English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | to be held v. | düzenlenecek | ||
A pledge conference on the NDEP is also to be held on 9 July. 9 Temmuz'da NDEP ile ilgili bir rehin konferansı da düzenlenecektir. More Sentences |
||||
General | to be held v. | yapılacak | ||
A question has also been raised about discussions to be held at political level. Siyasi düzeyde yapılacak tartışmalarla ilgili bir soru da gündeme getirildi. More Sentences |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | be held to account v. | sorumlu tutulmak |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | marketable securities to be held until maturity n. | vadeye kadar elde tutulacak diğer finansal varlıklar |
Trade/Economic | other marketable securities to be held until maturity n. | vadeye kadar elde tutulacak diğer finansal varlıklar |
Trade/Economic | marketable securities to be held until maturity n. | vadeye kadar elde tutulacak finansal varlıklar |
Insurance | ||
Insurance | held covered at rate to be agreed adj. | kararlaştırılacak fiyatla teminat altında |