History

uğruna

Meanings of "uğruna" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	uğruna	pursuit n.
2	General	uğruna	for prep.
3	General	uğruna	for the sake of prep.
4	General	uğruna	in the cause of prep.
5	General	uğruna	over prep.
Idioms
6	Idioms	uğruna	for sake expr.
Speaking
7	Speaking	uğruna	for you expr.

Meanings of "uğruna" with other terms in English Turkish Dictionary : 154 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	amacı uğruna tehlikeyi göze alma	brinkmanship n.
2	General	din uğruna yapılan savaş	crusade n.
3	General	kötü bir amaç uğruna insanların sevgisini kazanma	charm offensive n.
4	General	kariyer uğruna her şeyi feda etme	careerism n.
5	General	inanç uğruna yapılan savaş	jihad n.
6	General	zorluklara rağmen bir amaç uğruna mücadele eden kimse	dead ender n.
7	General	bir amaç uğruna savaşan etrafı kuşatılmış şövalye	white knight n.
8	General	kuruluş üyelerinin bir amaç uğruna birlikte çalıştığı gönüllülük projesi	work camp n.
9	General	popüler trendleri takip etmek uğruna sürekli fikirlerini veya ilkelerini değiştirme	girouettism n.
10	General	belirli bir siyasi amaç uğruna hazırlanmış organize kampanya	offensive n.
11	General	belirli hedef uğruna hazırlanmış organize eylem planı	offensive n.
12	General	köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup	old guard n.
13	General	demode bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup	old guard n.
14	General	uğruna kara sevdaya düşülen kimse	infatuation n.
15	General	uğruna dua edilen şey	prayer n.
16	General	uğruna mücadele etmek	fight for v.
17	General	uğruna savaşmak	fight for v.
18	General	uğruna ölmek	die for v.
19	General	bir amaç uğruna yaşamak	live to do something v.
20	General	ülkesi uğruna ölmek	die for his country v.
21	General	birbirlerini ırk uğruna/yüzünden öldürmek	kill each other over race v.
22	General	bir şey uğruna yaşamak	live for something v.
23	General	yasa dışı amaçlar uğruna hile yapmak	jigger v.
24	General	(bir neden, dava uğruna) zulmetmek	crucify v.
25	General	uğruna ölmeye değer	worth dying for adj.
26	General	uğruna ölünecek	worth dying for adj.
27	General	uğruna yalvarılmamış	unbegged adj.
28	General	uğruna savaşılmamış	unfought adj.
29	General	vatan uğruna	for the sake of one's country adv.
30	General	sırf görev uğruna	for the sake of duty adv.
31	General	görev uğruna	for the sake of duty adv.
Phrasals
32	Phrasals	uğruna kavga etmek	fight over someone v.
33	Phrasals	uğruna kavga etmek	war over someone v.
34	Phrasals	(biri için/uğruna) hararetli tartışmak	rage over someone v.
35	Phrasals	bir şey uğruna bir şey tüketmek/kullanmak	expend something in something v.
36	Phrasals	(birisi/bir şey) uğruna göz yaşı dökmek	weep for (someone or something) v.
37	Phrasals	(biri/bir şey) uğruna ağlamak	weep for (someone or something) v.
38	Phrasals	bir hedef uğruna çok çalışmak	gun for (someone or something) v.
39	Phrasals	bir şeyi birinin/bir şeyin uğruna ziyan etmek	squander something on someone or something v.
40	Phrasals	uğruna çabalamak	chase after v.
41	Phrasals	amacı uğruna çok çalışmak	lay about v.
42	Phrasals	bir şey uğruna savaşmak/savaş vermek	battle for something v.
43	Phrasals	bir şey için/uğruna kavga vermek	battle for something v.
44	Phrasals	(bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak	contend for (something) v.
45	Phrasals	(biri/bir şey) uğruna ölmek	die for (someone or something) v.
46	Phrasals	(biri/bir şey) uğruna savaşmak	fight for (someone or something) v.
47	Phrasals	(bir şey) için/uğruna çok çalışmak	labor for (something) v.
48	Phrasals	(bir şey) için/uğruna canını dişine takmak	labor for (something) v.
49	Phrasals	(bir şey) uğruna yaşamak	live to v.
50	Phrasals	için/uğruna hararetli tartışmak	rage over v.
51	Phrasals	(bir şey) için/uğruna vazgeçmek	renounce for (something) v.
52	Phrasals	(bir şey) için/uğruna feragat etmek	renounce for (something) v.
53	Phrasals	(birine/bir şeye başka biri/bir şey) uğruna kıymak	sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
54	Phrasals	(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) uğruna harcamak	sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
