Dictionary
History

sürü halinde



Meanings of "sürü halinde" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
sürü halinde gregarious adj.
sürü halinde gregatim adv.

Meanings of "sürü halinde" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
General
sürü halinde yaşama gregarianism n.
sürü halinde yaşama gregariousness n.
sürü halinde toplanmak flock v.
sürü halinde hareket etmek flock v.
sürü halinde gitmek herd v.
sürü halinde gitmek run v.
sürü halinde yüzmek (balık) school v.
sürü halinde yaşamayı seven gregarious adj.
sürü halinde yaşayan gregarious adj.
Phrasals
sürü/kalabalık halinde bir yerden çıkmak throng out of something v.
sürü/kalabalık halinde bir yere girmek throng into something v.
sürü/grup halinde toplamak herd someone together v.
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek troop into (something or some place) v.
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek troop in (something or some place) v.
grup/sürü halinde (bir şeye) girmek troop into (something) v.
grup/sürü halinde (bir şeye) girmek troop in (something) v.
bir yerden sürü halinde geçmek troop across someone or something v.
(bir şeyden/yerden) sürü halinde çıkmak swarm out (of something or some place) v.
bir şeyden sürü halinde çıkmak swarm out of something v.
(bir şeyden/yerden) sürü halinde geçmek swarm through (something or some place) v.
bir şeyden sürü halinde geçmek swarm through something v.
birilerini/bir şeyleri sürü/grup halinde toplamak herd someone or something together v.
-den sürü halinde çıkmak swarm out of v.
Idioms
sürü halinde hücum etmek come thick and fast v.
insanları/hayvanları sürü halinde bir araya getirmek bring someone or something out in droves v.
Law
sürü halinde hayvan çalan kimse abactor n.
Marine Biology
atlantik’in sığ sularında sürü halinde yüzen tehlikeli bir köpekbalığı lemon shark (negaprion brevirostris) n.
çoğu türü hint ve pasifik okyanuslarında görülen sürü halinde hareket eden balıklara verilen ad sea chub n.
Zoology
orta asya, tibet ve çin'e özgü sürü halinde yaşayan açık kahverengi renkli ve siyah kuyruklu bir ceylan dzeren n.
orta asya, tibet ve çin'e özgü sürü halinde yaşayan açık kahverengi renkli ve siyah kuyruklu bir ceylan dzeron n.
orta asya, tibet ve çin'e özgü sürü halinde yaşayan açık kahverengi renkli ve siyah kuyruklu bir ceylan dzerin n.
sürü halinde avlanma pack hunting n.
iz sürerken sürü halinde ses çıkarmak score v.
sürü halinde yaşamayan ungregarious adj.
sürü halinde yaşamayı sevmeyen ungregarious adj.
sürü halinde avlanan pack hunter adj.
Environment
geyiklerin kışın sürü halinde beslenip korunmak için ormanda durdukları yer moose yard n.