English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | umpteenth adj. | bilmemkaçıncı | ||
He forgot his keys for the umpteenth time. Anahtarlarını bilmemkaçıncı kez unuttu. More Sentences |
||||
General | umpteenth adj. | sırada sonlarda gelen | ||
General | umpteenth adj. | sırada sonlarda olan | ||
General | umpteenth adj. | bilmemkaç bininci | ||
General | umpteenth adj. | zilyon kere olan | ||
General | umpteenth adj. | sayılamayacak kadar çok tekrarlamış |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | for the umpteenth time adv. | defalarca |