55	Phrasals	-e/uğruna feda etmek	sacrifice to v.
56	Phrasals	-e/uğruna kurban etmek	sacrifice to v.
57	Phrasals	uğruna ziyan etmek	squander on v.
58	Phrasals	(bir şey) uğruna (bir şeyi) riske atmak	stake (something) on (something) v.
59	Phrasals	(bir şey) uğruna mücadele etmek	vie for (something) v.
60	Phrasals	(bir şey) uğruna mücadele etmek	vie over (something) v.
61	Phrasals	(biriyle bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak	vie with (one) for (something) v.
62	Phrasals	(biriyle bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak	vie with (one) over (something) v.
63	Phrasals	(bir amaç/sebep) uğruna çalışmak	work for (something) v.
64	Phrasals	bir şeyi elde etmek uğruna başka bir işi geciktirmek	buy time v.
Phrases
65	Phrases	her şey iyi bir amaç uğruna	all for a good cause expr.
66	Phrases	(zarar görmesi) uğruna	at one's expense expr.
67	Phrases	(bir şey) uğruna	in favor of (something) expr.
68	Phrases	daha iyi bir amaç uğruna	for the greater good expr.
Colloquial
69	Colloquial	idealleri uğruna hiçbir eylemde bulunmayan liberal kimse	armchair liberal n.
70	Colloquial	sevgili uğruna arkadaşları ihmal etmek	hiberdate v.
71	Colloquial	bir amaç uğruna bir şeyin parçası olmak	be in it for v.
72	Colloquial	bir amaç uğruna bir şeye girmek	be in it for v.
73	Colloquial	(bir amaç) uğruna çalışmak	be (all) out to (do something) v.
74	Colloquial	bir amaç uğruna çalışmak	be (all) out to do something v.
75	Colloquial	bir amaç uğruna çalışmak	be (all) out for something v.
76	Colloquial	belli bir amaç uğruna katılmak/girmek	be in for v.
77	Colloquial	enstrümanı gayretle ve belirli bir amaç uğruna çalmak	woodshed v.
78	Colloquial	bir amaç uğruna çalışmak	be out to do something v.
79	Colloquial	bir amaç uğruna yaşamak	live to do v.
80	Colloquial	bir hiç uğruna	for nothing expr.
81	Colloquial	bir hiç uğruna	for the sake of nothing expr.
82	Colloquial	bir hiç uğruna	for two cents expr.
Idioms
83	Idioms	sanat uğruna/için dilbilgisi kurallarından sapma	artistic license n.
84	Idioms	sanat uğruna veya belli bir amaçla tarihsel olaylarda yapılan ufak değişiklikler	artistic license n.
85	Idioms	sevgi/aşk uğruna yapılan iş	a labour of love n.
86	Idioms	bir hiç uğruna ölmek	die for nothing v.
87	Idioms	bir hedefi gerçekleştirmek uğruna maddi riske girmek	skin in the game v.
88	Idioms	daha önemli bir şey uğruna feda/kurban edilmek	be sacrificed on the altar of something v.
89	Idioms	ilkeler uğruna, iyi niyetle, doğru bir amaç için mücadele etmek	fight the good fight v.
90	Idioms	uğruna her şeyi vermek	give one's right arm for someone v.
91	Idioms	uğruna kavga etmek	go to war over someone v.
92	Idioms	uğruna/yolunda bir şeyi feda etmek	sacrifice something on the altar of something v.
93	Idioms	uğruna her şeyi vermek	give one's eyeteeth for someone v.
94	Idioms	uğruna savaşmak	contend for v.
95	Idioms	(kutsal bir amaç uğruna) hayatını kaybetmek	pay the ultimate price v.
96	Idioms	(kutsal bir amaç uğruna) ölmek	pay the ultimate price v.
97	Idioms	uğruna her şeyi göze almak	would give one's right arm v.
98	Idioms	uğruna her şeye katlanmak	would give one's right arm v.
99	Idioms	aynı amaç uğruna çalışmak	work hand in hand v.
100	Idioms	tek bir amaç uğruna çalışmak	work hand in hand v.
101	Idioms	aynı amaç uğruna çalışmak	be shooting for the same target v.
102	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) aşırı çaba sarf etmek	bend over backwards (to do something) (for someone) v.
103	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) uğraşmak	bend over backwards (to do something) (for someone) v.
104	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) kendini paralamak	bend over backwards (to do something) (for someone) v.
105	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) dört dönmek	bend over backwards (to do something) (for someone) v.
106	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) göbeği çatlamak	bend over backwards (to do something) (for someone) v.
107	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) yırtınmak	bend over backwards (to do something) (for someone) v.
108	Idioms	bir şey uğruna her şeyini vermek	give your eye teeth for v.
109	Idioms	bir şey/bir şey yapmak uğruna her şeyini vermek	give your eye teeth for something/to do something v.
110	Idioms	(inançları/düşünceleri/biri uğruna) her şeyi yapmak	go to the stake for v.
111	Idioms	(inandığı şeyi savunmak için/inançları uğruna) her şeyi yapmak	go to the stake for (something) v.
112	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) kendini paralamak	knock oneself out (to do something) (for someone or something) v.
113	Idioms	(biri için bir şey yapmak uğruna) canını dişine takmak	knock oneself out (to do something) (for someone or something) v.
114	Idioms	(bir şeyi) bir şey uğruna tehlikeye/riske sokmak	lay (something) on the line v.
115	Idioms	(biri/bir şey için/uğruna) canını feda etmek	lay down your life (for somebody/something) v.
116	Idioms	(biri/bir şey için/uğruna) hayatını ortaya koymak	lay down your life (for somebody/something) v.
117	Idioms	(biri/bir şey için/uğruna) hayatını feda etmek	lay down your life (for somebody/something) v.
118	Idioms	-in uğruna birini/bir şeyi feda/kurban etmek	sacrifice someone or something on the altar of v.
119	Idioms	(bir şeyden) hiç uğruna vazgeçmek	sell (something) for a mess of pottage v.
120	Idioms	(biri/bir şey) uğruna ün/şöhret/namını tehlikeye atmak	stake (one's) reputation on (someone or something) v.
121	Idioms	uğruna ün/şöhret/namını tehlikeye atmak	stake reputation on v.
122	Idioms	uğruna her şeyi göze almak	would give your right arm for v.
123	Idioms	uğruna her şeye katlanmak	would give your right arm for v.
124	Idioms	bir arzu/tutku uğruna ölüp bitmiş	consumed by desire adj.
125	Idioms	bir arzu/istek uğruna gözü dönmüş	consumed by desire adj.
126	Idioms	uğruna ölünebilir	it's to die expr.
127	Idioms	(bir şey) uğruna	for the love of (something) expr.
Speaking
128	Speaking	öldürmeye değer, ölmeye değer, uğruna cehenneme gitmeye değer	worth killing for, worth dying for, worth going to hell for expr.
129	Speaking	senin uğruna	for you expr.
Trade/Economic
130	Trade/Economic	amaç uğruna eşit temel üzerinde birleşerek çalışma	affectio societatis n.
Law
131	Law	çevresel amaçlar uğruna şiddet uygulayan kimse	ecoterrorist n.
132	Law	belirli bir menfaat uğruna ödenen para	fine n.
Politics
133	Politics	siyasi amaçlara ulaşma uğruna barışçıl taktikleri şiddeti tercih eden doktrin, politika veya uygulama	nonviolence n.
134	Politics	ortak bir çıkar uğruna komşu devletlerin (şehirlerin) ortak hareket etmesi	amphictyony n.
135	Politics	aşkı uğruna her şeyi göze alan erkek	knight n.
136	Politics	cihad uğruna savaşan müslüman gerilla	mujahadeen n.
137	Politics	cihad uğruna savaşan müslüman gerilla	mujahadein n.
138	Politics	cihad uğruna savaşan müslüman gerilla	mujahadin n.
139	Politics	cihad uğruna savaşan müslüman gerilla	mujahedeen n.
Social Sciences
140	Social Sciences	doğal ve toplumsal güçlerin yararlı bir amaç uğruna kullanılması	telesia n.
141	Social Sciences	doğal ve toplumsal güçlerin yararlı bir amaç uğruna kullanılması	telesis n.
Literature
142	Literature	uğruna yalvarılmamış	unimplored adj.
History
143	History	ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar	white witch n.
144	History	ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar	cunning folk n.
145	History	ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar	cunni̇ng folk n.
Religious
146	Religious	islamiyet uğruna yapılan kutsal savaş	jihad n.
147	Religious	islamiyet uğruna yapılan kutsal savaş	jehad n.
148	Religious	sosyal yaşamın dini deneyimler uğruna feda edildiği manastır hayatı	eremitism n.
149	Religious	mesih'in tüm insanlık uğruna kendini feda etmesi	sacrifice n.
150	Religious	inanç uğruna yapılan savaş	jehad n.
151	Religious	dava uğruna hayatını feda eden ilk şehit	protomartyr n.
Mythology
152	Mythology	ebeveynlerin uğruna çocuklarını kurban ettiği kenan ve fenike tanrısı	molech n.
153	Mythology	kaz dağı'nda yaşayıp sevgilisi paris tarafından helen uğruna terk edilen bir peri	oenone n.
Modern Slang
154	Modern Slang	genellikle kendi bencilce ihtiyaçları uğruna, çocuk gerçek ailesine ulaşamasın diye deniz aşırı ülkelerden veya orijinal doğum bilgileri silinmiş şekilde çocuk evlat edinen kimse	adoptoraptor n.