sızlanmak - Turkish English Dictionary
History

sızlanmak



Meanings of "sızlanmak" in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

Turkish English
Common Usage
sızlanmak bemoan v.
General
sızlanmak grunt v.
sızlanmak whinge v.
sızlanmak yammer v.
sızlanmak snivel v.
sızlanmak whine v.
sızlanmak beef v.
sızlanmak groan v.
sızlanmak grizzle v.
sızlanmak grouch v.
sızlanmak crab v.
sızlanmak complain v.
sızlanmak kick v.
sızlanmak squeal v.
sızlanmak whimper v.
sızlanmak bleat v.
sızlanmak gripe v.
sızlanmak grouse v.
sızlanmak bellyache v.
sızlanmak snotter v.
sızlanmak moan v.
sızlanmak winge v.
sızlanmak find fault v.
sızlanmak yowl v.
sızlanmak begroan v.
sızlanmak bite (at) v.
sızlanmak querken [dialect] v.
sızlanmak wherrit v.
sızlanmak meach [dialect] v.
sızlanmak mean [scotland] v.
sızlanmak grane [obsolete] v.
sızlanmak munge [dialect] [uk] v.
sızlanmak sniffle v.
sızlanmak grump v.
Phrasals
sızlanmak gripe about v.
sızlanmak front off v.
sızlanmak whine out v.
Colloquial
sızlanmak rag on v.
sızlanmak dump v.
Idioms
sızlanmak whip the cat [australia/new zealand] v.
sızlanmak make a noise about something v.
sızlanmak grouse at v.
Slang
sızlanmak rag v.
sızlanmak bitch out v.
sızlanmak beef v.
sızlanmak rag about v.
sızlanmak gritch v.
sızlanmak piss and moan v.
sızlanmak blow off v.

Meanings of "sızlanmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 36 result(s)

Turkish English
General
yüksek sesle sızlanmak yaup n.
sürekli sızlanmak noodge v.
yüksek sesle sızlanmak yaulp v.
ağlayıp sızlanmak bubble [scotland] v.
homurdanıp sızlanmak ho [dialect] [uk] v.
ağlayıp sızlanmak snuffle v.
Phrasals
ağlayıp sızlanmak take on v.
(bir şey hakkında) sızlanmak front off about something v.
(biri veya bir şey hakkında) sızlanmak groan about (someone or something) v.
bir şey hakkında birisine içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak rant at someone about something v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak beef about (someone or something) v.
biri/bir şey hakkında sızlanmak beef about someone/something v.
birine/bir şeye sızlanmak fuss at someone or something v.
'-e sızlanmak fuss at v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak gripe about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sızlanmak gripe about (someone or something) to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sızlanmak gripe to (someone or something) v.
(birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında sızlanmak gripe to (someone or something) about (someone or something) v.
bir şeyle/şeyden sızlanmak groan with something v.
hakkında sızlanmak groan about v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak grouse about (someone or something) v.
(birine) sızlanmak/yakınmak grouse at (someone) v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak grumble about (someone or something) v.
-'e sızlanmak grumble at v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili sızlanmak moan about (someone or something) v.
(birine/bir şeye) içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak rant at (someone or something) v.
-e içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak rant at v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak whine about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak whinge about (someone or something) [uk] v.
Idioms
ağlayıp sızlanmak take on (so) v.
sürekli söylenmek/sızlanmak/yakınmak/dert yanmak run on v.
başkalarının ilgisini çekmek için sızlanmak cry the blues v.
henüz olmamış bir şeyle ilgili sızlanmak cry before one is hurt v.
Slang
durmadan yanıp yakılmak/ağlayıp sızlanmak pitch a bitch (about someone or something) v.
ağlayıp sızlanmak pitch a bitch v.
(birinden/bir şeyden) sızlanmak rag about (someone or something) v.