yüksek güçlü - Turkish English Dictionary
History

yüksek güçlü



Meanings of "yüksek güçlü" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
yüksek güçlü high-octane adj.
Technical
yüksek güçlü high-powered adj.

Meanings of "yüksek güçlü" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
General
yüksek potansiyel güçlü high adj.
Idioms
allah inancı güçlü/yüksek kadın woman of god n.
Trade/Economic
yüksek güçlü para high powered money n.
Technical
çok yüksek güçlü elektrik ark ocağı ultrahigh power electric arc furnace n.
çok yüksek güçlü trafo ultrahigh power transformer n.
yüksek güçlü türbin high-capacity turbine n.
yüksek kesme güçlü sigorta high break capacity fuse n.
yüksek güçlü yükselteç high power amplifier n.
yüksek yapışma güçlü bant high-strength adhesive bond n.
yüksek güçlü motor high power engine n.
yüksek güçlü vakum tüpü high-power vacuum tube n.
yüksek güçlü statik konvertör high power static convertor n.
yüksek güçlü diyot lazer high power diode laser n.
demir yüksek fırınındaki güçlü hava akımının nemini sıcaklığı düşürerek alma işlemi gayley process n.
Telecom
yüksek güçlü istasyon high power station n.
yüksek frekanslı alçak güçlü elektronik cihazlar arası iletişimi sağlayan kablosuz sistem bluetooth n.
Automotive
yüksek güçlü motor high power engine n.
yüksek güçlü otomobil super car n.
yüksek güçlü epoksi astar high build filler n.
Gastronomy
(şarap) yüksek tanenden kaynaklı güçlü bir tadı olan briary adj.
(şarap) yüksek tanenden kaynaklı güçlü bir tadı olan briery adj.
Botanic
yumuşak ama güçlü, açık renkli bir kereste veren yüksek bir yeni zelanda orman ağacı new zealand laurel (laurelia novae-zelandiae) n.
yumuşak ama güçlü, açık renkli bir kereste veren yüksek bir yeni zelanda orman ağacı pukatea n.
Environment
yüksek ayırma güçlü gamma ışınları spektrometrisi high resolution gamma ray spectrometry n.
yüksek güçlü mikrodalga silahı high power microwave weapon n.
Military
darbeye duyarsız yüksek güçlü patlayıcı insensitive high explosive n.
yüksek güçlü arama radarı high power acquisition radar n.
yüksek güçlü patlayıcı high explosive n.
yüksek güçlü arama radarı high-power acquisition radar n.
Slang
güçlü ve yüksek kaliteli kokain fish flakes n.