Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
yoncalara zararlı bir güve türünün küçük larvası
temas eden
History
Sentences
Meanings of
"temas eden"
in English Turkish Dictionary : 5 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
temas eden
contacting
adj.
2
General
temas eden
contiguate
adj.
3
General
temas eden
contingent [obsolete]
adj.
4
General
temas eden
osculant
adj.
Archaic
5
Archaic
temas eden
attingent
adj.
Meanings of
"temas eden"
with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
hafifçe temas eden
libant
adj.
2
General
sürekli temas eden
contiguous
adj.
3
General
(su geçirmez hale getirilerek) sarılacak şeye doğrudan temas eden
intimate
adj.
4
General
teoriden ziyade somut gerçeklerle temas eden
shirt-sleeve
adj.
5
General
teoriden ziyade somut gerçeklerle temas eden
shirt-sleeves
adj.
6
General
teoriden ziyade somut gerçeklerle temas eden
shirt-sleeved
adj.
Technical
7
Technical
temas eden yüzeyler
mating surfaces
n.
8
Technical
bir şeyin amacını gerçekleştirmesi için temas eden düz ve ince kısmı
blade
n.
9
Technical
elde üretilen kağıdın üretim sırasında kalıba temas eden yüzü
wrong side
n.
10
Technical
makinede üretilen kağıdın üretim sırasında tel eleğe temas eden yüzü
wrong side
n.
11
Technical
vida dişinin temas eden yüzü
flank
n.
12
Technical
(saatte) paletlerin hareket ettirdiği dişlere temas eden eşapman çarkı
scape-wheel
n.
13
Technical
(preslemede) yüzeye temas eden materyal
soleplate
n.
14
Technical
vana kapalıyken yüzeyin yuvaya temas eden kısmı
beat
n.
15
Technical
mekanik olarak temas eden
direct
adv.
Textile
16
Textile
yünlü tarafı cilde temas eden (kumaş)
woolward [obsolete]
adj.
Automotive
17
Automotive
lastiğin yola temas eden kısmı
tread
n.
18
Automotive
yolla peş peşe temas eden küçük uzantılarla çevrili bir çeşit traktör lastiği
pedrail
n.
Petrol
19
Petrol
sıcak yüzeylerle temas eden akışkanların tutuşabilirlik özellikleri
flammability characteristics of fluids in contact with hot surfaces
n.
Medical
20
Medical
komşu segmentelere temas eden
transsegmental
adj.
Dentistry
21
Dentistry
dental ark ve diş yüzeylerinin dudak ve yanak mukozasıyla temas eden yanıyla ilgili
buccolabial
adj.
22
Dentistry
oklüzyondaki karşı dişin yüzeyiyle temas eden diş yüzeyiyle ilgili veya ait
occlusal
adj.
Food Engineering
23
Food Engineering
gıdalarla temas eden malzemeler ve parçalar
materials and articles in contact with foodstuffs
n.
24
Food Engineering
gıda maddeleri ile temas eden madde ve malzemelerde bulunacak sembolün belirlenmesi
determining the symbol that may accompany materials and articles intended to come into contact with foodstuffs
n.
25
Food Engineering
gıda maddeleri ile temas eden ve vinil klorür monomer içeren madde ve malzemeler
materials and articles which contain vinyl chloride monomer and are intended to come into contact with foodstuffs
n.
26
Food Engineering
gıda maddeleri ile temas eden madde ve malzemelerdeki vinil klorür monomer miktarı analiz yöntemi
method of analysis for the official control of the vinyl chloride monomer level in materials and articles which are intended to come into contact with foodstuffs
n.
27
Food Engineering
gıdalarla temas eden madde ve mamüller
materials and articles in contact with foodstuffs
n.
28
Food Engineering
gıda ile temas eden malzeme
food contact material
n.
29
Food Engineering
gıdalarla temas eden madde ve mamuller
materials and articles in contact with foodstuffs
n.
Gastronomy
30
Gastronomy
pişme sırasında bir ekmek somununun diğerine temas eden üst kabuğu
kissingcrust
n.
Geometry
31
Geometry
üzerine konulduğu şeklin her bir noktasıyla birebir temas eden şekil
concurring figure
n.
Biology
32
Biology
temas eden kromomerli birçok zincirden oluşan kromozomlar ile ilgili
polytene
adj.
33
Biology
(kromozomlar) temas eden kromomerli birçok zincirden oluşan
polytene
adj.
34
Biology
temas eden kromomerli birçok zincirden oluşan kromozomları olan
polytene
adj.
Astronomy
35
Astronomy
temas eden çift yıldız
contact binary systems
n.
Agriculture
36
Agriculture
konteynırdaki bitkilerin havayla temas eden köklerinin doğal olarak budanması
air pruning
n.
History
37
History
ceza olarak cilde temas eden yünlü giysiler giyme
woolward-going
n.
Sport
38
Sport
tenis raketinin topa en çok temas eden kısmı
sweet spot
n.
39
Sport
(kriket) oyuncunun eli dışında vücuduna temas eden top ile yapılan sayı
leg bye
n.
40
Sport
ayağı haricinde vücudunun bir yeri zemine temas eden (boksör)
down
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of temas eden
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy