scene - Turkish English Dictionary
History

scene

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "scene" in Turkish English Dictionary : 25 result(s)

English Turkish
Common Usage
scene n. sahne
scene n. manzara
scene n. olay yeri
General
scene n. faaliyet alanı
scene n. sahne dekoru
scene n. olay yeri
scene n. görünüm
scene n. mizansen
scene n. tablo
scene n. hadise
scene n. perde
scene n. görüntü
scene n. olay
scene n. rezalet
scene n. dekor
scene n. tutkulu, şiddetli ve genellikle öfke içeren bir duygunun sergilenmesi
scene n. faaliyet alanı
scene n. yaşam biçimi
scene v. manzara sunmak
scene v. manzara katmak
Art
scene n. tablo
Theatre
scene n. dekor
scene n. operanın veya bağımsız bir müzik kompozisyonunun parçası olan tiyatral resitatif
Cinema
scene n. sahne
Archaic
scene n. (sanat veya meslek olarak) tiyatro

Meanings of "scene" with other terms in English Turkish Dictionary : 305 result(s)

English Turkish
General
scene of crime n. olay yeri
crime scene investigation n. olay yeri inceleme
primal scene n. çocuğun anne babasını cinsel ilişkisine şahit olması anı
scene of accident n. olay yeri
crime scene searches n. suç mahallinde araştırma
fire scene n. yangın yeri
primal scene n. asal sahne
world scene n. dünya sahnesi
dramatic scene n. acıklı sahne
scene design n. sahne tasarımı
crime scene report n. olay yeri tutanağı
crime scene investigation n. suç mahallinde yapılan inceleme
crime scene investigation n. suç mahallinde yapılan tetkik
scene of the accident n. kaza yeri
scene of the accident n. kaza mahali
political scene n. siyasal sahne
crime scene n. suç yeri
crime scene n. suç mahalli
walker-on the scene n. sahnedeki figüran
on-scene coordinator n. olay mahalli koordinatörü
on-scene commander n. olay mahalli komutanı
on-scene n. olay mahalli
post-war political scene n. savaş sonrası politik sahne
real world scene n. gerçek dünya sahnesi
crime scene investigator n. olay yeri inceleme memuru
sex scene n. seks sahnesi
sex scene n. sevişme sahnesi
accident scene n. kaza mahalli
scene of the accident n. kaza mahalli
mise en scene n. mizansen
crime scene report n. suç mahalli tutanağı
nativity scene n. isa'nın doğumunu simgeleyen/gösteren tablo
final scene n. final sahnesi
underwater scene n. denizaltı manzarası
opening scene n. açılış sahnesi
garden scene n. bahçe manzarası
party scene n. parti sahnesi
party scene n. parti yeri
party scene n. parti ortamı
crime scene tape n. olay yeri girilmez şeridi
birth scene n. doğum sahnesi
crime scene n. olay mahalli
mise en scene n. fiziksel ortam
mise en scene n. etraf
make a scene v. rezalet çıkarmak
pick up the scene of v. kokusunu almak
put on a scene v. kıyameti koparmak
put on a scene v. olay çıkarmak
make a scene v. çıngar çıkarmak
make a scene v. olay çıkarmak
quit the scene v. sahneden veya olay yerinden çekilmek
take in the scene at a glance v. durumu hemen kavramak
make a scene v. olay çıkartmak
make a scene v. gerginlik yaratmak
retire from the scene v. sahneden ayrılmak
retire from the scene v. sahneyi terk etmek
die at the scene of the accident v. kaza mahallinde ölmek
die at the scene v. olay yerinde ölmek
spoil the scene v. manzarayı bozmak
die at the scene v. olay mahallinde ölmek
arrive on the scene (of something) v. olay mahalline gelmek/varmak
arrive at the scene (of something) v. olay mahalline gelmek/varmak
arrive upon the scene (of something) v. olay mahalline gelmek/varmak
leave one's severed finger at the scene v. kopan parmağını olay yerinde bırakmak
investigate the crime scene v. olay yerini/suç mahallini araştırmak
investigate the crime scene v. olay yerini/suç mahallini incelemek
watch the scene v. manzarayı seyretmek
watch the scene v. manzarayı izlemek
shoot a scene v. bir sahne çekmek
lead into the second scene v. ikinci sahneye geçmek
be charged with leaving the scene of an accident v. kaza mahallini terk etmek ile suçlanmak
flee the scene v. olay yerini/mahallini terk etmek
flee the scene v. olay yerinden/mahallinden kaçmak
avoid a scene v. olay/hadise/rezalet çıkmasına mani/engel olmak
avoid a scene v. olay/hadise/rezalet çıkmasını önlemek
avoid a scene v. olay/hadise/rezalet çıkmasının önüne geçmek
describe the scene in detail v. olay yerini detaylı tarif etmek
picture a scene v. bir sahne göz önüne getirmek
shift the scene v. (sahnelenen oyunda) yerel özellikleri veya çevreyi değiştirmek
shift the scene v. farklı sahne düzenine geçmek
arrive upon the scene v. olay yerine/mahalline gelmek
arrive upon the scene v. olay yerine/mahalline ulaşmak
arrive on the scene v. olay yerine/mahalline gelmek
arrive on the scene v. olay yerine/mahalline ulaşmak
on-the-scene adj. olay mahallinde olan
on-the-scene adj. olay yerinde olan
at the scene of the crime adv. suç mahalinde
Phrases
crime scene do not pass expr. suç mahalli geçmeyin
Colloquial
make a change of scene v. değişime gitmek
make a change of scene v. kan değişimine gitmek
make a scene v. mevzu çıkarmak
make a scene v. mevzu çıkartmak
make a scene v. mevzu yapmak
Idioms
heavy scene n. karmaşık durum
heavy scene n. uğraştırıcı durum
heavy scene n. çetrefilli durum
heavy scene n. sıkıntılı durum
heavy scene n. zorlayıcı durum
heavy scene n. ağır durum
heavy scene n. ciddi vaziyet/durum
heavy scene n. duygu yüklü bir sahne/görüntü
(one's) scene n. (birinin) tarzı
(one's) scene n. (birine) göre
(one's) scene n. tam (birine) göre
(one's) scene n. tam (birinin) hoşlandığı yer, durum, etkinlik
(one's) scene n. (birinin) kendini rahat hissettiği yer, durum, etkinlik
a change of scene n. hava değişikliği
a change of scene n. yaşam rutininde değişiklik
a change of scene n. çevre değişikliği
a change of scene n. ortam değişikliği
change of scene n. değişiklik
change of scene n. kan değişimi
change of scene n. hava değişikliği
change of scene n. çevre değişikliği
change of scene n. ortam değişikliği
change of scene (or scenery) n. değişiklik
change of scene (or scenery) n. kan değişimi
change of scene (or scenery) n. hava değişikliği
change of scene (or scenery) n. çevre değişikliği
change of scene (or scenery) n. ortam değişikliği
somebody's scene n. birinin tarzı
somebody's scene n. birine göre
be (one's) scene v. tarzı olmak
be (not) somebody’s scene v. tarzı olmamak
be (one's) scene v. kendini rahat hissetmek
be (not) somebody’s scene v. kendini rahatsız hissetmek
be (one's) scene v. ona göre olmak
be (not) somebody’s scene v. ona göre olmamak
be (one's) scene v. tam ona göre olmak
be (not) somebody’s scene v. hiç ona göre olmamak
arrive upon the scene v. olay yerine gelmek
arrive on the scene v. sahneye çıkmak
arrive upon the scene v. (bir yere) gelmek
arrive on the scene v. doğmak
arrive upon the scene v. üzerine gelmek
arrive on the scene v. ortaya çıkmak
arrive upon the scene v. olay yerine intikal etmek
arrive on the scene v. dünyaya gelmek
fade from the scene v. aradan çekilmek
burst onto the scene v. birdenbire ortaya çıkıvermek
set the scene for something v. bir şeyin zeminini hazırlamak
burst onto the scene v. bir anda ünlenmek
burst onto the scene v. bir anda belirmek/ortaya çıkmak
cause a scene or disturbance v. gerilim yaratmak
create a scene v. gerginlik yaratmak
cause a scene or disturbance v. kavga çıkarmak
cause a scene or disturbance v. kavgaya yol açmak
burst on the scene v. olay yerine intikal etmek
cause a scene or disturbance v. olay çıkarmak
arrive on the scene v. olay yerine/mekana gelmek
burst upon the scene v. olay yerine intikal etmek
fade from the scene v. ortadan kaybolmak
burst on the scene v. olay yerine gelmek/varmak
