Turkish | English | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | seyirciler | audience n. |
General | ||
General | seyirciler | public n. |
General | seyirciler | audiences n. |
General | seyirciler | lookers-on n. |
General | seyirciler | viewership n. |
General | seyirciler | gallery n. |
Theatre | ||
Theatre | seyirciler | theater n. |
Theatre | seyirciler | theatre n. |
Slang | ||
Slang | seyirciler | bums in seats n. |
Slang | seyirciler | bums on seats n. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | orkestra koltuklarında oturan seyirciler | stall n. | ||
Proverb | ||||
Proverb | seyirciler daha fazla şey görür | lookers-on see most of the game | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | sevgili seyirciler | dear spectators expr. | ||
Idioms | ||||
Idioms | balkondaki seyirciler | gallery gods n. | ||
Idioms | kadın seyirciler tarafından çok ilgi gören yıldız aktör | matinee idol n. | ||
Idioms | seyirciler/izleyiciler arasından | from the floor expr. | ||
Idioms | topluluk içerisinde/seyirciler arasından bulunduğu yerden | from the floor expr. | ||
Sport | ||||
Sport | farklı spor müsabakaları için alanları ve seyirciler için tribünleri bulunabilen spor kompleksi | field house n. | ||
Theatre | ||||
Theatre | tiyatro sahnesinin yan perdeleri arkasında kalan seyirciler tarafından görünmeyen yan kısmı | wing n. | ||
Theatre | (tiyatroda) en ön koltukta oturan seyirciler | stalls [uk] n. | ||
Cinema | ||||
Cinema | kadın seyirciler tarafından çok ilgi gören yıldız aktör | matinéeidol n. |