Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
message slot
isogonic line
seçen
History
Sentences
Meanings of
"seçen"
in English Turkish Dictionary : 6 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
seçen
choosing
adj.
General
2
General
seçen
elisor
n.
3
General
seçen
eclectic
adj.
4
General
seçen
constituent
adj.
5
General
seçen
selecting
adj.
6
General
seçen
excerptive
adj.
Meanings of
"seçen"
with other terms in English Turkish Dictionary : 25 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
yemek seçen
fussy eater
n.
I'm pretty sure Tom is a
fussy eater.
Tom'un
yemek seçen
biri olduğuna eminim.
More Sentences
General
2
General
kendini seçen
self-elected
adj.
3
General
kendini seçen
self-elect
adj.
Idioms
4
Idioms
(bir şey yapmak için) akla karayı seçen
hard put (to do something)
adj.
5
Idioms
(bir şey yapmak için) akla karayı seçen
hard pressed (to do something)
adj.
6
Idioms
bir şey yapmak için akla karayı seçen
hard put to do something
adj.
7
Idioms
bir şey yapmak için akla karayı seçen
hard put to it to do something
adj.
8
Idioms
bir şey yapmak için akla karayı seçen
hard pressed to do something
adj.
9
Idioms
bir şey yapmak için akla karayı seçen
hard pushed to do something
adj.
Politics
10
Politics
seçim için uygun adayı seçen siyasi parti üyeleri
selectorate
n.
Media
11
Media
birleşik program yapmak için kameralardan, filmlerden ve diğer kaynaklardan gelen televizyon sinyallerini seçen ve yöneten kimse
vision mixer
n.
12
Media
birleşik program yapmak için kameralardan, filmlerden ve diğer kaynaklardan gelen televizyon sinyallerini seçen ve yöneten kimse
vision-mixer
n.
Technical
13
Technical
dalga boyu seçen iletim yıldızı
wavelength selective transmission star
n.
14
Technical
dalga boyu seçen iletim yıldızı
wavelength selective transmissive star
n.
15
Technical
uygun bir ana hattı seçen ve uzak mesafeli telefon konuşmaları için gerekli bağlantıları yapan santrale bağlı cihaz
marker
n.
Informatics
16
Informatics
iki nokta arasındaki en kısa yolu seçen sekme sayısı ölçüsünü kullanan uzaklık vektörü yönlendirme protokolü
rip
n.
Parasitology
17
Parasitology
kafadanbacaklıları konak olarak seçen ve infüsori benzeri embriyolar üreten küçük bir parazit
rhombogene
n.
18
Parasitology
geneli balıkları konak olarak seçen patojenler
myxosporidian
n.
Social Sciences
19
Social Sciences
yalnız takılmayı seçen çekici erkek
sigma male
n.
Education
20
Education
iskoç üniversitelerinde belirli profesörleri seçen kurulun üyesi
curator
n.
Sport
21
Sport
spor takımı oyuncularını seçen kimse
selector [uk]
n.
Music
22
Music
bir eğlencede veya gece kulübünde kayıttan çalınacak olan müziği seçen kimse
disk-jockey
n.
Mythology
23
Mythology
iskandinav mitolojisinde savaşçı olarak yaşamayı seçen kadın
shieldmaiden
n.
Slang
24
Slang
yemek seçen tip
picky eater
n.
Modern Slang
25
Modern Slang
alışılmış yolları değil alternatif yolları seçen kimse
alternativist
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of seçen
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy