Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
Spanish - English
German - English
History
yüksek güçlü
Meanings of
"yüksek güçlü"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yüksek güçlü
high-octane
adj.
Technical
2
Technical
yüksek güçlü
high-powered
adj.
Meanings of
"yüksek güçlü"
with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yüksek potansiyel güçlü
high
adj.
Idioms
2
Idioms
allah inancı güçlü/yüksek kadın
woman of god
n.
Trade/Economic
3
Trade/Economic
yüksek güçlü para
high powered money
n.
Technical
4
Technical
çok yüksek güçlü elektrik ark ocağı
ultrahigh power electric arc furnace
n.
5
Technical
çok yüksek güçlü trafo
ultrahigh power transformer
n.
6
Technical
yüksek güçlü türbin
high-capacity turbine
n.
7
Technical
yüksek kesme güçlü sigorta
high break capacity fuse
n.
8
Technical
yüksek güçlü yükselteç
high power amplifier
n.
9
Technical
yüksek yapışma güçlü bant
high-strength adhesive bond
n.
10
Technical
yüksek güçlü motor
high power engine
n.
11
Technical
yüksek güçlü vakum tüpü
high-power vacuum tube
n.
12
Technical
yüksek güçlü statik konvertör
high power static convertor
n.
13
Technical
yüksek güçlü diyot lazer
high power diode laser
n.
14
Technical
demir yüksek fırınındaki güçlü hava akımının nemini sıcaklığı düşürerek alma işlemi
gayley process
n.
Telecom
15
Telecom
yüksek güçlü istasyon
high power station
n.
16
Telecom
yüksek frekanslı alçak güçlü elektronik cihazlar arası iletişimi sağlayan kablosuz sistem
bluetooth
n.
Automotive
17
Automotive
yüksek güçlü motor
high power engine
n.
18
Automotive
yüksek güçlü otomobil
super car
n.
19
Automotive
yüksek güçlü epoksi astar
high build filler
n.
Gastronomy
20
Gastronomy
(şarap) yüksek tanenden kaynaklı güçlü bir tadı olan
briary
adj.
21
Gastronomy
(şarap) yüksek tanenden kaynaklı güçlü bir tadı olan
briery
adj.
Botanic
22
Botanic
yumuşak ama güçlü, açık renkli bir kereste veren yüksek bir yeni zelanda orman ağacı
new zealand laurel (laurelia novae-zelandiae)
n.
23
Botanic
yumuşak ama güçlü, açık renkli bir kereste veren yüksek bir yeni zelanda orman ağacı
pukatea
n.
Environment
24
Environment
yüksek ayırma güçlü gamma ışınları spektrometrisi
high resolution gamma ray spectrometry
n.
25
Environment
yüksek güçlü mikrodalga silahı
high power microwave weapon
n.
Military
26
Military
darbeye duyarsız yüksek güçlü patlayıcı
insensitive high explosive
n.
27
Military
yüksek güçlü arama radarı
high power acquisition radar
n.
28
Military
yüksek güçlü patlayıcı
high explosive
n.
29
Military
yüksek güçlü arama radarı
high-power acquisition radar
n.
Slang
30
Slang
güçlü ve yüksek kaliteli kokain
fish flakes
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek güçlü
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy