tutacak - Turkish English Dictionary
History

tutacak



Meanings of "tutacak" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

Turkish English
Common Usage
tutacak handle n.
General
tutacak handgrip n.
tutacak oven cloth n.
tutacak oven gloves n.
tutacak pan holder n.
tutacak pot holder n.
tutacak handhold n.
tutacak holder n.
tutacak pot-holder n.
tutacak pole n.
Technical
tutacak lug n.
Gastronomy
tutacak potholder n.

Meanings of "tutacak" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

Turkish English
General
arabalarda telefon vb koymak için kullanılan tutacak car holder n.
bir şeyi tutacak biçimde şekillendirilmiş hazne nest n.
delinmesi veya kesilmesi kolay olan ve üzerine çakılan çivileri tutacak, çok gözenekli toprak çanak çömlek terra-cotta lumber n.
ahşap tutacak stail [uk] n.
arkasında yasını tutacak birini bırakmak leave someone behind to mourn v.
sıvıyı tutacak kepçe gibi bir gereci daldırıp sıvının bir kısmını boşaltmak dip v.
Phrasals
tutacak sözü olmamak have nothing on v.
bir yelkeni rüzgarı tam tutacak şekilde kesmek fill away v.
Colloquial
(çişini) tutacak gücü kalmamak can't hold it (in) v.
ne kadar tutacak? how much will it be? exclam.
Speaking
işimi ayakta tutacak ne varsa yapmaya hazırım I'm willing to do whatever it takes to keep my business afloat expr.
sözünü tutacak mı? is she going to keep her word? expr.
sözünü tutacak mı? is he going to keep his word? expr.
Law
eğer avukat tutacak durumda değilsen senin için bir avukat atanacaktır one will be appointed expr.
eğer avukat tutacak durumda değilsen if you cannot afford an attorney expr.
Technical
cam bir eşyaya takılmaya hazır camdan tutacak veya ayaklık bit n.
kullanım sırasında şoku azaltmak için bazı aletlere takılan elastik tutacak withe n.
Electric
şarjı hep dolu tutacak şekilde az az verilen akım trickle charge n.
Psychology
annelerini kaybeden ve yerini tutacak uygun birini bulamayan bebeklerde meydana gelen şiddetli depresyon anaclitic depression n.