create a scene v. olay çıkarmak
burst upon the scene v. olay yerine gelmek/varmak
come on the scene v. olay yerine/mekana gelmek
make a scene v. rezalet çıkarmak
cause a scene or disturbance v. sorun çıkarmak
cause a scene or disturbance v. sorun yaratmak
create a scene v. rezalet çıkarmak
burst onto the scene v. şöhret olmak
fade from the scene v. sahneden çekilmek
make a scene v. taşkınlık yapmak
burst onto the scene v. yırtık dondan çıkar gibi bitivermek
set the scene for v. zemini hazırlamak
make the scene v. (bir yere) teşrif etmek
make the scene v. (bir yerde) boy göstermek
make the scene v. (bir durumu) anlamak
set the scene v. zemin hazırlamak
arrive upon the scene v. doğmak
arrive upon the scene v. dünyaya gelmek
arrive upon the scene v. ortaya çıkmak
arrive on the scene v. doğmak
arrive on the scene v. dünyaya gelmek
arrive on the scene v. ortaya çıkmak
burst upon the scene v. bir anda ortaya çıkmak
burst upon the scene v. hemen orada bitmek
burst on the scene v. bir anda ün kazanmak
burst on the scene v. bir anda tanınmak
burst on the scene v. bir anda dikkatleri üzerine çekmek
burst upon the scene v. bir anda ortaya çıkmak
burst upon the scene v. hemen orada bitmek
burst on the scene v. bir anda ün kazanmak
burst on the scene v. bir anda tanınmak
burst on the scene v. bir anda dikkatleri üzerine çekmek
arrive/come on the scene v. ortaya çıkmak
arrive/come on the scene v. sahneye çıkmak
arrive/come on the scene v. olay mahalline/yerine gelmek
be on the scene v. olay yerinde olmak
be on the scene v. olay mahallinde olmak
burst on the scene v. birden ünlü olmak/ün kazanmak
burst on the scene v. bir anda tanınmak
burst on the scene v. hızlı bir şekilde şöhret olmak
burst upon the scene v. birden ünlü olmak/ün kazanmak
burst upon the scene v. bir anda tanınmak
burst upon the scene v. hızlı bir şekilde şöhret olmak
cause a scene v. gerilim yaratmak
cause a scene v. kavgaya yol açmak
cause a scene v. olay çıkarmak
cause a scene v. kavga çıkarmak
cause a scene v. kavga çıkarmak
cause a scene v. sorun yaratmak
cause a scene v. ortalığı birbirine katmak
come on the scene v. duruma dahil olmak
come on the scene v. ortaya çıkmak
create/make a scene v. gerginlik yaratmak
create/make a scene v. olay çıkarmak
create/make a scene v. rezalet çıkarmak
create/make a scene v. çıngar çıkarmak
create/make a scene v. mevzu çıkartmak
create/make a scene v. mevzu yapmak
create/make a scene v. taşkınlık yapmak
on the scene expr. olay yerine
on the scene expr. olay yerinde
(not) somebody’s scene expr. (birinin) tarzı değil
(not) somebody’s scene expr. (birine) göre değil
(not) somebody’s scene expr. hiç (birine) göre değil
(not) somebody’s scene expr. (birinin) hoşlandığı bir yer, durum, etkinlik değil
(not) somebody’s scene expr. (birinin) kendini rahat hissettiği bir yer, durum, etkinlik değil
not (really) (one's) scene expr. (pek birinin) tarzı değil
not (really) (one's) scene expr. (pek birine) göre değil
not (really) (one's) scene expr. (birinin pek) hoşlandığı bir şey değil
not (really) (one's) scene expr. (birinin) alanı değil
not (really) (one's) scene expr. (birinin pek) anladığı bir şey değil
not (really) (one's) scene expr. (birinin pek) keyif aldığı bir şey değil
not (really) (one's) scene expr. (birinin pek) iyi olduğu bir konu değil
not (really) (one's) scene expr. (birinin pek) yapabildiği bir şey değil
not your scene expr. tarzı değil
not your scene expr. '-e göre değil
not your scene expr. hoşlandığı bir şey değil
not your scene expr. alanı değil
not your scene expr. anladığı bir şey değil
not your scene expr. keyif aldığı bir şey değil
not your scene expr. iyi olduğu bir konu değil
not your scene expr. yapabildiği bir şey değil
Speaking
don´t make a scene! expr. hadise çıkarma!
