yükleyen - Turkish English Dictionary

yükleyen

Meanings of "yükleyen" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
yükleyen charging adj.
Computer
yükleyen installed by expr.

Meanings of "yükleyen" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
Common Usage
başkasına iş yükleyen kimse taskmaster n.
General
sürekli angarya işler yükleyen kadın taskmistress n.
sürekli angarya işler yükleyen kadın taskmistress n.
sürekli angarya işler yükleyen kadın taskmistress n.
yükleyen kimse charger n.
yeniden yükleyen kimse reloader n.
yanlış anlam yükleyen kimse misinterpreter n.
fırına elektrot yükleyen işçi packer n.
el yapımı tuğlaları el arabalarına yükleyen işçi crowder [uk] n.
en büyük sorumluluğu yükleyen konum forefront n.
fazla yükleyen kimse surcharger n.
Trade/Economic
malı yükleyen shipper n.
mal yükleyen shipper n.
münferit borç yükleyen akit severable contract n.
ortaklaşa ve müteselsil olarak sorumluluk yükleyen borç senedi joint and several note n.
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir taahhüt yükleyen akit positive covenant n.
taraflardan birine veya her ikisine de müspet bir taahhüt yükleyen akit affirmative covenant n.
Law
güvertedeki emtianın hasarının yükleyen tarafa ait olduğunu gösterir kayıt at shipper's risk n.
münferiden borç yükleyen sözleşme disjunctive covenant n.
opsiyonlu borç yükleyen kontrat alternative contract n.
sözleşmede taraflara yapmama mükellefiyeti yükleyen kloz negative clause n.
tarafların her ikisine de bir şey alma ve bir şey verme sorumluluğu yükleyen sözleşme commutative contract n.
iki tarafa borç yükleyen synallagmatic adj.
Industry
hafif malzemeleri kaldırıp yükleyen makine loader n.
Technical
saman balyalarını vagona veya kamyona yükleyen kimse bucker n.
vagon veya kanallara metal cevheri yükleyen konveyör operatörü dragman n.
Computer
dosya yükleyen truva atı trojan dropper n.
Mining
cevher vb. malzemeleri işlemek için fırın haznesi veya işletim ünitesine yükleyen işçi charger n.
kömür madeninde yer altındaki arabaları yükleyen kimse pitcher [dialect] n.
Agriculture
meyve ve sebze çuvallarını yükleyen kimse bucker n.