Turkish | English | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | tutuklanma | fall n. |
Law | ||
Law | tutuklanma | arrest n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmek | be sent to the court for arrest v. |
General | tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk etmek | send someone to the court for arrest v. |
Colloquial | ||
Colloquial | kaçak mal taşıyıp tutuklanma tehlikesi olan | hot adj. |
Law | ||
Law | mahkumiyet veya tutuklanma (geçmişi) | prior n. |
Law | tutuklanma nedeni | reason of arrest n. |
Law | tutuklanma nedeni | reason for arrest n. |
Law | tutuklanma hükmü | arrest clause n. |
Law | tutuklanma dokunulmazlığı | privilege from arrest n. |
Law | tutuklanma emri | arrest warrant n. |
Law | tutuklanma gerekçesi | reason of arrest n. |
Law | mahkemeye itaatsizlik nedeniyle tutuklanma | attachment n. |
Law | tutuklanma sonrası süreç ile ilgili | postprison adj. |
Law | tutuklanma sonrası süreçte gerçekleşen | postprison adj. |
Traffic | ||
Traffic | alkollü araç kullanma suçundan tutuklanma | dwi (driving while intoxicated) abrev. |
Psychology | ||
Psychology | tutuklanma korkusu | capiophobia n. |