slippery - Turkish English Dictionary
History

slippery

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "slippery" in Turkish English Dictionary : 28 result(s)

English Turkish
Common Usage
slippery adj. kaygan
General
slippery adj. kaypak
slippery adj. hilekar
slippery adj. hiç sağlam olmayan (durum)
slippery adj. kayan
slippery adj. yalçın
slippery adj. kayağan
slippery adj. hilebaz
slippery adj. akılda kalıcı olmayan
slippery adj. hatırlanması zor
slippery adj. güvenilmez
slippery adj. zor anlaşılır
slippery adj. yalız
slippery adj. kaygan
slippery adj. belirsiz
slippery adj. sabit olmayan
slippery adj. değişken
slippery adj. muğlak
slippery adj. bir öyle bir böyle
slippery adj. çok anlamlı
slippery adj. iki anlamlı
slippery adj. anlam karmaşası yaratan
slippery adj. ahlaksız
slippery adj. düzenbaz
slippery adj. üçkağıtçı
slippery adj. dalavereci
Technical
slippery adj. kaygan
Automotive
slippery adj. kaygan

Meanings of "slippery" with other terms in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

English Turkish
General
slippery surface n. kaygan yüzey
slippery road n. kaygan yol
slippery customer n. kurnaz ve güvenilmez müşteri
slippery ground n. kaygan zemin
slippery fish n. poşet dosya
slippery slope n. belirli olaylara dayalı tartışma
get slippery v. kayganlaşmak
become slippery v. kayganlaşmak
on the slippery road adv. kaygan yolda
Colloquial
slippery dip [australia] n. uzun kaydırak
Idioms
slippery hill n. kaygan zemin
slippery slope n. kaygan zemin
slippery slope n. riskli durum
slippery hill n. riskli durum
a slippery slope n. riskli bir durum
a slippery slope n. hiç sağlam olmayan bir durum
a slippery slope n. başarısızlığa/sıkıntıya neden olabilecek bir durum
a slippery slope n. problem yaratabilecek bir durum
a slippery slope n. kaygan zemin
a slippery slope n. yaş tahta
be as slippery as an eel v. gündüz külahlı gece silahlı olmak
be as slippery as an eel v. kaypak olmak
be as slippery as an eel v. sağlam ayakkabı olmamak
be as slippery as an eel v. dönek olmak
slippery as an eel adj. kaypak ve dürüst olmayan
slippery as an eel adj. gündüz külahlı gece silahlı
as slippery as an eel expr. gündüz külahlı gece silahlı
as slippery as an eel expr. kaypak ve dürüst olmayan
on a slippery slope expr. riskli bir durumda/duruma
on a slippery slope expr. hiç sağlam olmayan bir durumda/duruma
Traffic
slippery road n. kaygan yol
slippery when wet n. yağışta kaygan satıh
slippery when wet expr. yağışta kaygan zemin
Marine Biology
slippery dick (halichoeres bivittatus) n. batı atlantik'in sığ ve tropikal sularına özgü bir lapina
Botanic
slippery elm n. kırmızı karaağaç
slippery elm n. amerika'nın kuzeyinde yetişen bir tür karaağaç
slippery elm n. kaygan karaağaç
slippery elm n. birleşik devletler'in güneybatısına özgü bir ağaç cinsi
Forestry
slippery elm n. kırmızı karaağaç odunu
slippery elm n. kırmızı karaağaç kabuğu
Geography
slippery rock n. pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
Star Wars
slippery slopes cantina n. kaygan bayır kantinası