uykuda - Turkish English Dictionary
History

uykuda



Meanings of "uykuda" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
General
uykuda slept adj.
uykuda asleep adj.
uykuda dormant adj.
uykuda adoze adj.
uykuda cessant [obsolete] adj.
Colloquial
uykuda in dreamland expr.
Idioms
uykuda in the land of nod expr.
Trade/Economic
uykuda dormant adj.
Computer
uykuda dormant adj.
Medical
uykuda hibernating adj.

Meanings of "uykuda" with other terms in English Turkish Dictionary : 102 result(s)

Turkish English
General
uykuda boşalma wet dream n.
hayvanlar için yazı uykuda geçirme estivation n.
uykuda konuşma sleeptalking n.
uykuda gezme sleepwalking n.
uykuda gezerlik vigilambulism n.
hayvanlar için yazı uykuda geçirme estivating n.
uykuda konuşma somniloquy n.
uykuda bebek ölümü cot death n.
hayvanlar için yazı uykuda geçirme aestivating n.
hayvanlar için yazı uykuda geçirme aestivation n.
uykuda öğrenme sleep-learning n.
hipnotik uykuda olan kimse sleepwaker n.
manyetik uykuda olan kimse sleepwaker n.
uykuda yürüme sleepwalk n.
uykuda yapılan faaliyet somnambulance [rare] n.
uykuda yapılan bilinçsiz eylem somnambulism n.
uykuda konuşma somniloquence n.
uykuda söylenenler somniloquence n.
uykuda söylenenler somniloquism n.
uykuda söylenenler somniloquy n.
uykuda gezmek sleepwalk v.
uykuda gezmek somnambulate v.
uykuda gezmek walk in one's sleep v.
uykuda sayıklamak talk in one's sleep v.
uykuda geçirmek sleep away v.
derin uykuda olmak fast asleep v.
uykuda kalmak stay asleep v.
uykuda boşalmak have a wet dream v.
uykuda beklemek lie dormant v.
uykuda bekletmek lie dormant v.
uykuda gezinmek walk v.
uykuda yürümek walk v.
uykuda olmak drowse v.
uykuda beklemek slumber v.
(zamanı) uykuda geçirmek slumber v.
uykuda olmak sog [dialect] [uk] v.
yazı uykuda geçirmiş estivated adj.
derin uykuda fast asleep adj.
derin uykuda out for the count adj.
kışı uykuda geçirmeyen nonhibernating adj.
yazı uykuda geçirmiş aestivated adj.
uykuda olmayan unawake adj.
uykuda kullanım için tasarlanmış slumber adj.
uykuda bekleyen slumbering adj.
Colloquial
uykuda boşalma wet dream n.
uykuda boşalma sex dream n.
uykuda boşalma nightfall n.
uykuda boşalma sleep orgasm n.
uykuda yakalamak catch napping v.
derin uykuda down for the count expr.
baygın gibi uykuda down for the count expr.
Idioms
derin uykuda olmak be out for the count v.
derin uykuda olmak dead to the world v.
derin uykuda olmak be down for the count v.
derin uykuda olmak be knocked out cold v.
derin uykuda sound asleep adj.
derin uykuda down for the count adj.
ölü gibi uykuda dead asleep adj.
ağır/derin uykuda dead asleep adj.
derin uykuda dead to the world expr.
deliksiz uykuda dead to the world expr.
derin uykuda in a sound sleep expr.
Medical
uykuda solunum bozukluğu sleep-disordered breathing n.
uykuda solunum duraklaması sendromu sleep apnea syndromes n.
uykuda solunum duraklaması sendromu sleep apnea syndrome n.
uykuda solunum bozuklukları sleep breathing disorders n.
uykuda gibi olma durumu somnolence n.
uykuda irkilme hypnic jerk n.
uykuda irkilme hypnagogic jerk n.
uykuda irkilme sleep start n.
uykuda irkilme sleep twitch n.
uykuda irkilme myoclonic jerk n.
uykuda irkilme night start n.
uykuda konuşma somniloquism n.
uykuda solunum bozukluğu olan hasta patient with sleep-disordered breathing n.
(uykuda) bir o yana bir bu yana dönme restless sleep n.
uykuda geçici nefes durması sleep apnoea n.
uykuda gezme somnambulation n.
Psychology
gece terörü (uykuda korku) sleep terror n.
gece terörü (uykuda korku) pavor nocturnus n.
gece terörü (uykuda korku) night terror n.
uykuda boşalma orgasm during sleep n.
uykuda boşalma fobisi oneirogmophobia n.
uykuda konuşma sleep talking n.
uykuda değişiklik change in sleep n.
uyku terörü (uykuda korku) pavor nocturnus n.
uyku terörü (uykuda korku) sleep terror n.
uyku terörü (uykuda korku) night terror n.
uykuda boşalma wet dream n.
uykuda boşalma nocturnal emission n.
uykuda boşalma involuntary orgasm n.
uykuda konuşmak somniloquise v.
uykuda konuşmak somniloquize v.
Physiology
uykuda boşalma emission n.
uykuda boşalma nocturnal emission n.
derin rüyasız uykuda normal beyin dalgası delta rhythm n.
derin rüyasız uykuda normal beyin dalgası delta wave n.
Botanic
gelişmemiş veya uzun zamandır uykuda olup büyüme potansiyeli taşıyan sürgünler latent buds n.
süresiz şekilde uykuda bekleyen ve belirli şartlar altında filiz verebilen tomurcuk latent bud n.
Literature
(washington irvin'in hikayesinde) hayatının yirmi yılını uykuda geçirdikten sonra tamamen değişmiş bir dünya ile karşılaşan serseri bir karakter rip van winkle n.
Slang
sabah ereksiyonu (özellikle uykuda) morning wood n.
uykuda hırlamak saw logs v.