don´t make a scene! expr. olay çıkarma!
don't make a scene expr. rezalet çıkarma
the weirdest scene I have ever witnessed expr. şahit olduğum en garip sahne
get off the crime scene expr. suç mahallinden çıkın
not my scene expr. (mekan/yer vb) benim tarzım değil/bana göre değil
Law
crime scene investigation n. olay yeri inceleme
crime scene investigation team n. olay yeri inceleme ekibi
crime scene analysis n. olay yeri analizi
crime scene n. olay yeri
mock crime scene n. sahte suç mahalli
crime scene searches n. suç mahallinde araştırma
scene of the crime n. suç mahalli
crime scene of investigation n. suç mahalli araştırması
mock crime scene n. yapay suç mahalli
Politics
incident scene investigation report n. olay yeri tespit tutanağı
Media
crowd scene n. (programda, gösteride) kalabalığın görüldüğü sahne
Computer
real world scene n. gerçek dünya sahnesi
Informatics
scene analysis n. sahne analizi
scene analysis n. sahne çözümleme analizi
Telecom
scene cut response n. resim kesme tepkisi
Marine
scene engineering n. görsel mühendislik
Medical
primal scene n. çocuğun anne ve babasının cinsel ilişkisini görmesi
on-scene termination n. sahada kapatma/sonlandırma
Psychology
primal scene n. çocuğun anne babasını cinsel ilişki halinde görmesi
primal scene n. ilk sahne
Literature
scene/scenic presentation n. manzara sunumu
Environment
isolating the scene n. mahal tecridi
Military
scene of action commander n. harekat alanı komutanı
on-scene commander n. kurtarma komutanı
Sport
scene of action n. spor etkinliklerinin yapıldığı saha
Art
mise-en-scene n. mizansen
Painting
scene-painter n. dekor ressamı
scene painter n. dekor ressamı
scene painter n. manzara ressamı
Theatre
transformation scene n. seyircinin gözü önünde değişen tiyatro sahnesi
knock about scene n. lazzo
scene of pantomime n. lazzo
mise en scene n. sahne düzeni
scene shop n. dekor odası
drop scene n. üzerine sahnenin boyandığı, dikey olarak indirilip kaldırılabilen perde
scene change n. tiyatroda sahne dekorunun değişimi
scene dock n. tiyatroda sahne dekorunun tutulduğu kısım
scene bay n. tiyatroda sahne dekorunun tutulduğu kısım
scene shifter n. tiyatro gösterileri sırasında dekorları taşıyan kimse
scene-stealer n. rol çalan oyuncu
scene-stealer n. başka bir oyuncu ilgi odağı olmalıyken seyircinin dikkatini ustaca veya gösterişli biçimde kendine çeken oyuncu
Cinema
event scene n. ara sahne
cut-in scene n. bağlayıcı çekim
outdoor scene n. dış sahne
exterior scene n. dış sahne
unsimulated sex scene n. gerçek seks sahnesi
non-simulated sex scene n. gerçek seks sahnesi
non-simulated sex scene n. gerçek seks sahnesi
kissing scene n. öpüşme sahnesi
behind the scene of n. perde arkası
scene composition n. sahne kompozisyonu
unsimulated sex scene n. simüle edilmemiş seks sahnesi
non-simulated sex scene n. simüle edilmemiş seks sahnesi
long kissing scene n. uzun öpüşme sahnesi
bedroom scene n. yatak sahnesi
boat scene n. tekne sahnesi
deleted scene n. filmden/diziden çıkarılmış sahne
after credits scene n. jenerik arkası sahne
after credits scene n. bir filmde kapanış jeneriğinden sonra çıkan kısa sahne
post-credits scene n. jenerik sonrası sahne
post-credit scene n. jenerik sonrası sahne
after credits scene n. jenerik sonrası sahne
post-credit scene n. jenerik arkası sahne
post-credits scene n. jenerik arkası sahne