| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | social problems n. | toplumsal sorunlar | ||
|
It's a very big social problem. Bu çok büyük bir toplumsal sorun. More Sentences |
||||
| General | social problems n. | sosyal sorunlar | ||
|
She has identified unemployment as one of the most serious economic and social problems faced by the European Union. İşsizliği Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu en ciddi ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olarak tanımlamıştır. More Sentences |
||||
| General | social problems n. | sosyal meseleler | ||
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | office for women’s social problems n. | kadın ve sosyal hizmetler müsteşarlığı |
| General | islam and social problems n. | islam ve sosyal sorunlar |
| General | church and social problems n. | kilise ve sosyal problemler |
| Trade/Economic | ||
| Trade/Economic | support to the solution of economic and social integration problems n. | ekonomik ve sosyal entegrasyon problemlerinin çözümüne destek projesi |
